Punk traducir turco
4,782 traducción paralela
Bring on the punk-ass Koreans.
Serseri Korelileri getir bize.
There's a reason why you're always in my shadow, and that's the same reason Lauren left your punk ass.
Bu yüzden mi hep benden alt seviyede kalıyorsun, ve bu yüzden mi Lauren kıçına tekmeyi bastı.
That full confidence that he had before he had cancer when he was a little punk kid, you can see that building in him as the Tour was going on.
Kanser olmadan önce ukala bir çocukken sahip olduğu o güçlü özgüvenin Tur devam ettikçe yeniden arttığı belli oluyordu.
You punk.
Seni serseri.
Chrissy, you need to forget that punk.
O pisliği unutmalısın.
Hey, get the kid a Frappuccino, then put his little punk ass back to work.
Çocuğa bir frappuccino ver sonra pisliği tekrar işine gönder.
And not some punk in a wet-suit playing dress-up, but a genuine bad-ass who can really kick ass.
Dalgıç kıyafeti kuşanmış bir şapşala değil de kötülere gününü gerçekten gösterebilecek güçlü birine.
- You could've beaten that punk.
- O sersemi dövebilirdin.
My daughter here is just a homeless gutter punk, all right?
Şuradaki kızım ; evsiz, pis serserinin teki, tamam mı?
Punk.
Sersem.
Don't lose this opportunity to fucking Florida, all right, because of some bullshit from that punk advisor, all right, with his "diploma," all right, who could never get into the school that we come from. Don't lose that opportunity.
Bu fırsatı kaçırmayın aptalın teki yüzünde o sersem danışmanı boş verin diplomasına başlarım bizim okuduğumuz okulda okumadı.
I remember one time, we were 16 and this punk band from Japan that Nikki worships, the Go Go Zombies, are playing at the Roxy.
16 yaşındayken bir olay yaşamıştık onu hatırladım Nikki'nin hayranı olduğu Go Go Zombies punk grubu Japonya'dan Roxy'ye gelmişti.
And I thought, why not represent this damsel in distress after she just knocked off this animal stalker, son of a bitch, arm-robbing, fuckin'drug-dealing punk?
Ve ben de düşündüm ki o hayvan orospu çocuğu, soyguncu tacizcinin sikik uyuşturucu tacirinin eline düşmüş kızı neden temsil etmeyeyim ki dedim.
Is this Punk'd?
Şaka mı bu?
Am I punk'd?
Şaka mı yapılıyor?
This little punk...
Bu küçük serseri...
Get back here, you punk!
Buraya gel, seni serseri!
You are a punk, Clyde.
Değersizsin Clyde.
Punk ass.
Değersiz velet.
This is my house, punk.
Burası benim evim, serseri.
Cena puts Punk down!
Cena, Punk'ı yere serdi!
I want it to be punk meets... pop.
Punk, popla birleşsin.
Okays, ya honest young punk!
Eyvallah, doğruyu söyle canımı ye!
- What up, punk!
- Naber, serseri!
I didn't even punk you yet.
Sana daha vurmadım bile.
You got punk'd.
Sopa mı yedin?
Punk motherfucker!
Pankçı piç!
You little punk!
Seni küçük pislik!
Don't let anybody punk you.
Kimsenin sana vurmasına izin verme.
Did you think you could sneak past me? You little punk.
Küçük adamlardan bulacağımızı düşünüyor musun?
She looks like a punk.
Serseriye benziyordu.
Yeah, she was a punk.
Evet, serseriydi.
But you'll stay scared, won't you, punk?
Ama korkun devam edecek, değil mi, serseri?
Do you know who I am, punk?
Kim olduğumu biliyor musun, serseri?
I mean I'm just saying you never expect to be in the middle of Nevada desert with a hotshot punk who barely graduated high school.
Yani demek istediğim Nevada çölünün ortasında liseden zar zor mezun olmuş... bir sersemle birlikte çalışmayı asla beklemiyorsun.
I'll show you something from my slutty punk phase.
Sürtük serseri zamanlarımdan birkaç elbise göstereyim sana.
I've never seen anything from the slutty punk phase.
Sürtük serseri zamanlarından bir şey göremedim ben.
Shut up, punk.
Kes sesini, serseri.
We're asking the questions here, punk.
Burada soruları biz sorarız serseri!
Punk!
Çoçuk.
Only a punk or a poseur would risk getting collared for half a hun'of dead merch they can't push.
Sadece bir serseri ya da numaracı satamayacakları yarı ölü mallar için yakalanmayı göze alır.
Punk has to be safer with the marshals than out here where it's open season.
Bu serseri polislerle, dışarıda olduğundan daha güvende olur.
WHAT UP NOW, PUNK?
- Şimdi ne yapacaksın bakalım?
We'd say, " This is punk rock!
Biz de dedik ki, " Bu punk rock!
One of the greatest punk-rock albums - they made The Record at Sound City.
- Gelmiş geçmiş en iyi punk-rock albümlerinden biri... "The Record" Sound City'de kaydedildi.
As much as we loved noise and we loved crazy-ass punk-rock shit, we wanted to be a good band.
- Gürültüyü ve çılgın punk-rock.. .. olayını sevdiğimiz kadar, .. iyi bir grup da olmak istiyorduk.
I like having that foundation in there, and that's a very un-punk-rock thing to say.
Bu altyapıya sahip olmayı seviyorum, .. bu çok punk-rock olmayan.. .. bir söylem.
I'd been in practically every other kind of band - blues bands, punk-rock bands, standard rock'n'roll bands, top-40 bands, jazz-rock fusion bands.
- Neredeyse her tür grupta.. .. bulundum... blues, .. grupları, punk-rock, standart..
You see Dane filed a motion to set aside the default judgment? It's never gonna fly. - Dane's a punk.
Dane'in kararı bozmak için hamle yaptığının farkında mısın?
- Punk, yeah.
İşe yaramayacak.
Punk-ass bitch, that's what I thought.
Ben de bunu diyordum.