English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Plausible deniability

Plausible deniability traducir turco

133 traducción paralela
- It's called "plausible deniability."
- Buna "makul inkar" denir.
Plausible deniability, which means?
Makul inkar da ne demek?
Plausible deniability.
Makul inkar.
Plausible deniability.
Makul bir hata.
Everybody in the power structure has a plausible deniability.
Bugün sizin yerinizde olmak istemezdim.
You've enough plausible deniability to last the rest of your nine lives.
Geri kalan dokuz canınızı bir anda harcamak için yeterince uğraşıyorsunuz zaten.
Plausible deniability.
Mantıklı inkarlar.
Then, if it goes to sleep, you can dig it up take it back to Area 51 or whatever fits your plausible deniability.
Uykuya dalarsa onu topraktan çıkarıp... 51. bölgeye, ya da... belirtmek istemeyeceğiniz bir yere götürebilirsiniz.
- It's called plausible deniability.
- Her şey inkar edilecek.
- It's plausible deniability.
- Varsayımının sonucu bu.
Plausible deniability.
İnandırıcı inkar.
Joel, you like having plausible deniability, don't you?
Her şeyi itiraf etmemi bekliyorsun, değil mi?
- Look. We need plausible deniability here.
Bak, buna neden karşı çıktığını anlayabiliyorum ama şu anda.
Plausible deniability, sir.
Adınız karışsın istemedik efendim.
What I'm saying is... maybe he pretends to be a hostage to give himself plausible deniability later.
Benim demek istediğim... belki rehine rolune girmiştir. Sonradan inkar edebilmek için.
You're giving the finger, but you've got plausible deniability.
Hareket çekiyorsun ama istediğin an makul biçimde inkar edebilirsin. Çok güzel.
If we can create a scenario of plausible deniability, they may play along.
Akla yatkın bir inkâr hikayesi uydurabilirsek, uyumlu davranabilirler.
Any dialogue with Borisvitch is to be exploratory, held in camera, plausible deniability on both sides,
ABorisvitch'le görüşme araştırma amaçlı yapılacak ve kamerayla kaydedilecek, iki tarafça da inkarı mümkün,
I need the best on this one and I need plausible deniability.
Bunun için elimizden geleni yapmamızı istiyorum ve inkar edebilmemiz lazım.
You know we had to maintain plausible deniability.
Biliyorsun akla yatkın bir yalan söylemek zorunda kaldık.
A lot of plausible deniability.
Bir sürü makul inkarlar.
Plausible deniability.
Makul reddedilebilirlik.
If you'd prefer to remain on the outside, you'll have plausible deniability, and... I won't think any less of you.
Bu işin dışında kalmayı seçerseniz, haberdar olmadığınızı söyleyebilirsiniz ki hakkınızda asla kötü düşünmem.
Plausible deniability. Yeah.
- Böylece inkar edebilirim.
Plausible deniability.
Gerektiği kadar bilmen daha iyi.
Plausible deniability.
İnkar etme şansı oluyor.
- Plausible deniability. - I've got to take that.
"Makul Reddedilebilirlik." * * Telefona bakmalıyım.
You need somebody to do a job... you need plausible deniability.
İşi birinin yapmasına ihtiyacın var sorumluluğu inkar edebilmelisin.
I think that it is very important we maintain a certain level of plausible deniability.
Ayrıca, kendi iyiliğiniz için bir miktar mantıklı inkar payı kalması çok önemli.
Just when you thought plausible deniability was gonna save your ass.
Kendini kurtaracagin vakit, sadece inkar edilebilir ve makul seyleri düsünürsün.
You wanna give me plausible deniability?
Duraksayarak, inkâr şekli mi düşünüyorsun?
Plausible deniability.
Makul inkar edilebilirlik?
Plausible deniability.
Olanlardan hiç haberin yok.
Plausible deniability.
Gerçekçi inkar.
Plausible deniability.
Makul bir mazeret.
- I want you to have plausible deniability. - Why?
Senden akla yatkın bir inkâr yeteneğine sahip olmanı istiyorum.
Gives him plausible deniability.
Ona inkar edilebilirlik hakkı tanıdın yani.
Plausible deniability.
"Makul Reddedilebilirlik."
Plausible deniability?
Makul reddedilebilirlik mi?
I tried to insulate you as long as I could, preserve your plausible deniability, but...
Elimden geldiğince sizi buna karıştırmamaya gerçekçi bir şekilde inkâr etmenizi sağlamaya çalıştım ama...
- I've protected New York. And given you plausible deniability in an impossible situation.
New York'u kurtardım ve size bu zor durumda, inkar etme şansını verdim.
Don't ask. Plausible deniability.
Makul reddedilebilirlik.
I suggest we don't have this conversation. Forget diamonds- - in this business, Plausible deniability is a girl's best friend.
Elmasları unutun bu işte, bir kızın en iyi dostu, mantıklı inkar yeteneğidir.
Plausible deniability, sir.
- Emir komuta zinciri, efendim.
So, if God forbid, I get caught you maintain plausible deniability.
Yani Allah korusun yakalanırsam reddedebilecek gerekçen olur.
That, in your mind, is plausible deniability?
Reddedebileceğim gerekçe bu mu?
Well, this way, if anyone sees us... we'll have plausible deniability.
Böylece, biri bizi görürse inkârımız inandırıcı olur.
Plausible deniability.
Makul reddedilebilirlik *.
And it just so happens that Ms. Chamberlin... b., can I just wish you good luck and take plausible deniability on this one?
Ve bunların hepsi Bayan Chamberlin'in bize ama sana iyi şanslar dileyip bunda makul şekilde inkar etmeyi seçebilir miyim?
Plausible deniability was a good call.
Makul şekilde inkar etmen iyi bir karardı.
Look, Dad. What you need is plausible deniability.
Bak, baba senin inkar edebilmen gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]