Qu'on traducir turco
28 traducción paralela
As the boats set out, with Mr Qu on board, the swans set a parallel course.
Bay Qu'nun bindiği bot denize açıldığında kuğular da ona paralel bir yön belirliyor.
Arrêtez ça avant quon ait fini de dîner.
Arrêtez ça avant qu'on ait fini de dîner.
"Les baisers sont comme des bonbons... qu'on mange parce qu'ils sont bons."
" Les baisers sont comme des bonbons... qu'on mange parce qu'ils sont bons.'"
YOU'RE A QU I ET ON E, AREN'T YOU?
Söyleyecek pek bir şey yok, öyle mi?
I HAD QU ITE A CRUSH ON YOU. I LIVED IN THE SAM E APARTM ENT BU I LDING.
O gece çığlık atışınızı duydum.
Qu'est-ce qu'on mange ce soir?
Bu akşam yemekte ne var? " diyen adam.
Attends! Qu'est-ce qu'on fait la-bas?
- Burada neler oluyor?
Looks like he's got a daddy.
- On dirait qu'il s'est casé.
I wasn't told where Phlox was taken but Starfleet Intelligence believes... the Klingons have a genetic research facility... on Qu'Vat Colony.
Phlox'un nereye götürüldüğünü söylemediler ama Yıldız Filosu... gizli servisi, Qu'Vat Kolonisindeki bir genetik araştırma tesisine... götürüldüğüne inanıyor.
We know Phlox was taken to Qu'Vat Colony to work on a cure.
Phlox'un bir tedavi bulması için Qu'Vat kolonisine götürüldüğünü biliyoruz.
It's on its way to Qu'Vat, with Columbia.
Kolombiya ile birlikte Qu'Vat'a geliyorlar.
J'ai eu le plaisir qu'on me mette
Bugün saydım da dört...
Ensuite je reviendrai et on fera ce qu'il faut pour te calmer.
Döndüğümde sakinleşirsen her şeyi gözden geçiririz.
Oh, Catalina, you have that, um... * Comment est-ce qu'on dit? * how do you say...?
Oh Catalina, sen siz nasıl diyorsunuz?
- Je pense qu'on a trouvé la voiture.
- Sanırım arabayı buldum. - Peki ya kız?
D'après toi, quel est le pourcentage de chance, qu'à notre arrivée à Las Vegas, après qu'on se soit installé à l'hôtel, qu'on trouve une petite chapelle et... Tu veux m'épouser?
Las Vegas'a vardığımız zaman sence şansımız nedir kayıt ettirdikten sonra belki küçük bir şapel bulabilir ve benimle evlenir misin?
On a chilly morning in early spring, Mr and Mrs Qu venture out at first light armed with the traditional seaside accessories of bucket and spade.
Serin bir bahar sabahında Bay ve Bayan Qu, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sepet ve kazmalarından oluşan silahlarını kuşanıp yola çıkıyorlar.
As evening draws on, the Qu family prepare their evening meal of cockles, steamed bread and seaweed.
Akşama doğru Qu ailesi, buğulanmış ekmek ve yosundan oluşan akşam yemeklerini hazırlamaya başlıyorlar.
? Qu? hell is going on here?
Burada neler oluyor?
Ten years ago Qu Yun Xiong with me to discuss what is meant by the revolution
On yıl önce,... Qu Yun Xiong'la devrimin ne olduğu hakkında tartışıyorduk.
And the winner is by two votes, Sam and qu... what's going on?
İki oy farkla kazanan... Neler oluyor?
Dganme qu is going on.
Bana burada neler döndüğünü söyleyin.
Peut - être qu'il veut seulement qu'on pense qu'il est mort.
O belkide ölmüş olduğunu düşünmemizi istiyor
With my hand on the Qu'ran.
Elimi Kurana basarak hem de.
Come on!
- Qu... Qu...
♪ La mer, qu'on voit danser Le long des golfes clairs
( La mer, qu'on voit danser Le long des golfes clairs )
Même quand nous voyageons, dès qu'on arrive à la... uh, the... the border?
Yolcuğunuzu tamamlayıp vardığınızda sınıra.
Um... Dès qu'on arrive à la frontièr, tout est... Uh, They just...
Hımm sınıra vardığınızda işlemleri... kolaylaştırmıyorlar.