Qualifier traducir turco
53 traducción paralela
Grayson, always a tough qualifier, will have to really go.
Grayson, elemelerin sıkı çocuğu, gerçekten zorlanacak.
Tough break for Grayson, the fourth fastest qualifier.
Elemede dördüncü gelen Grayson'un şansı yaver gitmiyor.
It's official, ladies and gentlemen David Sommers becomes the 48th and final qualifier to ride Stages 2 and 3 of the Hell of the West.
Geçerli, bayanlar, baylar David Sommers, 48. oldu ve Hell of the West'in 2. ve 3. etaplarını koşacak son yarışçı oldu.
You just must get through a local and sectional qualifier, then like DoraI or colonial or ATT, they can't keep you out.
Sadece yerel seçmelere katılacaksın o kadar... Yani Doral'da ya da ATT'de olduğu gibi seni ekarte edemezler.
Several hundred fans without tickets... are heading to tonight's World Cup qualifier in Rotterdam.
bileti olmayan yüzlerce fanatik... Rotterdam'daki dünya kupasında... Rotterdam emniyetinden Peter van Zundte...
Second qualifier, Dario Franchitti.
İkinci sırada, Dario Franchitti.
That's why I used the qualifier "practically."
iste sirf bu yüzden "hemen hemen" dedim.
I signed us up for the sub-regional qualifier tomorrow at the Waldorf rec centre.
Bizi yarınki yöresel yarışmaya yazdırdım.
- How many teams are in this qualifier?
- Kaç tane takım var? - İki.
- Play in the qualifier.
Elemelerde oynamak zorundasın.
I'm sure there's a big, fat qualifier coming.
Sanırım önemli bir farkı anlatacaksın. - Dayan, bebeğim.
- The Classic could be a qualifier for those who aren't currently ranked.
- Klasik senin için uygun değil senin bu durumun bişey değiştirmez.
But that final qualifier?
- Ama ya şu son elemeler?
Ranked third in the country coming out of high-school. Olympic qualifier in'96.
Liseyi bitirdiğinde ülke çapında üçüncü sıradaydı. 1996'da olimpiyatlara kabul edildi.
The qualifier for the competition is in ten days.
Ön yarışma 10 gün sonra.
That's not what I mean. Kai wasn't chosen as a qualifier?
Kastettiğim o değil, Kai ön elemeyi geçemedi mi?
Jerry told me that even Mike Tyson lost an Olympic qualifier.
Jerry, Mike Tyson'ın bile Olimpiyat elemelerini kaybettiğini söylemişti.
Anyway, the deceased, Pete Munson, was gearing up for an All-Out Fighting qualifier against Ken Bainsworth.
Herneyse, merhum, Pete Munson,... bir Topyekün Dövüş elemesi için Ken Bainsworth'a karşı hazırlanıyordu.
Qualifier for what?
Neyin elemesi?
If he could've gotten past Bainsworth in the qualifier.
Eğer elemelerde Bainsworth'u geçmiş olsaydı.
Bill Tallridge will fight Ken Bainsworth inhe qualifier.
Bill Tallridge elemede Ken Bainsworth ile dövüşecek.
If Ken makes it to the qualifier,
Ken onu elemede yaparsa,
And you might wanna know that if it weren't for the fact that he was in custody, your friend Ellis - he'd had a shot against Bainsworth. He was next in line for the qualifier.
Bir de gözaltında kalan arkadaşın için gerçeği bilmek isteyebilirsin,... arkadaşın Ellis, Bainsworth'a şansını denemişti ki o elemelere en yakın adaydı.
They just pulled him from the qualifier.
Az önce onu elemelerden çektiler.
If the fighter going into that qualifier has any chance of beating Ken Bainsworth, then... then he's in danger.
Eğer o elemeye girecek oyuncunun Ken Bainsworth'ı yenme şansı varsa,... o o zaman o tehlikede.
Less than a mont later FIFA allowed Chile to play a World Coup qualifier in the very same stadium.
Bir aydan az süre sonra FIFA Şili'ye izin verdi ve... Dünya Kupası elemeleri aynı stadyumda yapıldı.
"If" is a qualifier. Ah.
"Eğer" bir niteleyici.
All right, fine, mr. Qualifier.
"It is a small world." sayılmaz, Shawn.
The time qualifier comes before the verb.
Zaman belirteci yüklemden önce geliyor.
Yeah, we got into the southeast qualifier,
Sağ ol. Evet güneydoğu seçmelerine katıldık.
20th qualifier, Anja Schmidt!
20. yarışmacı Anja Schmidt!
- Last up, lead qualifier...
- Son olarak, son yarışmacımız.
In first place, with 38 points, an impressive showing, our first qualifier for the next round of the Ann Arbor Trivia Tournament, Den Mördaren and blah, blah, blah.
- ilk olarak, 38 puanla... etkleyici şovluylarıyla Ann Arbor Trivia Turnuvası'nın bir sonraki etabına kalacak olan takım'Den Mördaren'vs vs vs....
Our next qualifier, in second place tonight, The Sig Apes.
- İkinci olarak bu geceki diğer takımımız'The Sig Apes'.
And our final qualifier, in third place with 35 points... and I didn't think these guys were gonna pull it off...
ve son takımımız 35 puanla... - ki bunların başaracağını hiç tahmin etmemiştim -...'The Lice Floggers'üçüncü.
I'm a qualifier.
- Başardım.
It's called a unique qualifier.
Ben her zaman kullanırım.
- No need for the qualifier.
- Üstüne açıklamaya gerek yoktu.
We were knocked out in the first round by a qualifier.
İIk rauntta çıkarıldık.
Kayla came in as a qualifier, made it to the quarters.
Kayla katılmaya hak kazandı, çeyrek finale kadar geldi.
Tae Joon, the last time... you said you weren't going to jump at the Qualifier...
Oppa, geçende... Bir daha yüksek atlama yapmayacağını söylemiştin.
Oh, barf, here comes the "like a friend" qualifier.
Bak şimdi de "Ama arkadaş olarak" diye birşey gelecek.
I wish it didn't need the "man" qualifier.
Keşke "adam" nitelemesine gerek olmasaydı.
World Finals qualifier from Walkertown, North Carolina, Luke Collins!
Walkertown, Kuzey Carolina'dan Dünya Finaline hak kazanan, Luke Collins!
We have reached the qualifier round for the first time.
- İlk kez elemeleri geçtik.
The qualifier of insanely is the one that's a little tricky, you know what I mean?
Delicesine niteleyici küçük hilelerden birisi, anlıyorsun değil mi?
We should go back in'92, not as a qualifier, as a contender.
92 Olimpiyatları'na katılabiliriz. Sırf aday olarak değil, favori olarak.
My qualifier is my cousin.
Benim niteleyicim kuzenim.
It's a World Cup qualifier.
Dünya Kupası elemesi bu.
I was third fastest qualifier.
Ben üçüncü en hızlı elemeden seçildim.
Notice his use of the qualifier "at work" "
"İşte" niteleyicisini kullanımına dikkat.