Quadriplegic traducir turco
48 traducción paralela
Or it's a spinal fracture and you're a quadriplegic for life.
Omurgada kırık varsa ömür boyu felç olursunuz.
Here with a special report, a quadriplegic on a pony.
Özel haberiyle Kolsus Bacaksız İsveçli, Midilli atından bildiriyor.
- You could end up quadriplegic.
- Bitkisel hayata girebilirsin.
She's a quadriplegic.
Her iki kol ve bacakta da felç var.
Finn, her boyfriend is in room 3092 and he's a quadriplegic.
Finn, erkek arkadaşı 3092 numaralı odada kalıyor ve felçli.
Dr. Hook, when my husband wakes up, will he be a quadriplegic?
Dr. Hook, eşim uyanınca da mı felçli olacak?
The, uh, bullet is lodged in your spine... and, I'm afraid, forthe rest ofyour life... you'll be a quadriplegic.
Eee, Kurşun omurgana saplanmış... Korkarım ki, hayatın boyunca... Boyundan aşağısı felçli olacaksın.
If he'd lived, he would've been a quadriplegic.
Eğer yaşasaydı, felç olacaktı.
Would you rather be a para - or quadriplegic?
Belden aşağısı mı felç olsun, boyundan aşağısı mı?
Well, pretty much the whole day takes place with me laying down on this bed on my sorry quadriplegic ass.
Aslına bakarsan günün tamamı üzgün ve tekerlekli kıçımın yatağa uzanmasından ibaret.
Vanessa's a quadriplegic.
Vanessa kötürüm kalmış.
And the bottom line is Jason's a quadriplegic now.
Nihayetinde Jason bir kötürüm.
I once stole a quadriplegic's wallet.
Bir keresinde elleri ve ayakları felçli birinin cüzdanını çalmıştım.
I'm a C-7 incomplete quadriplegic, okay?
Ben C-7 tipi kısmi felce uğramış biriyim.
If youíre a quadriplegic, an artificial device can carry you from A to B. It doesnít mean you can walk from A to B but you can get from A to B.
Kol ve bacaklarınız felçliyse ; sizi A'dan B'ye taşıyabilecek bir araç kullanırsınız. Bu, A'dan B'ye yürüyebildiğiniz anlamına gelmez. Ama A'dan B'ye gidebilirsiniz.
If I were a quadriplegic with burns over 90 % of my body, you wouldn't try and make me stay alive, would you?
Eli ayağı felç olmuş, vücudumun % 90'ı yanık bir adam olsaydım beni durdurmaya çalışmazdın değil mi?
It...'Cause it is, and clearly you're not fine, but the difference between a quadriplegic and you is that you can heal someday.
Elbette geçerli ama özürlü bir insandan farkın senin bir gün düzelebileceğindir.
Well, Hennessey's son was in the car with him and he was left a quadriplegic.
Hennessey'nin oğlu da arabadaydı ve kötürüm oldu.
He leaves my o.R. A quadriplegic.
Ameliyathanemi felçli bir insan olarak terk eder.
So what, I mean, you're supposed to be a quadriplegic?
Tetraplejik * mi olacaksın?
At the oak hill care center in farmington hills Where david rivlin, a 38-year old quadriplegic
Farmington Hills'deki The Oak Hill bakım evinde yatmakta olan David Rivlin, 38 yaşında bir felç hastası.
We aren't saying that every quadriplegic should file.. .. for Mercy Killing.
Biz, her kötürüm insanın acısız ölüm başvurusu yapmasını söylemiyoruz.
No, I don't care if he's a paraplegic, and I don't care if he's a quadriplegic.
Belden aşağı felçli olsa n'olur, komple felçli olsa n'olur!
Tomorrow morning, you'll be served breakfast in bed... like a queen or a quadriplegic.
- özeldi diye sormayacak mısın? - Tamam. Bel çantasının nesi o kad..
Do you have a desire to become a quadriplegic?
Kendini sakatlamak mı istiyorsun?
One of the bullets rendered Officer Nick Hardy a quadriplegic.
Kurşunlardan biri polis memuru Nick Hardy'i....... felç etmiş.
" she would've been a quadriplegic.
" el ve ayakları felçli kalabilirdi.
You think he's gonna be a quadriplegic?
İki kolu ve bacağı da felçli mi olacak?
A delay guarantees he ends up a quadriplegic.
Gecikirsek, kol ve bacaklarının felç olması kesinleşir.
And if I close him before I stabilize his spine, he's a quadriplegic on a respirator.
Eğer omurunu sağlama almadan kapatırsam da her iki ayağı felçli, solunum aygıtına bağlı yaşar.
Otherwise, he's gonna be a quadriplegic.
Yoksa kol ve bacaklarına felç gelecek.
Screw it up and become a quadriplegic or so... the worst place for me, the scariest place for me, is in my mind, and that's all I'd have left.
Felç olur kalırım. Beni mahveden, korkutan tek yer beynim. Terk etmem gereken tek yer orası.
Say "enough with the magical thinking that could kill you or leave you a quadriplegic."
"Seni öldürecek ya da tamamen felç bırakacak bu hayale kapılma" diyeceksin.
They look quadriplegic!
Felçli gibi görünüyorlar.
All the spots are full, but there's a quadriplegic.
Normalde dolu ama bir tane elleri ve ayakları felçli olan çocuk var.
Now he's quadriplegic, and his poor wife...
Zavallı karısı adamın bezlerini değiştiriyor.
If I do, the truck will flip, and if Lana doesn't die she's a quadriplegic, I marry her out of guilt but after a few years of feeding tubes and colostomy bags, I resent her and the night nurse is, like, Brazilian and 20.
Ama bunu yaparsam kamyonet takla atar. Lana ölmezse ve felçli kalırsa vicdan azabından onunla evlenirim ama besleme tüpleri ve kolostomi torbalarıyla geçen birkaç yıldan sonra ondan soğurum ve 20 yaşındaki Brezilyalı gece hemşiresine yönelirim.
In a wheelchair, quadriplegic, 60 % burns.
Tekerlekli sandalyede, elleri ve ayakları sakat ve % 60'ı yanmış.
I'd have to be blind, deaf, and quadriplegic for you to be an actual threat.
Senin gerçek bir tehdit oluşturabilmen için benim kör, sağır ve felçli olmam gerekir.
His wife was killed instantly, and his daughter became a quadriplegic.
Karısı oracıkta öldü ve kızı da kötürüm kaldı.
The spinal-cord injury left her quadriplegic.
Omurilik hasarı ellerini ve ayaklarını felç bıraktı.
Even the quadriplegic girl blinked "no."
Şu eli ayağı felçli olan kız bile gözleriyle "hayır" dedi.
Doesn't that mean... does that mean I'm a quadriplegic?
Ellerim ve ayaklarım felç mi oldu yani?
Last year, "60 Minutes" aired a story about a quadriplegic who could operate a robotic arm with her mind.
Geçen sene, "60 Dakika" programı, robotik bir kolu zihniyle hareket ettirebilen kötürüm bir kadının hikayesini yayınlamıştı.
I would rather be a hunchback than a quadriplegic.
Doğrusu bir kambur olacak Bir kuadriplejik daha.
They knock on a door, a woman answers, her son's a quadriplegic.
Bir kapıyı çalıyorlar kadın elleri ve ayakları felç olan oğlum var diyor.
She told you how she ended up quadriplegic?
Nasıl felç olduğunu sana söyledi mi?
One's a quadriplegic now.
Bir tanesi şu anda felç.