Poppy traducir turco
1,175 traducción paralela
You know, Poppy, I hate to rush you, but we've just got a couple of minutes before the show, so...
Poppy seni rahatsız etmek istemiyorum ama programın başlamasına çok az bir süremiz kaldı. Bu yüzden...
Poppy, what are you doing?
- Poppy, ne yapıyorsun?
Hello, Poppy.
Selam, Poppy.
The new so-called arts critic at the station- - Poppy.
Kanaldaki yeni sanat eleştirmeni olan-
Oh. Uh-huh.
- Poppy den..
POPPY : Hey, where'd Roz go?
Roz nereye gitti?
You know, Poppy, I was just telling my brother what an enchanting storyteller you are.
Biliyorsun, Poppy, Bende kardeşime senin ne kadar Harika bir hikayeci olduğundan bahsediyordum.
Ta-ta. Well, it's, uh, nice to finally meet you, Poppy.
Pekala sonunda seninle tanışmak çok güzel, Poppy.
Are you talking about Poppy?
Neden bahsediyorsun Poppy mi?
The woman... is Poppy.
O kadın... Poppy.
Poppy?
Poppy mi?
I'm sure that you and Poppy will be very happy together.
Senin ve poppy'nin çok mutlu olacağınıza eminim.
I wish you and Poppy the very best.
Sen ve Poppy için en iyisini diliyorum.
The man has the nerve to say he's chasing Poppy!
Bride gelmiş bana Poppy'nin peşinde olduğunu söylemeye cüret ediyor.
Poppy?
Poppy?
I noticed that Poppy was here.
Poppy'nin burada olduğunu farkettim.
After he knew I'd be here with Poppy.
Poppy ile benim burada olduğumu öğrendikten sonra.
Do you think Frasier's interested in Poppy?
Sence Frasier gerçekten Poppyle ilgileniyor mu?
He thinks by bringing Poppy as his patsy, he can steal a few minutes with Regan, try to win her for himself.
Poppyi evcil hayvanı olarak getirip, Regan ile zaman geçirebileceğini düşünüyor. onu kendine kazanmaya çalışıyor.
He likes Poppy.
Poppyden hoşlanıyor.
Well, actually, Poppy, I...
Aslına bakarsan Poppy, ben...
But, actually, Poppy, there's something you should know about Niles.
Aslında, Poppy, Niles hakkında bilmen gereken birşeyler var.
Niles, is that Regan and Poppy leaving just now?
Niles, o Regan değil mi? ve Poppy şimdi dışarı çıkıyorlar?
To Poppy.
Poppye!
Poppy and caraway.
Haşhaş ve kimyon.
They're poppy seed.
Haşhaş tohumlu bunlar.
You know, poppy fields, flying monkeys- -
Bilirsin, köpek alanları, uçan maymunlar...
Oh, what are those? Poppy seeds?
Bunlar ne, haşhaş tohumumu?
They're in the poppy field.
Papatya tarlasındaki.
You'll wake up Poppy.
Babacığı uyandıracaksın.
Who's Poppy?
- Babacık da kim?
Mipanko's Poppy, Will.
- Mipanko'nun Babacığı, Will.
Poppy got in a fight with his parents.
Babacık, ebeveynleriyle kavga etmiş.
It's ok, Poppy.
Sorun yok, Babacık.
Night, Poppy.
İyi geceler, babacık.
" And poppy or charms can make us sleep as well
" Haşhaş ya da tılsımla da uyuruz
Amar and several other PLO officers were put in charge of smuggling raw poppy seed to the West where, through what people call the Russian Mafia really an old KGB network that remained almost totally intact the poppy seed was processed into heroin.
Amar Kamil ve bazı FKÖ üyeleri... batıya afyon tohumu kaçakçılığını idare etmek için görevlendirildi... bazılarının... Rus mafyası olarak adlandırdıkları... aslında eski KGB örgütü ile... afyon tohumundan eroin üretimi yapılıyordu.
What, do you think it's too poppy?
Ne, çok mu pop kaçıyor?
You're gonna be a poppy.
- Dede olacaksın.
That's true. I'm a poppy.
- Bu doğru, dede olacağım!
I'm gonna be a poppy.
- Bir dede olacağım!
Kind of a folkie, poppy, urban, scruffy look to him.
Gayet sıcakkanlı babacan ve salaş bir görüntüsü var.
Poppy.
Poppy.
Poppy is a damn good name for a toaster.
Poppy ekmek kızarma makinası için iyi bir isim.
I'll need a poppy-seed bagel, cream cheese, Tabasco and a lot of coffee.
Bir tane haşhaşlı çörek, krem peynir, acı sos ve kahve istiyorum.
Karen Delaney Saint Croix Poppy Walker Hellman.
Karen Delaney Saint Croix Poppy Walker Hellman.
What the fuck is your problem, Poppy?
Senin sorunun nedir babalık?
Play with Poppy, we'll be right back.
Poppy'le oyna, hemen dönücez.
- Princess Poppy?
- Prenses Poppy?
Like Poppy.
Poppy gibi.
( chuckling ) Poppy.
- Poppy.