Researcher traducir turco
440 traducción paralela
- A polar researcher.
- Kutup araştırmacısı.
A true researcher proceeds among riddles.
Gerçek bir araştırmacı sırların arasında ilerler.
A secretary, researcher or...
Bir sekreter, bir araştırmacı...
Although any researcher may envy this pilot, his presence of mind, his gift of observation.
Her kaşif bu pilotu, ondaki akıl yetisini... onun gözlem gücünü, pekala kıskanabilir.
According to experiments carried out by the German researcher Peter Witt, clear and characteristic transfigurations take place in those cases where the patient is suffering from Schizophrenia.
Alman araştırmacı Peter Witt tarafından yürütülen deneylere göre net ve karakteristik başkalaşımlar Şizofreni'den muzdarip hasta vakalarında gerçekleşir.
My husband worked as a researcher in a major industry.
Kocam büyük bir sanayi şirketinde araştırmacı olarak işe başladı.
And then we had to stop these Moviolas, use them as time machines... and then roll back and come in again... to the days when Clifford Irving, as far as any of us knew... was just a researcher into someone else's fakery.
Ve daha sonra bu kesitleri durdurup, zaman makinesi olarak kullanacağız... sonra geri sarıp Clifford Irving'in yalnızca... başkalarının sahtekarlıklarıyla ilgilenen bir araştırmacı... olduğu günlere geri geleceğiz.
" Researcher, tide pool.
" Araştırmacı, medcezir havuzu.
I told you - I'm a field researcher for the Guide.
Sana söyledim, Rehber'in saha araştırmacılarındanım.
This is our eminent brain researcher and grant machine, Dr. Carl Hill.
Bu bizim seçkin beyin araştırmacılarımızdan... ve lokomotiflerimizden, Dr Carl Hill.
I'm a journalist, she's my researcher.
Ben gazeteciyim, o da asistanım.
The other day, a young researcher asked me something.
Geçen gün, genç bir araştırmacı geldi ve bana bir şeyler sordu.
It inhabits the lush, tropical highlands of Central Africa so remote that our researcher suffered an attack of appendicitis and would have died had it not been for Roz Carr an American friend living in Rwanda.
Orta Afrika'nın ıslak, tropik dağlarında yaşar. Bu dağlar öyle uzaktır ki, araştırmacı arkadaşımızın apandisi tuttuğunda Rwanda'da yaşayan Amerikalı arkadaşı Roz Carr olmasaydı, ölmüş olacaktı.
We'll get a good researcher to look after the center part of the year.
Yılın yarısı merkezle ilgilenecek iyi bir araştırmacı buluruz.
You don't know anything about any of the books I've written, except what that daffy researcher you sent round tells you.
Yazdığım hiçbir kitap hakkında en ufak fikrin yok... Bir tek, araştırmacılarının söylediklerini biliyorsun.
1 : 46 AM. Researcher and principle psychometric subject are about to embark on sexual experiment number 517A.
Psikometri araştırma ve prensipleri konusunda seksüel deneyimleme no 517A.
Only one Stanford researcher left who worked on brain implants.
Beyin kontrolü üzerinde çalışan yalnızca bir Stanford araştırmacısı kalmış.
And you're an honest researcher.
Ve dürüst bir araştırmacısın.
Mathieu is a researcher with the NSF and next year, he'll work as a research assistant in Grenoble.
Mathieu NSF'de araştırmacı. Gelecek yıl Grenoble'de asistan olarak çalışacak.
As the American sex researcher, Alfred Kinsey, showed, over 90 % of women will reach their orgasm after this amount of time.
Amerikalı seks araştırmacısı Alfred Kinsey'e göre, kadınların % 90'ı için bu süre, onların orgazma ulaşması için kafidir.
And no doctor, no researcher, no bloody foundation, has the right to stop me... from asking questions which might help me save him!
Hiçbir doktor, hiçbir araştırmacı veya vakıf..... O'nun hayatını kurtarmama yardımcı olabilecek soruları sormama engel olamaz!
Gorilla Researcher Dian Fossey established Karisoke in 1967 in the forest she grew to love.
Goril araştırmacısı Dian Fossey 1967 yılında Karisoke'yi kurmuş ve ormanda onu büyük bir sevgiyle geliştirmişti.
The F.B.I. says the fingerprints found in the embassy car... matched those taken from the office of a government researcher... found murdered earlier this week in Palo Alto.
FBI, elçilik arabasında bulunan parmak izlerinin geçen hafta başında Palo Alto'da işlenen bilim adamı cinayetinde bulunanlarla uyduğunu bildirdi.
I'm a researcher up at the dig.
Kazı alanındaki araştırmacılardan biriyim.
