Queers traducir turco
245 traducción paralela
Little men, drunkards, queers, henpecked husbands... civil servants playing cowboys and Indians to brighten their rotten little lives.
Adi adamlar, ayyaşlar, kaçıklar, dırdır dinleyen kocalar, memurlar umutsuz hayatlarını canlandırmak için kovboyculuk oynuyorlar.
Already there are queers and poodles in the area.
Eşcinseller ile kanişler gelmiş bile.
So these two little queers went into this bar and this great big old barman was looking at them for a long time.
Sonra bu iki tuhaf tip bir bara gitmiş. Yaşlı barmen onları uzun uzun süzdükten sonra "Kardeş misiniz?" diye sormuş.
That's some Yankee queers.
Amerikalı ibnelerin.
Men are queers, women are lesbians — everyone's happy.
Erkekler homoseksüel, kadınlar lezbiyen - herkes mutlu.
It's because you think we're queers, isn't it?
Bizi ibne zannettiğiniz için, değil mi?
I don't like queers.
Homolardan hoşlanmam.
I mean, I like a lot of queers... but I don't dig their equipment, you know?
Yani, bir sürü sevdiğim gay arkadaşım var... ama onların takımlarıyla ilgilenmiyorum işte?
Queers are just better.
Gayler daha iyidir.
Queers!
İbneler!
That place full of queers, whores and druggies?
Şu ibnelerin, fahişelerin ve uyuşturucu bağımlılarının mekânı değil mi?
All they got in texas is steers and queers. Hey, johnny, come on.
Teksas'ta tüm sahip oldukları şeyler, boğalar ve ibneler.
I mean, queers get right up his hooter, you know?
Yani, homolar onun midesini bulandırır, bilirsin.
You know how bitchy queers get when their looks start fading...
Görüntüleri bozulmaya başladığında gıcık homolar nasıl olur bilirsin.
- They're queers, aren't they?
- Onlar gay ama, değil mi?
Steers and queers.
İğdiş boğalar ve homolar.
steers and queers!
iğdiş boğa ve homolar!
Are there any queers in the audience tonight
Bu gece aranızda ibne var mı?
Hey, you queers playing or what?
- Oynuyor musun oynamıyor musun?
Only steers and queers come from Texas, Private Cowboy!
Teksas'tan sadece ibne ve öküz çıkar Kovboy!
Shit. I " ve been yelled at by queers and old ladies worse than that.
Sen buna bağırmak mı diyorsun. Ancak nonoşlar ve yaşlı bayanlar kadar bağırabildin bana.
Cocaine's for queers with gold credit cards.
Kokain, zengin ibnelere göredir.
That Whitman, that great bear of a man, enjoyed the pleasures of other men came as a great surprise to me, and made me reconsider the queers that I had previously kicked around.
Whitman, o koca adamın diğer erkeklerle beraber olmaktan zevk aldığını öğrenmek benim için büyük bir sürpriz olmuştu. Ve bu beni daha önceden düşünmediğim acayipliklerle ilgili düşünmeye sevk etti.
We've got to get rid of them for good, those vegetable-eating queers.
Onlardan temelli kurtulmamız lazım, sebze yiyici yaratıklar.
Every time you get a million dollars, something queers the deal.
Sanki her zaman 1 milyon dolar kazanırmışsın gibi birşeyler engel olur durur.
Cost half as much, last twice as long and are great for stomping queers!
Yarı fiyatına, iki kat daha uzun ömürlü ve ibneleri tekmelemeye birebir.
As a kid you're taught that queers are funny.
Bir çocuk olarak sana öğretilen homoların tuhaf olduğudur.
Queers dress up like their mother.
Onlar anneleri gibi giyinirler.
What a bunch of queers, eh Guggi?
Tam bir oğlanlar sürüsü, değil mi, Guggi?
Queers!
Puştlar!
I know a couple of big old bull queers that'd just love to make your acquaintance.
Birkaç çift yaşlı, büyük, ibne boğa tanıyorum onlar senden hoşlanacaktır.
Bull queers take by force.
Boğa ibneler kuvvetten anlarlar.
Queers.
- Eşcinseller.
Fuckin'queers. You make me sick.
Beni hasta ediyorsunuz.
But they involved queers and hookers...
Ama o vakalarda geyler ve fahişeler vardı.
Fucking queers.
S'kik ibne.
You fucking queers.
Salak ibneler.
- He wanted to make queers- - - Legal.
—... yasal hale getirmeye çalışmıştı.
Queers aren't meant to love.
Eşcinseller âşık olamaz!
Queers aren't meant to love.
Eşcinseller âşık olamaz.
Rabbits are queers!
Tavşanlar ibnedir!
Queers have daughters.
İbnelerin de kızı olabilir.
I get fucked off with queers who... act as if their cocks were filthy.
Ben malafatları leş gibi olan nonoşlarla işi pişirmiştim.
It's not for fat queers.
Şişko ibneler giremez.
Because we are not queers
Çünkü biz ibne değiliz.
We were not queers, that was a fact
Biz ibne değildik, bu doğru.
Only queers touch
Sadece ibneler dokunur.
I will not show it for free to you, only queers are playing without paying
Sana beleşe göstermeyeceğim, sadece ibneler parasız yaparlar.
I thought those queers were on the Disney channel.
O ibneler, Disney Channel'dalar sadece sanıyordum.
With Jews and queers.
Yahudi ve homoseksüeller vardı.
The queers in the Eduardo VII park
VII. Eduardo Parkı'nı nonoşlar basmış.