English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Promos

Promos traducir turco

67 traducción paralela
I hope it's not too late to change all those ads and promos, you know.
Umarım o reklamları ve afişleri değiştirmek için çok geç değildir.
Side one, KAB promos and lead-ins.
A Yüzü. KAB reklam ve anonsları.
End side two, KAB promos.
B yüzünün sonu. KAB reklamları.
Would you mind... recording some promos?
Biraz reklam sloganı kaydetmeye ne dersiniz?
I'm getting the knack for these promos.
Baksana, Roz. Sanırım şu reklam işinde ustalaşıyorum.
Those are free promos.
Bedava promosyonlar.
The promos on the Super Bowl, you know.
Süper Kupa sırasında tanıtım.
You should worry more about the promos that start to air next week.
Siz, haftaya yayınlanacak olan tanıtım programını düşünün.
After you cut those new promos, Dr Frank on KTLK practically vanished from the radio.
Yeni sunumlardan sonra KTLK'deki Doktor Frank radyodan yok oldu.
Something majestic, mysterious, with a fanfare for the intro and a theme for the longer promos.
Giriş için daha görkemli, gizemli, tantanalı bir şey uzun fragmanlar için de bir jenerik müziği.
You know, Roz, I'll gladly do those promos if you would be so kind as to take Poppy to dinner and answer her questions.
Roz, Poppy'i güzel bir akşam yemeğine götürüp sorularını cevaplarsan reklamlar konusunda sana yardımcı olurum.
But we promised to finish those promos tonight.
Ama sunumları bu gece bitireceğimize söz verdik.
Oh, Roz, you still gonna help me write those promos for my show tonight?
- Buldog. Roz, bu gece programımın sunumlarını yazmama yardım edecek misin?
Those new promos are working wonders.
Yeni tanıtımlar harikalar yaratıyor.
Okay. Now, about those new promos...
Yeni tanıtımlar...
I thought we were writing promos tonight.
Bu gece promoları yazacağız sanıyordum. Unuttun değil mi?
Promos are approved.
Tanıtımlar onaylandı. Jack?
- I got promos to cut.
- Birkaç montaj işim var.
Of course, like when we shoot promos.
Tanıtımları çekerken. Selam.
If you ever pull a bush league stunt like that again, I'm gonna have you writing promos for Arena Football so fast it'll make your inexplicably small head spin.
Bir daha böyle büyük bir saçmalık yaparsan seni Arena Football için tanıtım yazmaya öyle çabuk yollarım ki o minik başın döner.
We're gonna be shooting some promos in an hour underneath the new sign.
Bir saat içinde yeni tabelanın altında tanıtım çekeceğiz.
I don't even have lines in these promos.
Tanıtımda repliğim bile yok. Tracy konuşuyor.
And, um- - did you... redecorate or- - sir, I have all the latest seinfeldvision promos.
Ve... Burayı yeniden dekore mi ettirdin? En son "Seinfeldvision" tanıtımlarını getirdim.
Okay, let's shoot these promos.
Tamam. Şu tanıtımları çekelim hadi.
you could be roller or be more music mix tapes promos and everythings out there, so don't try tell me I don't
Şimdi insanlar soğukta, o yüzden yaşlı olduğunu söyleme bana Yuvarlanabilirsin ya da müzik olabilirsin, bantlar, promolar ve tüm şeyleri miksleyebilirsin Orada, dışarıda, o yüzden, bana yapamayacağımı söylemeye kalkışma
She told me she got some re-shoots... and promos...
Bazı çekim tekrarları, reklam çekimleri olduğunu söyledi.
Okay kids, let's cut some promos for the affiliates.
Pekâlâ çocuklar, ortaklarımıza göndermek için reklam kaydı yapalım.
Sketches, promos, web content...
Skeçler, reklamlar, web içeriği.
I was... I was supposed to pick him up on Saturday morning for the promos we were shooting. Knocked on the door, he wasn't there.
Benim cumartesi sabahı, reklam çekimleri için onu almam gerekiyordu kapıyı çaldım, yoktu.
And of course, everybody gets promos.
Ve tabii, herkes ön baskıdan alıyor.
Guys, come on, we have to shoot these promos.
Çocuklar, hadi ama bu tanıtımları çekmemiz gerekiyor.
We were supposed to shoot promos like an hour ago.
Tanıtımları bir saat önce falan çekmemiz gerekiyordu.
Well, at least it wasn't one of those promos where they've got the whole cast shoving each other playfully, like they're all good pals.
En azından tüm dizi ekibinin birbiriyle iyi arkadaşmış gibi kendilerini gösterdiği tanıtımlardan biri değil.
Monica, we're shooting promos.
Monica, reklamları çekiyoruz.
I came in here to shoot these tennis promos and they had blue gels on the lights.
Buraya bu tenis reklamlarını çekmeye geldim ve ışıkların üstüne mavi jel koymuşlardı.
So, we'll be shooting Mike's promos all week and then we'll finalize the format of the show on Friday.
Hafta boyunca Mike'ın reklamlarını çekeceğiz ve sonra cuma günü de programın formatını kararlaştıracağız.
Cut in promos of the drivers as soon as the light hits green, cut back to me, crane up, chase out after Frankenstein.
Sürücülerin tanıtımını girin. Yeşil ışık yanar yanmaz. ... bana dönün yukarı çıkın, Frankenstein'ın peşinden gidin, anladın mı?
Except everyone, if Fox ruined it in the promos.
Fox'un berbat tanıtımları için çalışacaksın zannediyorduk.
You've seen my promos?
Reklâmlarımı mı izlediniz?
Barry's pissed you keep missing the promos.
Barry tanıtımlara gelmediğin için çok sinirlendi.
Mm. How does he feel about promos?
- Tanıtımlar hakkında ne düşünüyor?
Street promos.
Street Promos.
He travels with street promos.
Street Promos'la seyahat ediyor.
Many of the shots last just 2 or 3 seconds, the cutting rate of pop promos and adverts.
Çoğu çekim 2-3 saniye sürer. Kesmelerin hızı, pop reklamlarınki kadar hızlıdır.
Besson had excelled at pop promos and had lived in America.
Besson pop videolarında ustalaşmış ve Amerika'da yaşamıştır.
The promos are aired a few times but not on all channels.
Reklamlar bir kaç kez yayınlandı ama tüm kanallarda değil.
Hey, everybody's just sitting around in there waiting for you two to shoot promos.
Herkes oturmuş tanıtımı fragmanı çekmenizi bekliyor.
You saw promos of today's featured game.... and this is what last week's launch day looked like.
İlk olarak promosyon videomuzla başlıyoruz. Bugün geçen haftaki sürümün son günü mü?
These promos are easy money.
Bu tanıtımlar kolay para demek.
playtime's over - since year six i been a playground soldier dem days were lyrical dat lyrical G but now everything is colder now there's content flows and everything - mix tape promos everything - who'd you name your favorite MC, I'll write the sixteen
Lütfen oynama – neden oynayamazsın, çünkü bak oyun zamanı bitti Oyun zamanı bitti – altı yaşından beri oyun alanında askerim O günler şiirseldi dat şiirsel G, ama artık her şey soğuk
Promos.
- Reklamlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]