Quint traducir turco
252 traducción paralela
Mr. Quint, will you excuse us?
Mr. Quint müsaade eder misiniz?
- No. But you can go in, Mr. Quint.
- Hayır, fakat girebilirsiniz Mr. Quint.
I don't like the way you say that, Quint.
Quint, üslubunu beğenmedim.
Then our clever Mr. Quint can report to Washington that the rebel spy ring has been smashed and its leader, you, executed.
Sonra bizim zeki Mr.Quint Washington'a isyancı ajanlar yakalandı ve liderleri idam edildi diye bir haber verebilir.
- Quint.
- Quint.
- Peter Quint, the master's valet.
- Peter Quint, efendimin uşağı.
Quint is dead.
Quint öldü.
Quint was alone with us, in charge.
Quint burada bizimle kaldı.
Quint?
Quint mi?
Quint, he came home late, after we were all abed.
Quint eve geç gelmişti, hepimiz yataktaydık.
That poor little boy worshipped Quint.
Zavallı çocuk resmen tapardı Quint'e.
You didn't know Quint, miss.
Quint'i tanımıyorsunuz hanımım.
Quint took advantage, that's all.
Quint bu avantajı değerlendirdi, hepsi bu.
You told me Quint and Miles were always together.
Quint'le Miles'ın sürekli beraber olduklarını söylemiştin.
The master put Quint in charge here.
Quint'e o görevi efendim vermişti.
Besides, no one could go against Quint.
Ayrıca, kimse Quint'e karşı duramazdı.
Or was she afraid of him too?
Yoksa o da mı Quint'ten korkuyordu?
'T was hard to believe... her being an educated young lady and Quint being... well, what he was.
İnanması güç ama... onun gibi eğitimli bir hanım Quint gibi biriyle... artık herneyse.
Yes, but what did you mean about Quint and Miss Jessel?
Evet, yalnız biraz önce Quint'le Bayan Jessel hakkında ne demek istediniz?
Were Quint and Miss Jessel in love?
Quint'le Bayan Jessel birbirine aşık mıydılar?
If he struck her...
Quint ona vurduysa
Crawl to him on her hands and knees, she would.
Dizleriyle ellerinin üstünde Quint'e doğru emeklerdi.
But they used to follow Quint and Miss Jessel... trailing along behind hand in hand, whispering.
Fakat günboyu Quint'le Bayan Jessel'ı takip ederlerdi... peşpeşe, elele dolaşır, fısıldaşırlardı.
Quint, Miles.
Quint, Miles.
But there was nothing wrong in Master Miles wanting to be with Quint.
Efendi Miles'ın Quint'le beraber olmasında yanlış olan birşey yoktu ama.
Quint taught him to ride and took him walking.
Quint ona ata binmeyi öğretmişti, ayrıca yürüyüşe götürürdü.
When Quint was found, she went into blackest mourning.
Quint ölü bulunduktan sonra abartılı bir mateme girdi.
Her, that should have hated the man.
O, Quint'ten nefret etmesi gereken o.
Quint!
Quint!
Peter Quint!
Peter Quint!
Get on down and tell Quint that they're moving west across the face and that you think you winged one of them.
Quint'e söyle kaçan iki kişi tepeye doğru tırmanıyorlar ama birini vurdum galiba.
Name's Quint.
Adım Quint.
Preacher Quint.
Vaiz Quint.
I might be able to knock off a quint with her, but no action.
Ona bir şeyler kakalarım diye düşündüm ama iş çıkmadı.
And you can shoot a quint and, you know, it doesn't break...'cause, what the hell, they can shoot the money out there.
Yani turnayı gözünden vurabilirsin. Çünkü adamlar parayla oynuyor.
Thank you very much, Mr. Quint.
Sağ olun, Bay Quint.
- I'm gonna hire Quint to kill the shark.
- Köpekbalığını öldürsün diye Quint'i tutacağım.
You're not gonna do this aboard the ship are you, Mr. Quint?
Bunu teknede yapmayacaksınız, değil mi Bay Quint?
That's got to be Quint.
Bu Quint olmalı.
Quint, let it go.
Quint, bırak.
- Quint, that doesn't prove a damn thing.
- Quint bu hiçbir şey kanıtlamıyor.
- Your turn, Quint.
- Sıra sende Quint.
Quint, what are you doing?
Quint, ne yapıyorsun?
You're certifiable, Quint. You know that?
Tam tımarhaneliksin Quint.
Come on, Quint.
Haydi Quint.
Come on, Quint, bring him in.
Haydi Quint, onu içeri al.
Quint?
Quint?
Lothar Quint.
Lothar Quint.
Hey, Quint.
Selam Quint.
- How are you doing, Quint?
- İşler ne alemde, Quint?
Mr. Quint and I go back a-Ways.
Bay Quint ve ben biraz uzaklaşacağız.