Piney traducir turco
162 traducción paralela
There's 2,000 or 3,000 Sioux Indians kayoodlin'around Fort Piney with war paint on.
Fort Piney civarında 2000 ya da 3000 tane savaş boyası sürmüş Kızılderili var.
You better get that word through to the Indians... because they've just wiped out half the garrison at Fort Piney.
Bu lafları Kızılderililere söyleseniz daha iyi olur... çünkü Fort Piney'deki garnizonun yarısını temizlemişler.
Colonel Carrington told him if you didn't get ammunition to Fort Piney, they're done for.
Albay Carrington ona, eğer siz Fort Piney'e cephane yollamazsınız mahvolacaklarını söylemiş.
I'll get that ammunition to Fort Piney somehow.
Fort Piney'e bu cephaneyi her halükarda götürmeliyim.
Hickok reports that half of Carrington's command at Fort Piney's been wiped out.
Hickok, Carrington'ın Fort Piney'deki birliğinin yarısının katledildiğini rapor etti.
Is Custer sending that ammunition to Fort Piney?
Custer bu cephaneyi Fort Piney'e mi yolluyor?
Perley went up in the mountains and cut a big piney tree this morning.
Perley dağlara çıktı ve bu sabah büyük bir çam ağacı kesti.
- We'll get our water. We'll hole up in the piney woods until the Kid feels better.
- Suyumuzu aldığımızda, çocuk kendini daha iyi hissedene kadar çam ormanlarında kalacağız.
Hard to find a man in that piney country.
Çamların içinde bir adamı bulmak zor olur.
The talk of the Echo Player Camp that spring was a kid name of Piney Woods, a wild crazy catcher out of a place called Good Hope, Georgia.
O ilkbahardaki Oyuncu Kampı'nda Piney Woods adında bir çocuk vardı, vahşi çılgın bir "yakalayıcıydı" Georgia'da ona "Büyük Umut" derlerdi.
Come on, Piney, eh?
Hadi, Piney?
Piney Woods goes down, you stay up.
Piney Woods gidiyor, sen kalıyorsun.
You'll be back up, Piney.
Geri dönersin, Piney.
Dutch'll probably bring Piney Woods back up now and he's going to be real happy.
Dutch yüksek ihtimalle Piney Woods'u geri getirir. Ve o da gerçekten çok mutlu olur.
We're calling in Piney Woods from Queens City for extra catching.
İlave yakalayıcı olarak Queens City'den Piney Woods'u çağırıyoruz.
Hey, Piney, what's going on?
Naber, Piney, nasıl gidiyor?
Hey, Piney, Piney did you come here from Queens City on horseback?
Hey, Piney, Piney Queens City'den buraya kadar..... at üstünde mi geldin?
He's here to coach the catching and Piney's here to catch the catching in case anything happens.
O burada yakalayıcılara koçluk yapacak. Ve ters bir durum olursa da Piney tutma işini devralacak.
Piney, I hear you had bullets with it, too.
Piney, duyduğuma göre buna kurşun da koyuyormuşsun.
I want to welcome Piney Woods back from the wild, wild west to ride along with us all the way now is what I'm hoping.
Ve vahşi vahşi batıdan bizimle beraber olmak için geri gelen Piney Woods'a da hoş geldin, diyorum.
You got another number, Piney?
Başka bir numaran yok mu, Piney?
Hey, gee, Piney, he said "Hats off"
Allah Allah, hey, Piney, o "şapkalar aşağı" dedi.
Some hunters have been seen in the woods near Piney Ridge Trail, and the Fish and Game Commission has raised the legal kill limit on campers to three!
Çamlık Bölge Patikasındaki ormanlıkta, bir kaç avcı göründü ve Balıkçılık Komisyonu öldürülebilecek kampçı limitini üçe çıkardı.
We make do with the wood grouse, with a flavour, it is piney.
Biz çamlıklardan çıkanlarla yetinmek zorunda kalıyoruz.
- Piney, like the pine trees?
- Mesela çam ağacı?
- Oh, piney!
- Çamlık!
I say they got a piney taste, almost minty.
Çam gibi bir tadı var, neredeyse naneli diyebilirsin.
For instance, I have a um... a receipt here... for six 28-day stays at the Piney Woods rehab center for Mrs. Harrison's treatment of sexual addiction.
Mesela, bende... bir makbuz var... Bayan Harrison'ın cinsel bağımlılık tedavisi için... kaldığı Piney Woods rehabilitasyon merkezine ait altı adet 28 günlük makbuz.
I can't wait to walk through those old piney woods again.
Tekrar o eski çam ağaçlı yolda yürümek için sabırsızlanıyorum.
PINEY-FRESH, MMM.
Çam tazeliğinde!
PINEY-FRESH, JUST LIKE CHRISTMAS DINNER!
Çam tazeliğinde! Tıpkı Noel yemeği gibi!
The piney woods, the mangroves, the creeks, the glades.
Çam ağaçları, mangrovlar, çaylar, açık alanlar.
We always met at the Piney Branch Motel.
- Her zaman Piney Branch Motel'inde buluşuruz.
Check the Piney Branch Motel.
Piney Branch Moteli kontrol et.
Can't get a hold of Piney.
Piney'e ulaşamadım.
Piney, your boy's here.
Piney, oğlun geldi.
What, the state's gonna give them to Piney or Mary?
Ne yani, Piney ya da Mary'i mi onlara bakacak?
I followed Piney into Oakland.
Piney'i Oakland'a kadar takip ettim.
Piney went looking for Laroy.
Piney Laroy'u arıyor.
Put down the gun, Piney.
Silahını indir, Piney.
- No problem, Piney.
- Bir şey değil Piney.
Thanks, Piney.
Teşekkürler Piney.
Those jarheads are dicks, but it made Piney happy.
Askerler tam birer pislikti, ama Piney mutlu oldu.
Piney filled the tanks already?
Piney tüpleri mi doldurdu?
Gotta reach out to'em, Piney.
Onlara ulaşman gerek Piney.
This is Piney Winston, SOA's founding elder.
Bu Piney Winston, SOA'nın kurucularından.
What the hell you think happens, Piney?
Sence ne olacak Piney?
Piney set up a meet for tomorrow.
Piney yarına bir buluşma ayarladı.
Tumblin'tumbleweeds! Piney Woods!
Piney Woods!
- Piney?
- Çamlık?
Shut your pie hole, Piney.
Kapa çeneni, Piney.