Prank traducir turco
1,989 traducción paralela
You're pulling a prank on me right now, aren't you?
Şu an bana bir eşek şakası yapıyorsun, değil mi?
Damn prank callers.
Şaka için arayan pislikler.
I don't know what kind of prank this is, but I want to wake up right now!
Ne tür bir şaka bu anlamadım ama hemen uyanmak istiyorum.
It's a prank. Hang up.
İşletiyorlar.
Please tell me this is a prank, Dewey.
- Lütfen bunun bir şaka olduğunu söyle, Dewey.
I don't have friends that will pull a prank like that.
Böyle eşşek şakası yapacak bir arkadaşım yok.
You just fell for a little prank.
Küçük bir eşek şakasına kurban gittin.
Prank?
- Eşek şakası mı?
Passed the prank!
Yaramazlıktan geçtin!
It was a dumb prank.
Aptalca bir şakaydı.
- No, I'm not. It was a prank, Dale.
Muziplik olsun istedim.
My best prank yet.
Bugüne kadar yaptığım en iyi şaka.
I had meant that prank for you.
Aslında o şakayı senin için hazırlamıştım.
Another prank.
Başka bir şaka daha.
That's not my prank.
Bu benim şakam değil.
I still think this is a prank.
Bence bu hala bir şaka.
This is not a prank.
Bu bir şaka değil.
This is not a simple prank, is my life. Do you understand?
Eğlence değil bu hayatım bu benim
Like, how do we know this is not some sort of frat house prank?
Bunun bir eşek şakası olup olmadığını nerden bileceğiz?
And as for knowing if this is anything more than a college prank, you'll just have to play for the money to find out.
Bu eşek şakası mı değil mi anlamak için, oyunu oynayıp parayı kazanmanız gerekecek.
This better not be some kinda prank.
Bu bir tür eşek şakası olmasa iyi olur.
It was a prank.
Yaramazın teki işte.
No, this isn't a prank.
Hayır. Bu bir eşşek şakası değil.
I got through to the chapel, and they told me that the whole "best friend masquerading as the bride-to-be" was just a drunk prank. So...
Kiliseye gittim ve bana bu arkadaşımla evlenme olayının bir sarhoş şakası olduğunu söylediler.
And your online romance prank was not funny!
İnternetteki romantizm şakan da hiç komik değildi.
No, this is not a prank.
Hayır, bu bir şaka değil.
Whatever witchy prank you're playing, don't.
Ne tür bir cadı muzipliği ediyorsan yapma.
Well, I admit it was a well-timed prank, but I didn't have anything to do with it.
İtiraf etmeliyim ki zamanlaması iyi bir şakaydı ama benim hiçbir alakam yok.
But then you had to pull yesterday's little sexting prank.
Ama sonra bana dünkü ufak seks mesajıyla ilgili eşek şakasını çektiniz.
This is going to be the best senior prank ever. The best.
bu en iyi eşek şakası en iyisi
They said it was a prank for your last night as a bachelor.
Evlenmeden önce sana şaka yapmak istediler.
I remember thinking it was such an extreme prank.
Hatta ne tür hastalıklı bir şaka olduğuna hayret ettim.
When the president called to offer me the job, I was convinced it was a prank.
- Bir de bana sor Leon. Başkan arayıp işi önerdiğinde şaka yaptığını sandım.
Oh! Someone was playing a prank on you.
Biri sana eşek şakası yapmış.
This is an old school prank.
Bu eski bir okul şakasıdır.
- Anders, it was just an awesome prank that was super well crafted.
Anders, bu sadece harika bir şakaydı, süperdi ve harika hazırlanmıştı.
I think it had its fun... It played this little prank and it took off. Maybe that's all they do...
Açıkçası, baya eğlendik... bu tip oyunlarla ve vaazlarla...
If this is another part of your prank- -
Eğer bu da başka bir şakaysa...
Last thing I want to do is publicize that I cheated on him, so why would I prank you?
Onu aldattığımı herkese duyurmak en son isteyeceğim şey. Neden sana oyun yapayım?
This is not a prank.
Bu eşek şakası değil.
Is it a prank?
- Eşek şakası mı bu?
Prank of the week.
Haftanın şakası.
I remember hearing a story about a girl who fell in love with a guy on one of these sites, and when she found out that the guy was actually one of her friends playing a prank on her, she killed herself.
Bu sitelerde, bir adama aşık olan hikayesini hatırladım kız, daha sonra o adamın aslında kendisine şaka yapan bir arkadaşı olduğunu öğrendi ve intihar etti.
What, Nat thought we were playing a prank, did she?
Ne, makara yaptığımızı mı düşünmüş?
Uh, uh, you know what? I actually, uh, gotta go,'cause I'm gonna make A-a-a prank call to an ethnic restaurant
Gitmem gerek çünkü bir ülke mutfağı restoranını arayıp dilimizin sınırlarını zorlayarak bir telefon şakası yapacağım.
You know that if you're being pranked, if it's a good prank, it's gonna end up in the movie.
Eşek şakasını yediğinde, eğer iyi bir şakaysa biliyorsun ki sonunda filme koyulacak.
Oh come on... how many times in my life am I going to pull a prank with telepathy?
Haydi... hayatımda kaç kez telepatikle bir eşek şakası çekeceğim?
I did this prank freshman year.
İlk senemde bir muziplik yapmıştım.
That's the prank.
Muziplik buymuş.
- You pull a prank on me, you get pranked back. - Okay, wow. All right?
Oldu mu?
We're not even gonna make prank calls today. Aw, man!
Tamam, bir tane.