English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Police headquarters

Police headquarters traducir turco

314 traducción paralela
Police headquarters.
Polis merkezi.
Thursday, Police headquarters lecture 8 p.m. 11 Haydn Street
Perşembe günü, Polis Karargahı, Konferans, 20 : 00, Haydn Caddesi, 11 numara.
"All right, tonight at police headquarters!"
"Pekala, bu gece polis karargahında!"
" Take this man to police headquarters under double guard and with every conceivable precaution!
"Bu adamı, çift bekçi ile ve alınabilecek her türlü tedbirle... "... polis karargahına götürün!
They're taking him to police headquarters! "
"Polis karargahına götürüyorlar!"
I'm from Police Headquarters.
Polis merkezinden geliyorum.
POLICE HEADQUARTERS
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
Professor, it's police headquarters.
Profesör, polis merkezinden arıyorum.
Police headquarters?
Polis merkezi mi?
I saw you testerday at Police Headquarters.
Sizi dün Polis Merkezi'nde gördüm.
Hello, police headquarters?
Merhaba, Polis Merkezi mi?
Report to police headquarters twice a week for the first year, once a month for the second... once every three months for the third... and thereafter, on the first of every year for the next 1 0 years.
İlk yıl, iki haftada bir, ikinci yıl ayda bir kere üçüncü yıl, her üç ayda bir diğer on sene boyunca da, yılın ilk günü polis merkezine rapor vereceksin.
Give me police headquarters.
Polis karakolunu bağlar mısınız?
Get me police headquarters.
Polis karakolunu bağlar mısınız?
Cairo, as you must have surmised, contacted me after he left police headquarters last night or morning.
Tahmin edeceginiz gibi Cairo... dün karakoldan çikar çikmaz beni aradi.
Come down to Abrams'office at police headquarters right away.
Hemen polis merkezinde Abrams'in ofisine gel.
- Police headquarters?
- Polis Merkez karakolunu mu?
I could alert police headquarters and we could raid the premises, but Durand's not stupid so he'd flee and you wouldn't get any money. - That's the first solution.
Bekler, arama emri çıkartırım ama Durand tüyecek zaman bulur.
If I'm not back in two days, take this letter to police headquarters.
İki gün içinde dönmezsem bu mektubu merkeze götüreceksin.
Person-to-person call, Lieutenant Michael Crane, police headquarters.
Asayiş merkezinden Memur Michael Crane ile görüşmek istiyorum.
Police Headquarters, quick!
Polis merkezi. Acele edin!
Police Headquarters.
Polis merkezi.
Police headquarters, please.
Polis merkezi, lütfen.
Police headquarters.
Emniyet merkezi.
And still the phone rang with ever-increasing frequency... at police headquarters, and still the prowl cars... doggedly ran down every lead, streaking across the city... in search of a furtive figure seen here, another seen there.
Ve yine de polis merkezindeki telefon artarak çaldı ve yine de polis arabaları, orada burada görülen başka bir kişiyi araştırmak için şehrin genelinde çırpınarak her ipucuna azimle koştu.
And still men poured into police headquarters.
Ve yine de insanlar polis merkezine gelmeye devam etti.
Fourth, these witnesses, plus Romulo Cartucci... Miss Greta Neilson and Mr. Eugene Cary... all identified Waldron at police headquarters... as the man they had seen fleeing from the scene of the shooting.
Dördüncüsü, bu tanıklara ek olarak Romulo Cartucci Bayan Greta Neilson ve Bay Eugene Cary hepsi de karakolda olay yerinden kaçarken gördükleri adam olarak Waldron'u tanımladılar.
While I'm at the club, I want Martinelli at police headquarters.
Ben kulüpteyken o polis merkezinde olmalı.
May I have police headquarters, please?
Polis merkezini bağlar mısın lütfen?
I'm Detective Morrow from Police Headquarters.
Ben, Detektif Morrow, Emniyet Müdürlüğündenim.
No one knows anything, not even Police Headquarters.
Emniyet Müdürlüğünde bile bu konuyu kimse bilmiyor.
Police headquarters.
Polis karakolu...
Get me down to police headquarters fast as you can!
Beni acele polis merkezine götür!
We're going to take you into the City Hall, where police headquarters are located.
Şimdi sizi karakolların bulunduğu City Hall'a götürüyoruz.
POLICE HEADQUARTERS HOMICIDE
1. Tahkikat Şubesi
This is more like a mortuary than police headquarters.
Burası bu işlere bakan polis karargâhı değil mi?
Get me Austrian Police Headquarters.
Beni Avusturya polis karargâhını bağla.
- International Police Headquarters, just to check up.
- Uluslararası polis karargâhına, sadece bir kontrol için.
I heard something about it at police headquarters.
Polis karargâhında konuyla ilgili birşeyler duydum.
Nothing at all about a bagful of dough turning up at police headquarters.
Bir karakolda bulunmakta olan bir çanta mangıra dair haber maber yoktu.
Will you connect me with police headquarters, please?
Beni polis merkezine bağlayabilir misiniz?
I'm from police headquarters. Lieutenant Cordell.
Emniyet Müdürlüğünden, Komiser Cordell.
This is the first time I've been asked to come to Police Headquarters.
İlk kez Polis Karargahına gelmenizi istedim sizden.
Give me headquarters, police headquarters.
Bana karakolu bağla, polis karakolunu
Get me State Police headquarters in Weatherby.
Bana Wetherby Eyalet Polis Merkezini bağlayın.
And, if they take you to police headquarters... shoot yourself in the head.
Seni polis merkezine götürürlerse kendini başından vur.
But I never figured Griff would go so far as to blow his lid to police headquarters.
Ama Griff'in polis merkezine gidecek kadar öfkeleneceğini hiç düşünmemiştim.
Police Headquarters?
Polis Merkezi mi?
He wants you to go to police headquarters to make a statement.
Polis karakoluna gidip ifade vermenizi istiyor.
This is Police Headquarters.
Karakoldan arıyorum.
Headquarters, attention chief of police, Case of Officer Garwood.
Genel merkezler, polis müdürleri, Memur Garwood'un davasına üşüşür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]