Philippe traducir turco
1,142 traducción paralela
Philippe!
Philippe!
- Philippe.
- Philippe.
- Philippe!
- Philippe!
Philippe?
Philippe?
Philippe.
Philippe.
- Philippe?
- Philippe?
My name is Philippe Greenleaf.
Adım Philippe Greenleaf.
Philippe Greenleaf.
Philippe Greenleaf.
Philippe is here!
Philippe burada!
Why, they'll pin it on Philippe!
Neden? Bunu Philippe'in üstüne atacaklardır.
Hello, Philippe?
Alo, Philippe?
- Is that you, Philippe?
- Sen misin, Philippe?
He was a friend of Philippe's.
Philippe'in arkadaşıydı.
Is Philippe Greenleaf a friend of yours?
Philippe Greenleaf arkadaşınız mı?
- A friend of Philippe's.
- Philippe'in arkadaşı.
When I think of Philippe, who may be out with a girl- -
Philippe hakkında düşündüğümde, başka bir kızla takılıyor olabilir...
And Philippe liked him so much.
Philippe ondan çok hoşlanırdı.
Poor Philippe.
Zavallı Philippe.
Marge, I know where Philippe is.
Marge, Philippe'in nerede olduğunu biliyorum.
"Your loving son, Philippe Greenleaf."
"Seni seven oğlun, Philippe Greenleaf."
"Police Still Hunt Philippe Greenleaf"
"Polis hala Philippe Greenleaf'in peşinde"
You didn't tell me you saw Philippe Greenleaf.
Philippe Greenleaf'i gördüğünüzü bana söylemediniz.
Philippe didn't love you.
Philippe seni sevmiyordu.
- Ah, Philippe.
- Philippe.
- Philippe, sorry for earlier...
- Philippe, kusura bakma...
Listen, Philippe, I'm in a horrible spot.
Bak, Philippe. Çok kötü durumdayım.
Philippe, I'm in desperate need of 1 00 francs to pay my rent tomorrow.
Philippe, bana yarına kadar kira için 100 frank lazım.
You know Philippe Chassel.
Philippe Chassel'i tanırsın.
Jean-Louis, Catherine, François, Philippe and your girlfriend.
Jean-Louis, Catherine, François, Philippe ve kız arkadaşın.
Philippe Donadieu.
- Philippe Donadieu. - Bay Donadieu.
Philippe Dussart and Carlo Lastricati were unit managers.
Phillippe Dussart ve Carlo Lastricati birim yöneticileriydiler.
I'm Philippe Brécy.
- Ben Philippe Brécy.
- You don't know that, Philippe.
- Hayır, Philippe gitmeliyim.
I think we should name Philippe Brécy our representative.
Bu arada Brécy büromuza bir müdür atanması gerek.
This is nothing for Philippe.
- Philippe! kendini beğenmiş.
- I thought you were more gallant.
Oo Ben seni daha kibar düşünmüştüm Philippe!
Philippe, dear!
- Philippe, sevgilim!
We hope you yourself will do the dirty work.
- Kendi işini göremeyecek kadar yaşlısın. Çabuk ol Philippe.
We must hurry Philippe.
Majestelerinin oyunu 10 dakikaya başlar.
Philippe happens to be very handsome.
Philippe çok yakışıklıdır.
And his name is not Philippe. It's Maurice.
Adı da Philippe değil, Maurice.
Besides, his name is not Maurice, it's Philippe.
Adı Maurice değil zaten, Philippe.
Little does she realise that in a moment she and the audience will have totally forgotten that dull clod Maurice, or Philippe or whatever his name is.
Maurice denen budalayı unutacak, ya da Philippe'i ya da işte adı neyse.
Nothing will go wrong, my dear Philippe.
Hiç bir sorun yok, azizim Philippe.
Inspector, I am Philippe!
Komiserim, adım Philippe!
I am not Maurice. I am Philippe.
Maurice değil, Philippe.
- Faster, Philippe, faster.
- Daha hızlı, Philippe.
I mean, Philippe could miss when he shoots, and then Rick could tell the Inspector where the stolen film cans are and give him back the key.
Philippe ateş ettiğinde ıska geçemez mi? Rick komisere çalınan makaraların nerede olduğunu söyleyip anahtarı geri verebilir.
- Maurice? No, no. Philippe.
- Maurice değil, Philippe, efendim.
Oh, no, Philippe.
Philippe, beş parasız kaldım.
- Hey, Philippe!
- Philippe!