English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Pseudo

Pseudo traducir turco

272 traducción paralela
Damn it! It's entering its pseudo-evolved form!
Yapay olarak geliştirilmiş formunu aştı!
The worst detective novels are always written by pseudo-detectives.
En kötü dedektif hikayeleri hep sahte dedektiflerce yazılırlar.
Let's forget about dogs and cats and all that pseudo-literary junk.
Kedileri, köpekleri ve şu sahte tavırlarını bir yana bırak da, sadede gelelim.
Intellectualism, Pseudo-leftism and Peronism. What was the world in 1945?
ENTELEKTÜELİZM, SÖZDE-SOLCULUK VE PERONİZM 1945'de dünya nasıldı?
But these are pseudo-scientific studies.
Ama bunlar sözde bilimsel çalışmalar.
It will at least be time well spent, as opposed to an exchange of banalities with pseudo-intellectuals and dilettantes.
Kendini aydın sanan ve sanat meraklılarıyla banal şeyleri paylaşmanın aksine en azından zaman iyi kullanılmış olacak.
Give her a book and she's Miss pseudo-intellectual, neofascist,
Okusun diye birkaç kitap ver. Bir anda sözde entellektüel, neo faşist,...
Reality considered partially... deploys itself in its own general unity... as a pseudo-world apart, an object only of contemplation.
Gerçegin parçalanmis görünümleri... kendilerini sadece izlenebilecek müstakil... bir sahte dünya olarak yeni bir bütünlük içinde yeniden gruplar.
this world being produced... precisely only as pseudo-enjoyment... which preserves repression within it. To the smug acceptance of what exists, purely spectacular revolt can be added... as something identical : this translates the simple fact... that even dissatisfaction became a commodity at the moment... that economic abundance found itself capable... of extending its production... to the point of utilizing even that sort of raw material.
Mevcut durumun gönüllü olarak kabulü, tamamen gösteriyle alakali asilikle bir arada bulunabilir – ekonomik bolluk o belirli hammaddeyi üretecek hacme ulasir ulasmaz memnuniyetsizlik bir metaya dönüsür.
There, governmental power... is personified as pseudo-star ;
Bir yanda bir hükümet gücü kendine sahte bir yildiz olarak kisilik kazandirabilir ;
here, the star of consumption gets itself elected by plebiscite... as pseudo-power over the lived.
diger bir yanda ise bir tüketim yildizi, hayat üzerinde sahte bir güç olarak taninabilmek için bir kampanya baslatabilir.
the general time of human non-development... exists as well in the complementary aspect... of a consumable time which returns... to the daily life of society, from this determined production, as pseudo-cyclical time.
Insan gelisimi eksikliginin bu umumi zamaninin ayni zamanda bütünleyici bir yönü de vardir ( simdiki üretim tarzina dayali tüketilebilir bir zaman biçimi ve günlük yasamda kendini sahte devirli bir zaman olarak göstermek.
Pseudo-cyclical time... is that of the consumption of modern economic survival, augmented survival, where the experience of daily life... remains deprived of decision - making and is forced to submit, no longer to the natural order, but to the pseudo-nature... developed in alienated labor ; and therefore this time quite... naturally rediscovers the old cyclical rhythm... which governs pre - industrial societies.
Sahte devirli zaman, günümüz ekonomisinin yasam çabasinin, günlük yasamin karar almanin disinda birakildigi, ve artik dogal düzene degil, yabancilasmis emek tarafindan ortaya konmus sahte dogaya tabi olan büyümüs yasam çabasi, tüketimiyle iliskilendirilir.
Pseudo-cyclical time both finds... its support in the natural imprints of cyclical time, and from them composes new homologous combinations :
Bu nedenle, sanayi öncesi toplumlarda yasama çabasini yöneten eski devirli ritmi, devirli zamanin dogal izlerini bir araya getirirken ayni zamanda yeni çesitlemeler
Consumable pseudo-cyclical time is spectacular time, both as the time of the consumption of images, in the narrow sense, and as the image of the consumption of time, in its entire extended sense.
