Retired traducir turco
3,761 traducción paralela
We're retired. Off the... Off the job.
Biz aktif görevden el çektirildik.
After! retired, I reopened the detective agency my old man used to own.
Emekli olduktan sonra eski bir arkadaşıma ait olan dedektiflik bürosunu devraldım.
And I'm retired.
Ve ben de emekli oldum.
Then he had an accident and retired.
Sonra bir kaza geçirdi ve emekli oldu.
It's been five years since he retired from the stage, but in a matter of minutes, this long hiatus will be history.
Sahnelerden emekli olalı beş yıl oldu ama kısa bir süre içinde, bu uzun aralık tarihe karışacak.
We're bank clerks, school teachers, engineers, retired persons.
Bizler banka memurları, öğretmenler mühendisler, emekli insanlarız.
Come the weekend, I'm retired.
Hafta sonunda gel, ben emekli oldum.
I will get retired soon.
Çünkü yakında emekli olacağım.
He'd been semi-retired for years.
Yıllardır yarı emekli gibi.
I hardly saw Mummy and Daddy until they retired to Eastbourne.
Eastbourne emekli olup taşındıklarından beri annemi ve babamı göremiyordum.
You say Professor Willoughby was retired.
Profesör Willoughby emekli oldu demiştiniz.
I said semi-retired.
Ben yarım emekli dedim.
Retired now.
Şimdi emekli.
He asked to see me before he retired to bed.
Yatağa çekilmeden önce beni görmek istemiş.
- Staying retired.
Emekli kalmamı.
- Do you even remember why you retired?
- Niye emekli olduğunu hatırlıyor musun?
He was nearly retired, wasn't he?
- Emeklisine az kalmıştı, değil mi?
He was nearly retired?
Emeklisine az mı kalmıştı?
Men of our vintage should be retired.
Vakti dolan adamlar emekli olmalı.
Student at 22, employed at 25, husband at 26 father at 30, retired at 60 and then wait for your death.
22de öğrenci, 25te işçi, 26da koca.. 30da baba, 60da emekli ve sonra.. Ölümü bekle.
United States Marine Corps, retired.
ABD, Deniz Piyade Birliği emeklisiyim. 15 00 : 04 : 00,855 - - 00 : 04 : 03,606 Bana kısaca Albay diyeblirsiniz. 'Efendim'de diyebilirsiniz.
- Dennis James, a retired bodybuilder, and mentor in the eyes of most athletes, doesn't sugarcoat criticism.
- Dennis James emekli bir badici ve birçok atletin gözünde eleştirmekte üzerine olmayan bir üstat.
I thought I'd be retired by now, originally.
Aslında, şimdiye kadar emekli olmam gerekirdi.
I'd be retired, but...
Emekli olabilirdim ama...
Retired?
Emekli...
I'm retired, remember?
Ben emekli oldum, unuttun mu?
We two have retired.
Biz kızdan vazgeçtik.
Sammy, my boy, I thought you retired.
Sammy, oğlum, sana emekli düşündüm.
So, how's life for the nearly retired corporate sellout?
Emekliliğe doğru kurumsal elden çıkarma işleri nasıl gidiyor?
'So what are you gonna do now you're retired?
Ee, emekli olunca ne yapacaksın şimdi?
Why come to the bottom of the world to attend a seminar taught by a retired lawyer?
Yaşlı bir avukat tarafından verilen bir seminere katılmak için Allahın siktir ettiği bu yere hangi nedenle geldin?
The mescaline was retired in'86...
Meskalin'i 1986'da piyasadan çektiler.
He retired that title when he met me.
- Benimle tanıştıktan sonra bırakmaya karar verdi
Tenzin's brother, Commander Bumi, retired and moved to Air Temple Island and Korra and her boyfriend, Mako, have been the talk of the town.
Tenzin'in kardeşi Amiral Bumi emekli oldu ve Hava Tapınağı Adası'na taşındı. Sonra Korra ve sevgilisi Mako'yu tüm kasaba halkı konuşur oldu.
A retired school teacher... got so fed up with administration, that he slapped the district collector.
Emekli bir okul öğretmeni... Yönetimden öyle bir bıkmış ki gitmiş bölge tahsildarını tokatlamış.
He's a retired Air Force captain, teaches public policy at the Maxwell School, and he's a hard-liner on drones.
Emekli bir hava kuvvetleri yüzbaşısı Maxwell'de kamu politikası anlatıyor ve katı bir insansız hava aracı savunucusu.
Great, so much for the retired mobster vote.
Harika, emekli gangster oyları gitti haybeye.
Aren't you retired?
Emekli değil misin?
Retired detective first grade Henry Spencer.
Birinci dereceden Emekli Dedektif Henry Spencer.
Your Dad does realize that he's retired, right?
Baban emekli olduğunun farkında, değil mi?
You know he's retired, right? He's...
Emekli olduğunu biliyorsun, değil mi?
ACTUALLY, DAD'S RETIRED.
Aslında babam emekli oldu.
Mr. Bailey left because he retired.
Bay Bailey emekli olduğu için ayrıldı.
You're flying with Captain Major Lieutenant Crookygrin, Private First Class Retired.
Gizli birinci sınıftan emekli Yüzbaşı Binbaşı Teğmen Crookygrin'le uçma şerefine nail oldunuz.
These rags are retired.
Bu paçavralar tam bir saçmalık.
It was right before he retired.
Emekliliğinden hemen önceydi.
I'm retired there for years.
Yıllardır emekliyim.
You retired.
Emekli polis.
I, when retired,
Emekliye ayrıldığımda...
Why complicate me with a retired police?
Emekli bir polisi peşime takıp kendimi neden sıkıntıya sokayım?
Dad retired about, I guess, two and a...
Babam emekli oldu.