Punched traducir turco
2,069 traducción paralela
" like boxers, to get to the stage. At the first house, I punched a policeman,
Sahneye çıkmak için boksörler gibi... koridorlardan geçmek zorundayız.
"He punched you." "Yep."
"Sana yumruk attı." "Evet."
According to you... Ms. Campo... punched... herself? Or she had... someone she had never met.
Sizce, kurduğu tuzak gereği Bayan Campo kendi kendini yumrukladı ya da bir adama hiç tanımadığı bir adama kendisini acımasızca ve öldüresiye dövdürdü doğru mu?
He walked in, we were hanging out, he punched me in the face.
İçeri girdiğinde biz takılıyorduk sonra da suratıma yumruk attı.
So I punched him in the face!
Sonra da yumruğumu indirdim!
Keep saying shit like that and you're gonna get punched.
Böyle şeyler demeye devam edersen birinden yumruk yersin.
He got his ticket punched.
O da çocuğun biletini kesmiş.
You want to get punched?
Çetin sıçtırtma gagana.
We was mediating that situation, a guy recently was released from prison, and he thought the man was talking about him. And got out the car and punched the man and his brother...
Daha yeni hapisten çikmis bir arkadasimizin durumunu yönetmeye çalisiyorduk onun hakkinda ileri geri konusan bir adami arabadan çikip kardesiyle birlikte yumruklari
One time I was walking down the street, I punched my best friend Darius in the nut sack for no reason. Just both fists.
Bir keresinde en iyi arkadaşım Darius'la yürürken sebepsiz yere taşaklarına yumruğu bastım.
Just double-punched him.
- Çifte yumruk attım.
She punched my face, but it's cool!
Yüzüme yumruk attı, ama sorun değil.
If we ever need a crazy-ass white boy to roll with us one day and get punched in the face by motherfuckers, I'm-a call you.
Eğer bir gün yumruk yemesi gereken mala ihtiyacımız olursa, seni ararım.
- He kicked her. He punched her.
- O onu tekmeledi ve yumrukladı.
Tell her I was poisoned by a porcupine or punched by a pedestrian.
Bir kirpiden zehirlendiğimi ya da yolda birinden yumruk yediğimi söyle.
I got punched.
Yumruk yedim. Evet, farkettim.
The mother punched her own ticket and now...
Hayır! Anası tahtalı köyü boyladı ve şimdi...
This one here, I actually had to have two new holes punched in,'cause I liked the belt so much.
Buna iki yeni delik açmam gerekti, çünkü bu kemeri çok severim.
Bobby, the guy you punched in the face.
Suratına yumruk attığın Bobby.
What clearly must be the most important theme here today - - Is the serious assault to which they were subjected to by the mob of fathers - - Who knocked them senseless, punched and kicked them in a barbaric fashion!
Burada asıl üzerinde durmamız gereken şey onların aslında çete liderleri tarafından zorla bu saldırıyı yapmak durumunda bırakılmaları, duyarsız bir şekilde bir yere kapatılıp hunharca dövülmeleridir!
All I could think was how painful it felt when Ricky punched me in the stomach.
Tüm düşünebildiğim Ricky beni yumrukladığında hissedeceğim acıydı.
Oh, and if she didn't deserve it and you punched her anyway.
Hak etmemiş olsaydı bile sen onu yine de yumruklardın.
Okay. I punched him right in the face.
Tam yüzünü yumrukladım.
Feels like I got punched.
Yumruk yemiş gibiyim.
I did that already. I punched in star.
Yıldıza basmıştım zaten.
Yeah, that's an excellent idea, seeing that less than 24 hours ago, you punched me in the face.
Tabii, çok güzel olur. Özellikle de 24 saat önce beni yumrukladığını düşünürsek.
T punched me.
T beni yumrukladı.
I punched her.
- Yumruk attım.
You punched a cop?
Polise yumruk mu attın?
Bart, eyewitnesses to your fight described you as "berserkoid," "totally aggro," and said you punched Milhouse, "like, 50 billion times."
Bart, kavga esnasında görgü tanıkları seni "deli balta" ve "tamamen manyak" olarak tarif etmişler ve Milhouse'a "50 milyar defa" yumruk attığını söylüyorlar.
She used to be much more fun, until Leonard punched her in the heart.
Leonard gönlüne bu kadar sert vurmadan önce çok daha eğlenceli biriydi.
Raj, did you ever tell your sister about the time Sheldon got punched by Bill Gates?
Raj, kardeşine Bill Gates'in Sheldon'ı yumrukladığını anlattın mı?
Is this where you got your v-card punched?
- Pekmezini burada mı akıttılar? - Ne?
Would it cheer you up if I punched Fry in the groin?
Eğer Fry'ın kasıklarına vurursam neşelenir misin?
She never punched out, and you didn't think there was a problem?
Çıkış saatini bildirmedi, ama bunu sorun etmediniz öyle mi?
Punched him.
- Onu yumrukladın.
Another kid punched me at the place they took me to, so I left.
Beni götürdükleri yerde bir çocuk beni yumrukladı, ben de kaçtım.
I don't like being sucker-punched.
- Arkadan bıçaklanmayı hiç sevmem.
She punched me.
Yumruklandım o kadar.
Is it true that you punched him in the face during intercourse?
Birleşme sırasında onu yumrukladığın, doğru mu?
Your partner's about to get punched again.
Ortağın tekrar yumruk yemek üzere.
Selina, you punched Stan.
Selina, Stan'i yumrukladın.
Getting punched by you was like getting kicked in the head by a horse.
Senden yumruk yemek, attan çifte yemek gibiydi.
So I looked up alumni and punched in random names
Bende, Mezunlar sayfasına rastgele göz gezdirdim.
Each one of these is individually punched.
Bunların her biri tek tek yerleştirildi.
He can do it if he wants to get his face punched.
Asıl suratına bir yumruk yemek istiyorsa yapması gerekiyor.
I punched Joan Jett in the tit once.
Joan Jett'in bir kez meme ucuyla oynadım.
He got off to a fast start, but he's punched himself out.
Hızlı başladı, ama sana vuramıyor.
Sometimes the dreams of a poor man.. .. get him punched in the eye.
Fakir bir adamın hayalleri gözünden yumruk yemesini sağladı.
What? He and reggie got into some rough train then he punched her?
Yani Reggie'yle olayı biraz sertleştirdiler sonra da bizimki yumruk mu attı?
Louis Litt. The one you punched in the face? Paula, he's the best man for the job.
Stephanie'yi geri almayacağını bana söylemek yerine neden gidip haşmetli beyfendiye, dikkatli olmazsa yakında yönetecek bir krallığı kalmayacağını söylemiyorsun.