Quiz traducir turco
1,120 traducción paralela
More like a pop quiz.
- Daha çok hızlı test.
Does anyone have an answer for me, instead of a quiz?
Soru sormak yerine, yanıt verecek kimse var mı içinizde?
Once I almost touched his shoulder in the middle of a pop quiz,
Bir keresinde bir pop quiz'in ortasında neredeyse omuzuna dokunacaktım.
It's called the first person, okay? This will be on the quiz.
Quizde bu çıkacak.
I had to pass a pop quiz before she believed I was him.
Mike olduğuma inandırıncaya kadar ter döktüm.
Then I won't give you the pop quiz... that I was thinking about.
O zaman sana düşündüğüm ufak testi yapmayacağım.
Yeah, she's in her room, on the phone, door closed, waiting for you to tell her she has a French quiz and a history paper due tomorrow.
Telefonla konuşuyor. Kapısı kapalı. Yarına tarih ödevi olduğunun söylenmesini bekliyor.
You have a French quiz and a history paper due tomorrow.
Yarına tarih ödevin var.
And I believe I read your quiz in Cosmo : "Is your guy a stud or a dud?"
sanırım bende Cosmo da bir yazınızı okumuştum "erkek arkadaşınız damızlık mı dandik mi?"
- Is this a quiz?
- Bu bir sınav mı?
I trust everyone has studied his or her flash cards for today's quiz.
Herkesin bugünkü bulmacamızın raporlarını okuduğuna eminim.
You wanna quiz me on some coins?
Bana madeni paralar için soru soracak mısın?
Hey, you didn't warn us we were going to have a quiz.
Hey, sorguya çekileceğimiz konusunda bizi uyarmadın.
Every Monday you'll have a practice quiz, every Wednesday you'll have a real quiz, every Friday you'll have an exam, and anytime I feel like it... you'll have a surprise quiz or exam.
Her pazartesi deneme quiz's olacaksınız, Her çarşamba gerçek quiz'i olacaksınız, Her cuma sınavınız olacak ve benim istediğim herhangi bir zaman... süpriz bir quiz yada sınav olacaksınız.
Gon'be a pop quiz on Wednesday.
Çarşamba günü, bir habersiz sınav olabilir.
There's a pop quiz.
Habersiz sınav var.
Pop quiz.
Habersiz sınav.
Pop quiz, hotshot.
Sınav zamanı, durmak yok.
You might want to give them a quiz.
- Sınav yapmak isteyebilirsiniz.
A quiz?
- Sınav mı?
There's a quiz here called, "Are You in a Dead-End Relationship?"
Burada bir anket var : "İlişkiniz Çıkmazda mı?"
You're supposed to be taking a goddess quiz.
Tanrıça testine devam etmen gerekiyor.
All right, I took the quiz. And it turns out I do put career before men.
Tamam, testi çözdüm ve benim için kariyer erkeklerden önce geliyormuş.
- Quiz me.
- İstediğini sor.
A pop quiz.
Habersiz bir sınav.
Pop quiz. "Today, it's" rain of toads ".
Habersiz sınav " dı. Bugün ise kurbağa yağmuru.
Either someone gives me the answer, or I give you all double homework and a quiz tomorrow.
Ya biri bana hemen cevap verir ya da ben yarına iki katı ödev verir ve bir sınav yaparım!
First, I'd like to administer a dog personality-profile quiz I've developed.
Öncelikle, geliştirdiğim bir köpek kişilik testini uygulamak istiyorum.
Well, I peeked over your shoulder once during an algebra quiz.
Cebir sınavında omzunun üstünden kâğıdına bakmıştım.
I need the Versace layout, the circulation numbers, and who wrote this month's sex quiz?
Versace planıyla tiraj rakamlarını istiyorum ve bu ayki seks testini kim hazırladı?
Quiz me.
Soru sor bana.
Instead why don't we have a quiz where readers try to match up supermodels with their cats?
Bunun yerine neden biz okuyucuların kedileri ile süpermodellerin maçı için test yapmıyoruz?
Here's a pop quiz.
Size, moda bir test :
It's a pop quiz.
Patlama sorusu.
Pop quiz, hotshot.
Ani sınav seni palavracı.
We'll quiz each other.
Birbirimizi yazılı sınav yaparız.
- Here's a little quiz...
- Şimdi ufak bir test...
Pay attention,'cause there's a quiz on Monday.
Çok dikkat edin, çünkü pazartesi sınavınız var.
Well, I've got a good pop quiz for you.
Sana küçük bir sınav hazırladım.
More like a little pop quiz.
Daha çok habersiz yapılan sınav gibi.
I'm not sure regulations allow us to borrow the door from the ammunition shed for a pop quiz, sir.
Kuralların, cephane hangarının kapısını ani sınav için ödünç almamıza izin verdiğinden emin değilim, efendim.
It means you racked up another prime number on a quiz.
Bir sınavdan daha asal sayılı bir not aldın.
Quiz me.
Sına beni.
- First of all, I don't believe that cutting class is a "missing" experience that will unleash all the answers of the universe to me and I have a quiz in history.
- Herşeyden önce, dersi ekmenin bana, evrensellik için gerekli olan cevapları cevapları verecek deneyim olduğuna inanmıyorum, ayrıca tarih sınavım var.
There's a new part in the show - we get an audience member to do a quiz.
Şova yeni bir bölüm ekledik, bir seyirciye sorular soruyoruz.
And the person who scored highest on the quiz and gets to have dinner on me is Stan.
Bu arada çocuklar, sınavda en yüksek notu alarak benimle yemek kazanan kişi Stan.
I just took the "how spontaneous is your relationship?" quiz.
Az önce "İlişkinizin durumu ne?" anketini cevaplandırdım.
Okay, then I can change one answer on the quiz.
Peki, ozaman ankete verdiğim cevaplardan birini değiştirebilirim.
Okay, pop quiz.
Tamam, sözlü yapıyorum.
A quiz for you.
Sana bir sınav.
- Okay. Pop quiz.
Peki, söyle bakalım.