Tüketilebilir sahte devirli zaman gösteriye ait zamandir ; hem dar anlamiyla görüntüleri tüketmeyle harcanan zamandir hem de genis anlamiyla zaman tüketiminin görüntüsüdür.
While the consumption of cyclical time in ancient societies... was in accord with the real labor of these societies, the pseudo-cyclical consumption... of a developed economy finds itself in contradiction with... the irreversible abstract time of its production.
Eski toplumlarda devirli zamanin tüketimi, bu toplumlarin gerçek çalismasiyla tutarliyken, gelismis ekonomilerin sahte devirli tüketimleri, bu ekonomilerin üretim sistemlerinde gizli olan soyut geri çevrilebilir zamanla çelisir.
The pseudo-events that crowd... into spectacular dramatization, have not been lived by those who are informed by them, and what's more, they are lost in the inflation of their hurried replacement, with each thrust of the spectacular machinery.
Gösteriye ait oyunlarda ilgi çekmek için yarisan sahte olaylar, varliklarindan haberdar olanlar tarafindan yasanmamistir ve her durumda kisa sürede unutulurlar çünkü gösteri çarkinin her atisinda gittikçe artan bir çilginlikla yerlerine yenileri gelir.
Furthermore, what was really lived... is without relation... to the irreversible official time of the society, and in direct opposition... to the pseudo-cyclical rhythm of the... consumable by-products of this time.
Bunun aksine, gerçekten yasanmis olanin olanin toplumun resmi geri çevrilebilir zamaniyla bir ilgisi yoktur ve o zamanin tüketilebilir yan ürünlerinin sahte devirli ritmini dogrudan karsidir.
Under the fashions... which cancel themselves and are recomposed on the frivolous... surface of contemplated pseudo-cyclical time, the grand style of the epoch is... always to be found in what is oriented by the obvious... and secret necessity of revolution.
Sahte devirli zamanin gösterisinin yüzeysel yüzeyinde gelip giden modalarin ardinda, bir çagin büyük tarzi, devrim için gizli fakat yine de belirgin olan ihtiyacin elinde tuttugu seylerde bulunabilir.
The Ecumenical Liberation Army is an ultra-left sect creating political confusion with wildcat violence and pseudo-insurrectionary acts which the Communist Party does not endorse.
Evrensel Özgürlük Ordusu, Komünist Parti desteklemediği halde vahşi yöntemlerle sahte bir isyan yaratan aşırı solcu bir örgüttür.
I'm not giving this pseudo-insurrectionary sectarian a piece of my show.
Bu göstermelik sekretere şovumdan bir parça bile vermiyorum.
Because I don't like that pseudo-intellectual garbage.
Takıyorum çünkü o ukalalıkları bir türlü kaldıramıyorum.
Not in the trivial ways that the pseudo-science of astrology promises but in the deepest ways.
Gerçek bir bilim olmayan astroloji kişilere, derin anlamları içeren vaadlerde bulunur.
"Green Hill" is a pseudo medical institution with it's algae treatment, laboratories and preparations.
"Yeşil Tepe". Çamur banyoları, yosun tedavileri, laboratuarları ve preparatlarıyla bu görünürdeki sağlık tesisi, aseton, asetik anhidrik ve tartrik asitle istediği gibi oynayabilirdi.
Her maniacally detailed, pseudo-fascist Threshold plan?
Yani, hâlâ komada.
I am so tired of you two and your pseudo-intellectual liberal crap!
Senin bu entelektüel liberal saçmalıklarında bıktım artık!
I just can't stand the picture of you being married to a pseudo-intellectual barmaid.
Entel bir barmenle evli olduğunu düşünmeye bile dayanamıyorum
A-Team escapes, with the assistance of a pseudo-priest.
Sahte papazın yardımıyla tabi.
I mean, real affection, not pseudo affection.
- Gerçek sevgi olmalı. - Seni seviyorum, çok güzelsin.
