Queefed traducir turco
19 traducción paralela
- She queefed.
- O osurdu.
You should have thought of that before you queefed in my face three times.
Bunu yüzüme üç kez fortlamadan önce düşünecektin.
A girl at school, she queefed on one of stan's friends today.
Okulda bir kız, Stan'in bir arkadaşının yüzüne fortlamış.
Apparently a young girl went up to a young boy here at the school, mkay, and queefed in his face.
Görünüşe göre, genç bir kız okulda genç bir oğlanı saldırdı, ta'am mı? Ve onun yüzüne fortladı.
Are you saying we're all here just because a girl queefed on a boy?
Yani hepimizin sadece bir kızın bir oğlanın suratına fortladığı için mi burada olduğunu söylüyorsunuz?
I'll put it here on your nightstand,'cuz none of us want to touch you since you got queefed on.
Onu buraya, masanın üstüne koyuyorum, çünkü fortlandığından beri hiçbirimiz sana dokunmak istemiyor.
Last week at our school, a girl queefed right into our friend's face.
Geçen hafta, okulumuzda, bir kız arkadaşının tam suratına fortladı!
She queefed while we were having sex, terrance!
Seks yaparken fortladı, Terrance!
I believe... yes, I believe one of the sisters just queefed just now.
Sanıyorum- - Evet, sanırım az önce birisi fortladı.
I believe she just queefed.
Sanıyorum az önce fortladı.
You told me you queefed in my face because that's how babies are born.
Bebek o şekilde yapıldığı için suratıma fortlattığını söylemiştin.
she queefed right in my face!
Demem o ki. Suratımın ortasına am fortlattı.
but I can't erase the memory of my helpless face being queefed on like that.
Evet gittik ama o şekilde fortlatılırkenki yüzümdeki çaresiz ifadeyi hafızamdan silemiyorum.
And that's why she queefed in my face.
Ve bu yüzden o yüzüme fortladı.
I'm sorry I queefed in your face.
Suratına fortladığım için özür dilerim.
You started as the Canadian minister of health, and three months later, your wife queefed in your face.
O "Game of Thrones" un yazarı. Kanada sağlık bakanı olarak işe başladın ve 3 ay sonra karın yüzüne vajinasından osurdu.
I THINK I QUEEFED.
Ah, galiba vajinamdan osurdum.
I queefed.
Hava çıkarttım.
She queefed in my face.
Suratıma am fortlattı.