Posing traducir turco
936 traducción paralela
I didn't know what I was doing when I was, you know, posing.
Ne yaptığımı bilmiyordum, poz verirken yani.
He's posing at the Wonderland Museum in New York.
New York'taki Harikalar Dünyası Müzesi'nde poz veriyor.
Well, sir, I can't go on posing as what I'm not and, er...
Olmadığım biriymiş gibi davranarak yaşamaya devam edemem.
A man posing as a dumb Sangali native gained entrance to the prison... with means of cutting the chains of the captives.
Sağır ve dilsiz bir Sangali yerlisi kılığına giren bir adam, mahkumların zincirlerini... kesmelerine yarayacak aletlerle hapishaneye girmeyi başardı
Well, dont start posing for it now.
Şimdiden poz vermeye başlama.
And purpose and motive are the last things a sane man would wish to imply if he were posing as a madman.
Hem amaç ve neden akıl sağlığı yerinde olan kimsenin kendisini bir deli gibi gösteriyor olsaydı ima etmeyi isteyebileceği son şeydir.
- You mean the man posing as her husband.
- Onun kocasï gibi davranan adam. Evet, haydi.
- What about my posing for you?
- Peki ya sizin için model olmama ne dersin?
I've got a longshoreman posing for me now.
Şu sıralar, bir liman işçisi bana poz veriyor.
Was littleJenny posing for you just now?
Bizim Jenny sana poz mu veriyordu az evvel?
I'll bet you spend hours posing in front of a mirror holding it.
Bahse girerim ki ayna karşısında saatlerce onunla pozlar veriyorsundur.
Thanks for posing with me.
Benimle poz verdiğin için sağ ol.
They look like they're posing.
Sanki poz vermiş gibiler.
Sorry, no posing overtime.
Üzgünüm, mesai dışında poz veremem.
When you were posing for me, remember?
Bana resmim için poz verirken yaptığın teklif.
You thought it was smart posing as Adelaid Adams.
Adelaid Adams kılığına girerek kendini zeki mi sandın?
- Sue's been posing for me.
- Sue bana poz veriyor.
An evil, insane monster posing as emperor.
İmparator kılığında cani, kaçık canavar.
As you can see, she has insisted upon posing with bare feet
Gördüğünüz gibi, çıplak ayakla poz vermek konusunda çok ısrarlı.
There have been bandits and slave dealers posing as travelers recently.
Haydut çeteleriyle köle tüccarları yolcu gibi davranarak buraya sık sık uğruyormuş.
They had me posing in front of a class, almost raw.
Bir sınıfın önünde bana böyle poz verdirmişlerdi, neredeyse çıplak.
A thief and blackmailer posing as a plumber.
Tesisatçı kılığında bir hırsız ve şantajcı.
Nobody up here's in the mood for posing.
Burada kimse poz verecek durumda değil.
She just stays in her studio posing for art classes and camera bugs.
Bir stüdyoda kalıyor ve sanat dersleri için poz veriyor.
How about posing for me, private-like?
Bana poz vermeye ne dersin peki? Özel pozlar?
I do my posing for classes only, Wednesdays and Saturdays 8 : 00 to 10 : 00.
Çarşamba ve cumartesileri, 8-10 arası öğrenciler için poz veriyorum sadece.
- You don't mind posing?
- Bu tavırlara aldırmıyor musun?
Yes. Yes, he felt bad while I was posing for him
Onun için poz verirken birden fenalaştı.
Posing as a minister of the gospel.
İncil vaizi gibi görünmeler.
They never liked posing for pictures.
Onlar fotoğraflara poz vermeyi kesinlikle sevmiyorlar.
And the guy who was posing?
Peki poz veren o çocuğu?
He was posing as a member of the East German Steel Mission.
Doğu Alman Çelik Heyeti üyesiymiş gibi numara yapıyordu.
So many of us posing as one thing in reality being something quite different.
Çoğumuz kendini bir şekilde yansıtıyor ama gerçek hayatta oldukça farklı şekilde yaşıyor.
It is known that the police are also searching for two men posing as priests, who visited Webster shortly before his escape.
Polisin elindeki tek bilgi, Webster kaçmadan kısa süre önce iki adamın rahip kılığında kendisini ziyaret ettiği.
This isn't posing.
Poz vermek değil bu.
Don't tell me what's posing and what isn't.
Neyin poz vermek olup neyin olmadığını anlatma bana.
She was posing for me!
Bana poz veriyordu!
I paid her for posing, for sketches, for pictures!
Ona taslak çizimleri, resimler için para verdim!
The remainder of this film was taken secretly at one of these mouse parties by a BBC cameraman posing as a vole.
Filmin devamı, bu fare partilerinden birinde tarla faresi kılığındaki bir BBC kameramanı tarafından çekildi.
S'posing Cro-Magnon came back now...
Şimdi Cro-Magnonlar burada olsaydı...
I TRACKED THEM TO CARDIFF POSING AS THE REVEREND SMILER EGRET.
Rahip Smiler Egret kılığında Cardiff'e kadar izlerini buldum.
The scapbook has photographs of the victim posing.
Siyah günlükte maktulün poz verdiği fotoğrafları da var.
We shall go to Texas at daybreak in civilian dress, posing as honest beer merchants.
Gün doğumunda sivil kıyafetlerle Teksas'a gireceğiz, tüccar rolü yapacağız
Posing problems that would cross a rabbi's eyes
Dertleriyle beni şaşı yaparlar
In the tower, posing for my husband.
Kulede, kocama poz veriyor.
"That filthy murderer, Swifty Morgan, is comin'here, and that boy that's been posing'as him has to get out of town."
"Şu pis katil, Fişek Morgan, buraya geliyor, şu onun yerine geçen kişi kasabadan hemen ayrılmalı."
We were using professional thieves posing as immigrants.
Biz de hep göçmen rolüne bürünmüş profesyoneller hırsızlar kullanıyorduk.
It also says two mechanics and a man posing as a cop, did it.
İki teknisyen ve polis gibi davranan bir adamın yaptığından da bahsediyor.
The attackers gained entrance to the apartment posing as delivery boys from our D'Agostino's Market.
Saldırganlar apartmanın adresini almışlar ve içeri D'Agostino marketin elemanı olduğunu söyleyerek girmişler.
There's an article here about these transvestites who are posing as policemen.
Chicago gazetesinde travesti taklidi yapan polislerle ilgili bir haber okudum.
Bill Dietrich, posing as a consultant engineer... rented an office and established his place of business.
DÍZEL MÜHENDÍSÍ... isş yeri olarak bir ofis kiraladì.