Quicker traducir turco
1,918 traducción paralela
Swim quicker!
Daha hızlı yüz!
He says, "Wouldn't it be quicker if I tossed a couple of twenties in the garbage?"
"Çöpe birkaç tane yirmilik atsam daha kolay olmaz mı?", dedi.
Do not want to wait for the Russian, but the divorce will be quicker if I say that my husband beats me.
Rus'u bekletmek istemiyor. Ama kocam beni dövüyor deyip daha hızlı boşanabilirim.
Perhaps it'll be quicker if I came with you.
Eğer sizinle gelirsem daha çabuk hallederiz.
His hands were quicker than your gun.
Ellerini, sen daha silahı doğrultmadan kaldırdı.
It's a quicker way of spelling "quick."
"Quick" yazmanın daha hızlı bir yolu.
I'll go in quick and I'll be out quicker.
Çabucak içeri girip çıkacağım.
Nothing runs faster over land or swims quicker than a giant eel-hound.
Hiçbir yaratık, dev bir yılan balığı tazısından daha hızlı koşamaz ve yüzemez.
That if I start now, the letter will get here quicker.
Şimdi başlarsam mektup daha çabuk burada olurmuş.
Reid : " a sad soul Can kill you quicker,
" Üzgün bir ruh seni mikroptan...
Far quicker, Than a germ. " John steinbeck.
"... çok daha hızlı öldürebilir. " John Steinbeck.
No, no, it's quicker if we go...
- Hayır, hayır. Daha hızlı gitmek için...
'Cause when it comes to women and money, I'll tell you right now, nothing dries up a pussy quicker than a woman reaching for her wallet.
Çünkü konu kadınlar ve paraya geldiğinde demedi demeyin kadının cüzdanına uzanması kadar kukuyu hızla kurutan bir şey yoktur.
It's a five step drop, you gotta release the ball quicker, okay?
Beş adımda pas. Topu daha çabuk çıkarmalısın, tamam mı?
That was a lot quicker.
Çok daha çabuk oldu.
When somebody makes fun of your mother, you got to come back quicker than that, right?
Biri annenle dalga geçince karşılığını bundan daha hızlı vermelisin, değil mi?
The Mongolian raiders travelled light, and rode with spare horses so they could move huge distances, strike and then retreat quicker than their opponents.
Hafif donanımla, yanlarında yedek atlar taşıyan Moğol süvarileri böylece çok uzun mesafeler kat ederek düşmanlarından çok daha hızlı şekilde saldırıp geri çekilebiliyorlardı.
How about figure it out quicker?
Bir an önce bulmaya ne dersiniz?
- Quicker than yours.
Sizden daha hızlı.
Actually, there's a quicker way.
Aslında daha hızlı bir yol var.
NORMALLY YOU'D USE A COMPUTER TO RUN ALL THESE COMBINATIONS, BUT IT WAS QUICKER JUST TO DO IT LONGHAND UNTIL I FOUND THE RIGHT ONE.
Normalde bunları bilgisayarla yapabilirsin ama doğru kombinasyonu bulunca elde yapmak daha hızlı.
He's not exactly the quicker picker-upper.
Pek hızlı kapan biri değil.
Now, if he raped that girl, the quicker I find him, the quicker the eyes are off both of us.
Eğer o kızın ırzına geçtiyse, Onu ne kadar çabuk bulursam, o kadar çabuk gözler bizden uzaklaşır.
I believe my new invention will help you to swim quicker.
İnanıyorum ki yeni icadım daha hızlı yüzmenize yardım edecek.
You learn quicker than all my other students.
Diğer öğrencilerimden daha çabuk öğrendin.
If you had more hatred you would learn even quicker.
Nefretin daha fazla olsaydı daha da çabuk öğrenirdin.
Come by bicycle. It's quicker.
Bisikletle gel, daha çabuk olur.
Quicker.
Çabuk ol.
If it's gonna get me out of here quicker, I'll be William freakin'Shakespeare.
Beni buradan çabuk kurtaracaksa, lanet William Shakespeare bile olurum.
If I'd have got here sooner, if I'd have been quicker.
Buraya daha önce gelmeliydim, daha hızlı olmalıydım.
She did. She is quicker to believe in disaster, than in happiness.
Mutlu olaylardan çok felaketlere alışan bir yapısı var.
We destroy Grievous, we can bring the war to a quicker end.
Grievous'u yok ederek, savaşa hızlı bir şekilde son verebiliriz.
BECAUSE THE QUICKER YOU ARE DONE WITH HIM, THE SOONER YOU SHALL BE MINE.
Çünkü ne kadar çabuk Tony'le işin biterse o kadar erken benim olursun.
I will shiv you quicker than you can blink.
Gözünü bile açamadan delik deşik ederim seni.
He'll have me in the stocks quicker than you can say "rotten tomatoes".
Sen daha "çürük domates" demeden başımı boyunduruğa geçirecektir.
My eyes are quicker than yours.
- Gözlerim seninkilerden daha hızlıdır.
It wasn't my fault, I got really drunk to try and make the evening pass quicker, and then by the end of it the makeup thing was actually starting to work for me a bit.
Benim hatam değildi. Gece hızlı ilerlesin diye iyice sarhoş olmuştum, ama sonlara doğru makyajı zaten işimi kolaylaştırıp tüm isteğimi öldürmüştü.
Just to let you know, very soon you shall be quicker and more powerful, enabling you to function like never before.
Bilesin diye söylüyorum, birazdan, çok daha hızlı ve güçlü olacak, daha önce yapamadıklarını yapabileceksin.
'Right, Park Ji-Sun was a bit quicker.'
'Evet, Park Ji-Sun biraz daha hızlı davrandı.'
It'll put us in the vault quicker.
Oraya çok daha çabuk ulaşabiliriz.
- Natie is quicker now.
- Natie eskisinden daha hızlı.
Quicker, there's no heartbeat.
- Daha hızlı, kalp atışı yok.
Everything has to happen much quicker!
Her şey daha seri gerçekleşmeli!
The quicker we get there, the quicker we get back.
Ne kadar çabuk gidersek, o kadar çabuk döneriz.
That'll be much quicker than driving to Boulder.
Boulder'a gidip vakit kaybetmemiş olursunuz.
One step quicker.
Bir adım daha hızlıydı.
Dad, you should be quicker next time
Baba, bir daha ki sefere daha seri olmalısın.
Don't be so sure you're quicker than me.
Benden daha hızlı olduğun konusunda o kadar emin olma.
The quicker Cole gets back here, the quicker we can get out of here.
- Cole gelsin de hemen gidelim buradan.
He said that the grass grew quicker there. ... than any other place after the snow went.
Kar kalkınca çimenlerin her yerdekinden daha çabuk büyüdüğünü söyledi.
They pay their bills quicker.
Onlar faturalarını daha çabuk öder.
quick 4440
quickly 2632
quick question 224
quickly and quietly 17
quick thinking 17
quick as you can 63
quick as you like 16
quickly now 51
quick march 35
quickly 2632
quick question 224
quickly and quietly 17
quick thinking 17
quick as you can 63
quick as you like 16
quickly now 51
quick march 35