Put yourself in my shoes traducir turco
88 traducción paralela
Put yourself in my shoes.
Kendinizi benim yerime koyun.
Put yourself in my shoes for a minute.
Kendini benim yerime koysana.
Who says it is? - Then put yourself in my shoes.
- Neden böyle yapıyorsunuz?
Well, man, put yourself in my shoes.
Kendini benim yerime koy.
I'm just asking you to put yourself in my shoes for once if you would.
Bir kerecik kendini benim yerime koymanı istiyorum.
Put yourself in my shoes.
Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes.
Peki.
Hold on a second, put yourself in my shoes
Bekle bir dakika. Önerimi hatırla.
I know you've got problems, but put yourself in my shoes.
Biliyorum bazı sorunların var, ama kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes, Captain.
Kendinizi benim yerime koyun Kaptan.
Georgia, put yourself in my shoes.
Georgia, kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes for a moment.
Bir an kendini benim yerime koy.
Please listen to me. Put yourself in my shoes,..
Neyi?
Put yourself in my shoes for once.
Kendini bir kez olsun benim yerime koy.
Put yourself in my shoes and me in yours.
Kendini benim yerime koy, beni de kendi yerine.
Put yourself in my shoes.
Anlaman için yerimde olman lazım. - Ben komutan olsam sana madalya verirdim.
Put yourself in my shoes, Bill.
Kendini benim yerime koy Bill.
Sure, I believe you, but put yourself in my shoes.
- Elbette size inanıyorum. Ama kendinizi benim yerime koyun.
- Adi, my son... put yourself in my shoes and think of my situation sometimes!
- Adi, oğlum... sen kendini benim yerime koy birde öyle düşün!
Have you ever tried to put yourself in my shoes to consider my situation, dad?
o zaman sende kendini benim yerime koy, baba?
Have you put yourself in my shoes?
Peki sen hiç kendini benim yerime koydun mu?
Put yourself in my shoes, Gina.
Kendini benim yerime koy, Gina.
Put yourself in my shoes.
Kendinizi benim yerime koyar mısınız lütfen!
– Put yourself in my shoes.
- Sen de kendini benim yerime koymayı dene.
Put yourself in my shoes, would you?
Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes Yes I knew about her
- Evet onu biliyordum
OK, I overdid it, but put yourself in my shoes.
Biliyorum, insaf! Ama kendinizi benim yerime koyun.
But put yourself in my shoes. If they offered you this, would you ever turn it down?
Ama kendini benim yerime koy sana bunu teklif etseler geri çevirir miydin?
Did you put yourself in my shoes?
Kendini benim yerime koydun mu hiç?
Put yourself in my shoes.
Geçmişi bir düşün.
Will, put yourself in my shoes.
Will, kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes.
- Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes, Steve.
Kendini benim yerime koy, Stephen.
Would you put yourself in my shoes for a second?
Bir saniyeliğini kendini benim yerime koyar mısın?
Please put yourself in my shoes.
Lütfen kendini benim yerime koy.
But put yourself in my shoes.
Ama kendini benim yerime koy.
And I'm asking you to put yourself in my shoes.
Ve ben de kendini benim yerime koymani istiyorum.
Please put yourself in my shoes.
Kendini benim yerime koysana.
I've spent lots on remodeling, put yourself in my shoes.
Yeniden biçimlendirmeye çok para harcadım. Lütfen kendinizi benim yerime koyun.
I wish you could put yourself in my shoes for a minute to see the kind of pressure that I'm under.
Keşke bir an olsun kendini benim yerime koyup ne kadar baskı altında olduğumu anlasan.
Foley, put yourself in my shoes.
Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes- - how long could you keep up the lying game?
Kendini yerime koy Yalan oyununu ne kadar süre sürdürebilirsin?
Put yourself in my shoes for a second.
Bir saniye kendini benim yerime koy.
Put yourself in my shoes.
Benim yerimde olduğunuzu düşünün.
So put yourself in my shoes.
Kendini benim yerime koysana.
Put yourself in my shoes.
- Ayakların yere bassın biraz!
Alice... put yourself in my shoes.
Alice... Kendini benim yerime koy.
Please, Frasier, put yourself in my shoes.
Frasier, lütfen kendini benim yerine koy.
Put yourself in my shoes.
Siz de bir erkeksiniz.
- Put yourself in my shoes.
- Kendini benim yerime koysana.
My son's piano recital? Put yourself in Kenneth's shoes.
Kendini Kenneth'in yerine koy.