"While at Chess, Dr. Beekman served as head researcher... on the genetically engineered hormone LDF."
"Chess'de çalışırken, Dr. Peterson genetik olarak üretilen LDF hormonu üzerinde çalışmış."
Beekman was the head researcher on LDF.
Beekman, LDF araştırmasının başındaydı.
It would take years to create synthetic intelligence, so they incorporated brain-wave patterns of a researcher into the weapons.
Sentetik zeka yaratmak yıllar süreceği için, silahlara bir araştırmacının beyin dalgalarını koymuşlar.
One night, he slipped out of his room killed a researcher, and escaped.
Bir gece odasından gizlice çıkıp baş araştırmacıyı öldürdü ve kaçtı.
- What about the researcher you killed?
- Ya öldürdüğün araştırmacı?
I'm an excellent researcher.
Ben mükemmel bir araştırmacıyım.
The other incidents involved a biologist and an astrophysicist. The witness to this case is an alternative-fuel researcher.
Diğer iki vakanın biri moleküler biyolog, diğeri bir astrofizikçi,... ve bu vakaya şahit olan kişi petrol dışı yakıt araştırıcısı.
I've read about an artificial-intelligence researcher..... who designs robots that resemble and behave like insects.
Bir yapay zekâ araştırıcısının böceğe benzeyen ve onlar gibi davranan robotlar yaptığını okumuştum.
Remember Dr Eckerle,..... the alternative-fuel researcher that witnessed the exterminator's death?
Böcek ilaçlamacısının ölümüne tanık olan alternatif yakıt araştırıcısı Dr. Eckerle'yi hatırlıyor musun?
I work for a medical researcher.
Tıbbi bir araştırmada çalışıyorum.
He's a bright and promising researcher.
Parlak ve umut vaad eden bir araştırmacıydı.
Researcher Dr. Tapadopoulos believes the creature may be nesting using Manhattan as ground zero to cultivate the species.
Araştırma görevlisi Dr. Tapadopoulos, yaratığın yumurtlamış olabileceğini ve yavrularını beslemek için Manhattan'ı mekân olarak seçmiş olabileceğini düşünüyor.
The mayor extended the public's thanks to Santoro for his lifesaving efforts... on behalf of Julia Costello, the Powell Aircraft researcher who exposed the deadly conspiracy... that led to the assassination of Defence Secretary Charles Kirkland.
Julia Costello'yu korumak için gösterdiği çabalar için. Araştırmacı Julia Costello Charles Kirkland'ın ölümüne neden olan komployu ortaya çıkarmıştı.
I'm a medical researcher.
Tıbbi araştırmacıyım.
I picked this as a midway point to meet a researcher who's been doing these things for a couple of years.
Burayı, birkaç yıldır bu şeylerle uğraşan bir araştırmacıyla buluşmak üzere orta nokta olarak seçtim.
Which of them is the senior researcher?
Hangisi kıdemli araştırmacı?
Nat'l Defense lab researcher.
- Ulusal Güvenlik'in laboratuvar araştırmacısı.
Hee asked Lim for the CTX and Lim bribed the researcher to hand it over.
Hee, Lim'den CTX'i istedi ve Lim de araştırmacıya onu teslim etmesi için rüşvet verdi.
- Listen to me! You are a researcher!
Dinle beni sen bir araştırmacısın.
I'm a researcher.
Ben bir araştırmacıyım.
He worked as a researcher at Biocyte.
- Evet. Bicoyte'te araştırmacı olarak çalışıyordu.
I'm a researcher. I can find anyone.
İkinci bir şansı herkes hak eder.
Glen Stevens... researcher in the area of leukemia... at Drexel University.
Glen Stevens... Drexel Üniversitesi'nde Lösemi alanında... araştırma görevlisi.
[Hanks] Mel Paisley, who was also this film's chief researcher, was decorated with the Distinguished Service Cross.
Bu filmin baş araştırmacısı olan Mel Paisley, Üstün Hizmet Madalyası'yla ödüllendirildi.
An Argentine researcher locates dolphins and calls in their position.
Arjantinli bir deniz araştırmacısı yunusların yerini tespit ediyor ve bulundukları yerden arıyor.
And Vidocq, our best researcher, as well.
Ve en iyi araştırmacımız Vidocq da öldü aynı zamanda.
Using a dazzling array of hi-tech and low-tech equipment and spurning the skepticism of conventional experts, a new breed of fringe researcher continues to search for Atlantis.
Yüksek ve düşük teknolojili cihazların göz kamaştırıcı... tertibini kullanan, geleneksel uzmanları reddeden ve şüpheyle bakan... yeni nesil bir araştırma grubu Atlantis araştırmalarına devam ediyor.