Reva traducir turco
173 traducción paralela
Fay, honey, why do you want to wish that on yourself?
Fay, tatlım, böyle bir şeyi kendine reva görmeyi niçin istersin?
I suppose she means "yachet." But I don't see how no gentleman can give me a dime... from New York to Jacksonville can have a yachet.
Sanırım kadın yat gibi bir şey dedi, ama onca yol için sadece 10 senti reva gören birinde sanmıyorum ki yat olsun.
Beastly nuisance I call it.
Ben buna hayvanlara reva görülen işkence derim.
That's a fine way to treat the Borgia Pearl.
Borgia İncisine reva gördüğün muameleye bak.
- Yes, I felt a cold coming on... so I denied myself the always questionable pleasure of dining... with that arch-arguer Roger Hinchley and decided to come back to bed.
- Evet, havanın soğuduğunu hissettim o yüzden, şu Roger Hinchley ile yemek yemenin şüpheli mutluluğunu kendime reva görmeyip yatağa dönmeye karar verdim.
So what, for what we have to say?
Reva mı bu şimdi Don Pietro?
That I may be sacked by that snake you've made housekeeper?
Kahya yaptığınız yılan tarafından kovulmam reva mı?
I'm Reva.
Ben Reva.
Oh, yes, Reva.
Oh, evet, Reva.
Reva.
Reva.
Reva wasn't standing behind you just to stroke your hair.
Reva sen saçını karıştırırken arkanda durmuyordu.
I won't be able to ride with you today, Reva.
Bu gün seninle at süremeyeceğim, Reva.
It's Reva.
Ben Reva.
Howdy, Reva.
Nasılsın, Reva.
Hey, Reva, how'bout a little drink?
Hey, Reva, ufak bir içkiye ne dersin?
I think you should remember, Reva, that the one thing I don't want from you is advice.
Sanırım bir şeyi unutmamalısın, Reva, Senden nasihat istemiyorum.
Thanks, Reva.
- Teşekkürler, Reva.
REVA : ¶ Oh, he looks like He might buy wine ¶
¶ Oh, bana şarap ısmarlayacakmış gibi geldi ¶
REVA : ¶ I can feel their eyes ¶
¶ Onların gözlerini hissediyorum ¶
Sometimes, Reva, I don't think you approve of me.
- Bazen, Reva, beni onaylamadığını düşünüyorum.
Shut up, Reva.
- Kapa çeneni, Reva.
That's what I like about you, Reva.
Senden bu nedenle hoşlanıyorum, Reva.
Hello, Reva.
Merhaba, Reva.
Do you think my body is just a toy?
Vücuduma oyuncakmış gibi davranmanız reva mı?
And you wanted to do this to me, to me, you, mean, wretched...
Bana bunu mu reva gördün? Seni aşağılık...
- What's that, penance?
- Bana reva mı bu?
Who was that smart aleck that thought of this to our misfortune?
Hangi sivri zekâlı reva gördü acaba bunu bize?
" he did the same thing toward her as the robbers had done.'
"o da o haydutların yaptığının aynısını o kıza reva görür"
Besides, must we let Radha suffer in silence for fear of society?
Ayrıca, Radha'nın ahali ne der diye sessizlik içinde acı çekmesi reva mı?
That's the one thing I don't understand, Franz, that you keep on doing this to yourself. The same old story.
İşte hiç anlamadığım şeylerden birisi, Franz,... bunu her seferinde kendine reva görüyorsun, eski tas eski hamam.
Reva, there's no point in stealing a car, if you're not gonna ring it out.
Reva, hakkını vermeyeceksen araba çalmanın mantığı ne?
Reva, it didn't work out, okay?
Reva, yürümedi işte, tamam mı?
Reva, what do you want from me, huh?
- Reva, benden ne istiyorsun?
Reva told me you used to live in The Battery.
Reva eskiden Battery'de yaşadığını söyledi.
Hey, Reva, Ellen Aim's back.
Hey Reva, Ellen Aim döndü.
Reva, cut it out.
Reva, kes şunu.
You know, Reva, Ellen Aim was right about one thing, your brother's a jerk.
Baksana Reva, Ellen Aim bir konuda haklıymış ; kardeşin pisliğin teki.
Don't start on me, Reva.
- Benimle uğraşma, Reva.
You don't let yourself have any fun, do you?
Birazcık mutluluğu kendine reva göremiyor musun?
Thank you, Reva.
Sağ ol, Reva.
Look, Reva.
Dinle, Reva.
Reva, this is bullshit.
Reva, bu saçmalık.
I think that Tre is old enough to make his own decisions, Reva.
Bence Tre kendi kararlarını verecek yaşta, Reva.
Not even this, huh?
Bunu bile mi reva görmedin?
Oh, what injustice.
Kahretsin, reva mı bu?
You're telling me if I just eat shit politely with a knife and fork and learn to swallow the handfuls of bullshit he serves me then everything will be A-okay.
Diyorsun ki bu boktan duruma boyun eğip ses çıkarmadan katlanırsam... ve bana reva gördüğü sürüyle yalanı yutmayı öğrenirsem... her şey güllük gülistanlık olacak.
Practically bankrupted me with this studio... for these!
Bu atölye beni iflas ettirdi. Bu sözcükler reva mı söyle?
- l'm reprehensible.
- Bana herşey reva.
REVA :
- Tamam...
- Listen, Reva it's time for you to let go.
- Dinle, Reva.
- Who told you that? Reba?
Sana bunu kim söyledi, Reva?