Rago traducir turco
36 traducción paralela
But he is Tony Rago's brother-in-law.
Fakat o Tony Rago'nun kayın biraderi. - Kansas City'deki Tony'mi?
[Rago] We designed a magnetic arm that pulls a windshield wiper around this glass dome and keeps it clean for long periods of time.
Camdan kubbenin etrafına, silecek işi görecek ve camı uzun süre temiz tutacak bir manyetik kol inşa ettik.
[Rago] When you have a camera system that you need to be submerged in saltwater for months on end... that is subject to huge storms and hurricanes... at depth, with all the tremendous pressure of billions of gallons of water pressing down, that is very, very difficult to do.
Bazen aylarca tuzlu su altında tutmak istediğiniz bir kamera sisteminiz olduğunda ve bu, derinlerde büyük fırtına ve kasırgalara maruz kaldığında onu aşağıya iten milyarlarca litre suyun baskısı altında, bunu yapmak çok zor.
[Rago] This is, by far, the most complicated thing I've seen built by View Into the Blue.
Bu, View Into the Blue tarafından yapılan en karmaşık proje.
[Rago] The beauty of coral or why I enjoy coral more than fish is because if a coral dies, it's your fault.
Mercanın güzelliği ya da onları balığa tercih etmemin nedeni, mercan ölürse bu sizin suçunuz olur.
[Rago] You're working in an environment that humans weren't built for.
İnsanların alışık olmadığı bir ortamda çalışıyorsunuz.
[Rago] You're in zero-gravity.
Sıfır yer çekimli ortamdasınız.
[Rago] You have a cable attached to a stationary device underwater and it's plugged into a very delicate piece of equipment.
Deniz altındaki cihaza bağlı bir kablo var ve bu da çok narin bir ekipmana bağlı.
[Rago] Bummer.
Kahretsin.
- [Rago] It did blow the 12-volt.
- 12 voltu patlattı.
[Rago] Do we have a new message?
Yeni bir mesaj var mı?
[Rago] Oh, I'm so happy right now.
Şu anda çok mutluyum.
[Rago] As a kid growing up, I always had this sweet spot for taxonomy... which I don't really know how to put my finger on that.
Çocukken, taksonomiyi çok severdim ki bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. MERCAN DÜŞKÜNÜ
[Rago] For all intents and purposes, he's the godfather of coral reef science.
Nereden bakarsanız bakın, mercan resif biliminin babası.
[Rago] So, we went back to the Bahamas to retrieve Camera Number 1 after its time.
Bahamalar'a, zamanı dolan 1. kamerayı almaya döndük.
- [Rago] We changed to a fixed lens, and it allowed us to get rid of all of the focus issues that we had.
- Sabit bir lense geçtik, bu da odak konusundaki bütün sorunlarımızı aşmamıza yardım etti.
[Rago] I always wanted to go to the Great Barrier Reef.
Hep Büyük Set Resifi'ne gitmek istemişimdir.
[Rago] And then we waited.
Sonra da bekledik.
[Rago] Storms and the weather is really the controlling factor right now.
Fırtına ve hava şu anda durumu kontrol ediyor.
- [Rago] For the first time... we felt we were in the right place at the right time.
- İlk defa... doğru zamanda, doğru yerde olduğumuzu hissetmiştik.
[Rago] We headed up to Lizard Island, and the other portion of our team went out to New Caledonia.
Biz Lizard Adası'na gittik, ekibin diğer yarısı da Yeni Kaledonya'ya gitti.
[Rago] Get on the boat at 9 : 15, go out to your first site.
9 : 15'te bota bin, ilk yere git.
[Rago] Logistically, it was a nightmare.
Lojistik anlamda tam bir kabustu.
[Rago] We designed something originally to do this project without emotions.
En başta bu projeyi duygusallaşmadan yapmak için bir şeyler yarattık.
[Rago] We're actually just going to Charlie Veron's house.
Charlie Veron'un evine gidiyoruz.
[Rago] I definitely have a little bit of nervousness going.
Ben de kesinlikle biraz gerginim.
- [Rago] Right.
- Evet.
[Rago] In just two months, we've lost the majority of fish life on this coral colony.
İki ay içinde, bu mercan kolonisindeki balıkların çoğunu kaybettik.
[Rago] Well, this isn't just the Great Barrier Reef.
Bu sadece Büyük Set Resifi'nde olmuyor.
[Rago] Everybody's come together that saw our call-out.
Çağrımızı duyan herkes bir araya geldi.
[Rago] You're talking about the Caribbean, two years in a row, about Hawaii, two years in a row.
İki sene üst üste Karayipler'de oldu, iki sene üst üste Hawaii'de oldu.
[Rago] How are you guys doing today?
Bugün nasılsınız?
[Rago] Let's go diving.
Haydi dalmaya gidelim.
- [Rago] Take a look around.
- Etrafınıza bir bakın.
[Rago] In my mind, all kids are born scientists.
Bence bütün çocuklar bilim insanı olarak doğar.
- [Rago] Turtles, fish, coral, crabs, starfish.
- Kaplumbağa, balık, mercan yengeç, denizyıldızı.