And these pseudo journalists sent by the Zionist-Communist conspiracy to divide and confuse our people, they will die.
Ve halkımızı serseme çevirip bölmek için Siyonist-Komünist komplocular tarafından gönderilen bu sözde gazeteciler ; onlar da geberecek.
Well, before you get so over-amped over these pseudo-factoids, I'd...
Bu gerçek üstü konularla aşırı heyecana kapılmadan önce size -
This is the pistol of Peter Urusov, who shot Pseudo-Dmitriy the Second.
Bu tabanca Peter Urusov'un, Pseudo-Dmitriy'i vurduğu silah.
After Pseudo-Dmitry's death Marina Mnishek ordered to her doctor Izmail to embalm the head of her husband.
Pseudo-Dmitry'nin ölümünden sonra karısı Marina Mnishek mumyalamak için doktor İzmail'e sipariş verdi.
As you can see the pseudo-facade was stripped away to reveal a minimalist rococo design.
minimalist rokoko tarzını ortaya çıkarabilmek amacı ile ön cephe sökülüp atılmış.
Discussion of this disorder is simply an attempt to dazzle a jury with pseudo-scientific jargon to convince them that alcohol exerts magic evil powers on the brains of a few people.
Bu hastalığı tartışmak, bilimselimsi bir tabirle jürinin gözünü boyayıp, jüri üyelerini, alkolün bazı insanların beyninde şeytani güçler yarattığına inandırmaktır.
Why pseudo-scientific, doctor?
Neden bilimselimsi, doktor?
Pseudo-Brigitte Bardot.
Sahte Brigitte Bardot.
The truthful murderer, cunning, full of means, daring, and the pseudo-murderer, rude, hesitant, and above all, impressionable.
Gerçek katil, kurnaz, yaratıcı ve cüretli, ve "yalancı" katil, aptal, biat eden, ve hepsinden önemlisi, kolay etki altına alınan.
All these pseudo Doric midgets with their novelty underpants.
Son moda donlarının içindeki, tüm bu sahte İskoç cüceler.
Now, don't do it just'cause Kyle, that pseudo-hick Kyle, told you to.
Bizim düzenbaz taşralı Kyle dedi diye yapmak zorunda değilsin.
He called my book a pseudo-pornographic manual.
Kitabıma uyduruk pornografi kılavuzu dedi.
it's that damned pseudo-morality... and that lazy, stupid intellect.
Kahrolası sahte ahlakıyla uyuşuk, aptal entelektüel!
I had to resort to some cheap, manipulative pseudo-psychology.
Ucuz, hileli, aldatıcı psikolojiye başvurmak zorunda kaldım.
Or the way I tell the same stupid, pseudo-intellectual story... again and again.
Ya da tekrar tekrar aynı aptal entel hikayeyi.. .. anlatmam.
- When you think about it... the main character has a little Holden Caulfield... crossed with Humbert Humbert... and then in that sort of pseudo Russian novel ilk.
- Sen ne düşünüyorsun... ana karakterde hafiften Caufield ile birlikte... Humbert Humbert havası var... ve bu bir çeşit sözde Rus romanı.
A pseudo-religious icon from the 12th century.
12. yüzyıldan dini bir ikon.
It only serves as fodder for pseudo-scientists with nothing better to do than chase fairy tales. Excuse me.
Yalnızca ukala bilim adamlarına yem atmış olursunuz peri masallarını kovalamak bile daha iyidir.
You're talking pseudo-science used to make political book.
Bahsettiğin bilimsel saçmalıklar ancak politika kitaplarında vardır.
How was your pseudo date?
Yalandan randevun nasıldı?
Can't we just go back to our pseudo-quasi-happy existence?
Sözde kısmen mutlu yaşantımıza dönemez miyiz?
Well, you got any tricks for getting me back... to a pseudo-quasi-happy existence?
Sözde kısmen mutlu olan yaşantımıza dönmek için bir tavsiyen var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]