Put me down for traducir turco
256 traducción paralela
If you can form such a committee, put me down for a contribution of $ 1,000.
Böyle bir komite kurabilirseniz, benim adıma 1000 dolarlık bir bağış yazabilirsiniz.
Where's this Lulu Ballard you put me down for?
Listesinde adım yazan şu Lulu Ballard nerede?
- Eight. - Put me down for ten.
- Ben de on diyorum.
You're supposed to put me down for an evening conference.
Akşam için bana özel görüşme ayarlayacaksınız sanırım.
- Put me down for Thursday again.
- Beni yine Perşembe'ye yaz. - Tamamdır.
Put me down for 100,000 yen.
100,000 yen için adımı yaz.
Put me down for $ 10.
Bana 10 dolar yaz.
Put me down for a table.
Bana da bir masa ayırın.
Whatever you got in that book, just put me down for it.
O kitapta ne yazarsa yazsın, şu işi çabuk bitirin.
Could you put me down for Monday?
Beni Pazartesi'ne yazabilir misin?
Put me down for seven bucks.
Yedi dolar da benden.
Put me down for 75 cents.
75 sentini bana yaz.
Put me down for 10,000 rubles, I can't give any more.
Benden 10 bin ruble. Daha fazla veremem.
Put me down for five.
Bana beş atış yaz.
Yeah. Put me down for six.
Evet, beni altıncı sıraya koy.
Well, put me down for 1,000.
Benim için 1.000 yaz bakalım.
Put me down for a vacation.
Bana bir tatil yaz.
Put me down for California.
Beni California'ya yaz.
Put me down for $ 2500 on both.
İkisine de 2500 koyuyorum.
- Put me down for five grand.
- Bana 5000 koyun.
Put me down for 20.
Bana 20 $ oyna.
Tell you what, put me down for 50, just to make sure.
Şöyle söyleyeyim, benim için 50 yaz en iyisi.
Just don't put me down for trying to bring a killer story to print.
Sadece beni katil hikayesi getirip yazdırmaya çalışmakla tenkit etme.
- You never get in. Put me down for the five you owe me.
- Bana bak, bana bak.
- Yeah, you know what? Put me down for against.
Biliyor musun, sen beni karşı olarak yaz.
Put me down for a dime on St. John's / ViIIanova.
Beni St. John's / Villanova'ya kaydet.
Put me down for...
Benim adıma yazacağınız miktar...
Put me down for $ 7 00 on the Rams.
Ram`lara 7 dolar yatır benim için.
Put me down for 1,200.
Bana 1200 yaz.
Put me down for two.
Benden iki tane.
Put me down for a quarter deck.
Bana bir çeyrek paket yaz.
Put the piano over there with shelves for music... plenty of space to walk up and down, manuscripts all over the floor... hot pincers to tear the flesh from people who keep telling me luncheon is ready... stacks of checks from my publishers, and...
Piyanoyu müzik çalışmalarını koyacağım raflarla birlikte şuraya yerleştiririm. Aşağı yukarı yürümek ve taslakları sermek için bol yer yemeğin hazır olduğunu söyleyip duranları dağlamak için kızgın kerpetenler yayıncılarımdan gelen çek yığınları ve...
- Let me put that down for you.
- Ben şunu alayım.
Put it down and give me money for your son's shoes.
Onu yere indir ve oğlunun ayakkabısı için bana para ver.
I can write a book, and you can put it down on paper for me.
Ben kitabı yazar sen de onu benim için kağıda dökersin.
If you'll give me your name, I'll put you down for another flight. Well...
- İsminizi verebilirseniz sizi başka bir uçuşa kaydedeceğim.
Put down an extra fiver for me.
Benim içinde bir beşlik oyna.
Frances, just put them down for me.
Frances, onları aşağı indiriver.
Look, put that down and listen to me for a minute.
Şunu bırak ve bir dakika beni dinle.
Put that down at once! That's my Edgar Allan Poe award, given to me by the Mystery Writers of America... for one of Merridew's greatest triumphs, the Slaying of Jack Spratt.
O benim Edgar Allan Poe ödülüm Amerika'nın Gizemli Yazarları tarafından Merridew'in en büyük zaferi, Jack Spatt'ın Katliamı için verildi.
All you gotta do is put down a bet for me at Shaw's place.
Bu eyalette bu yasaldır. Tüm yapman gereken Shaw'ın yerinde benim için bir bahis oynaman.
That'll work for me,'cause I need to pull off, suck up a little go-go juice and put some groceries down my neck.
Bu benim işime gelir. Çünkü kenara çekip, bir şeyler yiyip içmem gerekiyor.
Joe, take this down for me and put it in the blue suitcase.
Joe, al bunu aşağı götür ve mavi çantaya koy.
You wanna put down contract scores all over the country, working for me?
Ülkenin heryerinde anlaşmalı soygunlar yapmaya ne dersin, bana çalışarak?
Very easy, nothing to it, I'll put it down in the cellar along with my wine... from Gaul, and let me tell you, I've got a little wine for you to taste.
Çok kolay, bir şeye gerek yok, onu mahzene diğer şarapların yanına koyacağım... Tatmanız için Galya şarabım var.
Put me down for 15. Right.
sözden gitmenizi istemek zorundayım yemeğe oturmak üzereyiz bir önerim var.
Because if you are a success, I'll be so rich I'll be able to hire somebody else to put their hands down my pants for me.
Çünkü sen başarılı olursan ben de o kadar zengin olurum ki... pantolonuma elini daldırması için bir başkasını tutarım.
He beat me for not telling him about the down payment I put on a bar.
Beni aldığım kaparolardan bahsetmediğim için dövdü.
Put a package together for me and we'll sit down. We'll block aside two Saturday evenings and we can discuss it then.
Sonra otururuz, iki Cumartesi gecesi kafa kafaya veririz ve her şeyi o zaman tartışırız.
Excuse me. You don't want me to tuck put me down for a no-tuck. Fine.
Afedersin.İyi. Sıkıştırmamı istemiyorsun.
Well, you'd better put me name down for an advance copy.
Kitabın taslağına benim adımı da koymalısın.