English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ R ] / Requires

Requires traducir turco

3,631 traducción paralela
True mercy requires more than a confession.
Gerçek merhamete itiraftan daha çok ihtiyaç hissedersin.
And I know what killing him requires.
Onu öldürmek için neyin gerekli olduğunu biliyorum.
She requires the ashes of his descendants to return to life.
Hayata dönmek için onun torunlarının küllerine ihtiyacı var.
Giving someone a Trouble requires an alchemy of three things.
Birine sorun vermek üç şeyin simyasını gerektirir.
Everything else requires a few more details.
Diğer her şey biraz detay gerektirir.
She is talented but requires special handling.
Çok yetenekli bir bayan ama özel idare gerektiriyor.
It just requires a little bit of patience!
Yalnızca birazcık sabır meselesi!
This trick requires complete concentration.
Kesinlikle doğru, Lizzy. Bu sihir, yoğun bir düşünme gücü istiyor.
The data to be imparted is highly classified, and it requires a security clearance only available to His Honor.
Açıklanacak veriler oldukça gizlidir,... ve yalnızca Sayın Yargıç için uygun olacak bir güvenlik iznine tabiidir.
But I thought you said we couldn't, because it requires a human liver.
Ama sanırım yapamayacağımızı söylemiştin, insan ciğeri gerekiyordu.
What kind of spell could be so difficult that it requires both of us?
Ne tür bir büyü ikimizide... gerektirecek kadar zor olabilir?
No other specialty requires the time, the focus, the complete dedication... except maybe being a mom.
Başka hiçbir branş zaman, odaklanma ve tam bağlılık istemez. Anne olmak dışında.
They're gonna figure out why my pancreas still requires a drain.
Pankreasımın neden bir kanala ihtiyacı olduğunu bilecekler.
It requires a lot.
Bunun için çok fazla büyü lazım.
WHAT COULD BE SO TERRIFYING THAT IT REQUIRES SUCH CLANDESTINE OPERATIONS?
Yukarı bakınca uçağın 1000 yada 2000 fit üzerinde limon yeşili ışık gördüm.
But it requires you putting me on that plane.
Ama bu beni uçağa bindirmenizi gerektiriyor.
As you can see, molecular gastronomy requires great skill and an aptitude for chemistry.
Gördüğünüz gibi, moleküler gastronomi büyük beceri gerektirir ve kimya için bir yetenek.
However... progress requires suffering to evolve.
Ancak... ilerleme gelişime katlanmayı gerektirir.
He just requires... some effort.
Sadece biraz daha efor sarf etmemiz gerek.
This kind of thing requires a certain maturity.
Bu tarz şeyler belli bir olgunluk gerektiriyor.
It could mean the unsub has a job that requires him to leave early.
Bu kurbanın onu erkenden salmasını gerektiren bir işi olduğunu ifade edebilir.
But being Head of Ladieswear requires more than ideas.
Ancak bayan giyim şefi olmak için fazlası gerek.
The powder is so light, it requires the softest touch.
Pudra o kadar hafif ki çok nazik dokunuş gerektirir.
I have business that requires further travel today, so this needs to happen quickly.
Bugün yolculuk etmemi gerektirecek işlerim var o yüzden bu işin çabuk hallolması gerek.
Great power requires great sacrifice.
Büyük güç büyük fedakarlık gerektirir.
Yes, that requires a prescription.
Evet, bunun için reçete gerekiyor.
Special occasion like this requires a special celebration, right?
Böyle özel durumlar, özel kutlama gerektirir, öyle değil mi?
Thing about hydroponics- - it requires a lot of energy.
Hidroponik hakkında Thing - bu çok fazla enerji gerektirir.
It requires discretion.
Ağzını biraz sıkı tutman gerekiyor.
We also know statute 92-601-11B requires you to keep permanent records.
92-601-11B. kanun gereğince bütün kayıtları saklamanız gerektiğini de biliyoruz mesela.
It requires an extremely low center of gravity, which is why most gymnasts are not tall.
Bu son derece düşük bir ağırlık merkezi gerektirir bu yüzden çoğu jimnastikçi uzun değildir.
Look, Candice, OK? This is an artistic enterprise that requires impartial decision-making.
Bu olay sanatsal bir yapı ve karar verme yeteneği gerektirir.
The... the department... requires detectives to carry a gun, so... what happens if I can't anymore?
Departmanın silah tutabilecek dedektiflere ihtiyacı var. Yani, artık tutamazsam ne olacak?
It requires nimble fingers and a light touch.
Bunun çözümü çevik parmaklar ve hafif dokunuşlar.
Because it requires Hercules to sacrifice his life for Medusa's.
Çünkü Medusa'nın iyileşmesi için Herkül'ün hayatını feda etmesi gerekiyor.
He has arrived early and requires your immediate presence at Kumamoto Castle.
Erken geldi ve sizi derhal Kumamoto kalesine bekliyor.
Rally racing may look easy to the untrained eye, but it requires intense focus and precision.
Rali yarışı tecrübesiz insana kolay görünebilir, ama yoğun bir odaklanma ve hassasiyet gerektirir.
Inviting over a guest requires days of preparation.
Bir misafire hazırlık en az iki üç gün sürer.
power requires responsibility.
Güç, sorumluluk getirir.
Swiss custom requires ten minutes of blah blah blah.. Chit chat.
İsviçre geleneklerine göre önce 10 dakika falan filan felan...
And that requires drama.
Ve bu drama gerektirir.
The virtues it requires to attain it.
Onu kazanmak erdem gerektirir.
The psychological strain requires someone emotionally balanced.
Psikolojik zorluklar yüzünden duygusal açidan dengeli olmak sart.
Even though you only considered it for a quarter of a second, it still represents a mindset that is not absolute, and in order to do it properly, it requires, number one, absolute mindset.
çok kısa bir an için de olsa parayı düşünmüş olman, tam olarak kararlı olmadığının bir göstergesidir, ve bu iş doğru düzgün yapmak için, birinci kural olarak, tam bir kararlılık lazımdır.
State law requires physicians to report all conditions that might cause a loss of consciousness, Mr. Lake.
Eyalet yasası gereğince doktorlar bilinç kaybı yaşayabilecek kişileri bize bildirir Bay Lake.
The transponder requires a live Alpha to make it work.
Vericinin çalışması için canlı bir Alfa lazım.
Dr. Carter told me this device requires a live mimic to work.
Dr. Carter bu cihazın çalışması için canlı mimik gerekir demişti. Ne işine yarayacak? - Orası beni ilgilendirir.
To heal another requires giving part of oneself, and it can destroy one over time.
Birini iyileştirmek için kendinden bir parçayı feda ederler. Zamanla da Ruh kullanıcısını yok eder.
This mural requires... Please, please, please, please.
- Bu freskin ihtiyacı olan...
Sex has to be an impossible act for him because that requires enjoyment.
Seks onun için imkânsız olmalı çünkü bu işten keyif almalı.
Residency requires special permission and is technically restricted to the royal family and their relatives. Information We Can Share So Far :
An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler Sur Sina - 2 Bu çeşit vatandaşlık Keşif Birliği ya da Garnizona katılınarak elde edilebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]