Revere traducir turco
301 traducción paralela
Criminals on all sides for my boys to look up to and revere and respect and admire and imitate.
Çocukların hayran olduğu, saygı gösterdiği taklit ettiği suçlular dört yanda.
Officer Fallon reporting a wreck on Revere Boulevard.
Memur Fallon Revere Bulvarı'nda bir kaza bildiriyorum.
I revere marriage, unlike some people I could mention.
Zikredebileceğim bazı isimlerin aksine evliliğe büyük saygım vardır.
We shall worship the gods and revere our ancestors.
Tanrılara tapıp atalarımıza saygı göstereceğiz.
It's nice to be able to show it to someone who knows what Revere silver is all about.
Bunları gerçekten gümüşten anlayan birine göstermek çok hoş.
The Revere workmanship, although sometimes heavy in design, almost invariably shows the sign of a master craftsman.
Bu gümüşlerin işçiliğinde genelde aynı desen uygulanmış olsa da... Yani... Bir sanat eseri olduğu ortada.
Mr. Wilson here is compiling a catalog of Paul Revere silver.
Bay Wilson, Paul Revie gümüşleri hakkında katalog hazırlıyor.
" Listen, my children, and you shall hear of the midnight ride of Paul Revere
"Dinleyin, evlatlarım, Paul Revere'in atla gece yarısı yolculuğunu anlatacağım."
Oh. Just, er, checking up on Paul Revere.
Şey, bağımsızlık kahramanı Paul Revere'i gözden geçiriyorduk da.
So through the night rode Paul Revere
Böylece geceye doğru sürdü Paul Revere
I got the horse right here, the name is Paul Revere
İşte buldum atımı Adı Paul Revere
For Paul Revere I'll bite, I hear his foot's all right
Ben Paul Revere'i seçerim Ayağı iyiymiş hem
I tell you Paul Revere, now this is no bum steer
Bence Paul Revere Kulak verin bu öğüde
Paul Revere!
Paul Revere!
"You've heard of Paul Revere?" The Texan said, " Paul Revere?
"Paul Revere'in adını duydunuz mu?" Teksaslı demiş ki : " Paul Revere mi?
I want you to meet Paul Revere, and this is Mrs. Revere.
Paul Revere'le tanışmanızı istiyorum, Ve bu da bayan Revere.
If there were no gods at all, I'd revere them.
Tanrı diye bir şey olmasa bile ben onlara tapınırdım.
- This Wednesday, by train to Revere.
- Bu çarşamba, trenle Revere'e.
- Revere, now?
- Revere mi?
- Where is Revere?
- Revere nerede?
I can almost hear Paul Revere's hoofbeats.
Paul Revere'in atının sesi kulağıma geliyor sanki.
All men will revere you, almost as a god yourself.
Tüm insanlık seni yüceltecek, neredeyse bir tanrı gibi.
Two lanterns in the steeple signaled Paul Revere... that British were on their way to Concord.
Çan kulesindeki iki fener İngilizlerin Concord yolunda olduğunu haber verdi.
I respect and revere my father but I have never been prouder to be his son than last night when he risked my safety and the safety of my mother and my sister in accordance with the wishes of the priest.
Babama hürmet ederim ama hayatımda hiçbir zaman benim, annemin ve kız kardeşimin hayatını rahibin isteği doğrultusunda tehlikeye attığı zaman onun oğlu olmaktan bu kadar gurur duymamıştım.
I don't care if it takes a weekend, a week, a month... but I'm going to find it.
Çok kutsal Revere çay takımını açık arttırmayla satıyorlar.
I do revere it!
Ona tapıyorum!
Scout Columbia NCC-621 to rendezvous with Scout Revere NCC-595 on stardate 7411.4.
İzci Columbia NCC-621, 7411.4 yıldız yılında İzci Revere NCC-595 ile buluşacak.
This is the home of Paul Revere.
İşte Paul Revere'in evi.
- The Reveres liked to entertain.
- Revere'ler eğlenmeyi çok severdi.
Paul Revere's house is nowhere near here.
Paul Revere'in evi buraya yakın bile değil.
Let's see. I'll raise you 1 00 Paul Revere commemoratives.
Bir bakalım, 100 adet Paul Revere pulu arttırıyorum.
No, as far as I know, Paul Revere never went to Florida.
Hayır, bildiğim kadarıyla Paul Revere Florida'ya hiç gitmedi.
Many revere him as a living saint but others would have him burned as a heretic.
Çoğu onu yaşayan bir aziz sayar diğerleri ise kafir diye yakılmasını ister.
And who is this Sun Tzu you revere?
Ve bu hürmet ettiğin Sun Tzu da kim?
How can you, who so revere fidelity, how can you marry me to your half brother, when I'm already bound by love to another man?
Sadakate böylesine saygı duyan sen, nasıl yaparsın... yarı kardeşine rağmen, nasıl benimle evlenebilirsin? Ben zaten... aşkımla başka bir erkeğe bağlıyken?
So, on that day, Wu Tsing promised to revere my mother as if she had been First Wife, his only wife.
Böylece, o gün, Wu Tsing sanki tek karısı, ilk eşiymiş gibi anneme saygı göstereceğine dair bana söz verdi.
Sorry. Hey, hey. Is that really Paul Revere's shrimp fork?
Pardon. hey, hey şu gerçekten, Paul Revere'in karides çatalı mı?
I've assumed the form of someone you would recognize and revere-
Tanıyacağın ve saygı duyacağın birinin şekline girdim... -...
Every schoolboy knows about the midnight ride of Paul Revere.
Her öğrenci Paul Revere'in gece yolculuklarını bilir.
Who rode with Paul Revere?
Paul Revere'in beraberinde kim vardı?
Okay, Herb, finally : Name the man who loaned Paul Revere his horse for that fateful midnight ride. The horse.
Doğru, pekala Herb şimdi de o gece Paul Revere'e... atını veren adamın adını söyle.
Look, don't start believing your own bullshit, all right? You wouldn't know the name of Paul Revere's horse if he took a crap on your lawn. - She.
Lütfen, Revere'nin erkek atını elbisene yazmasaydın bilemezdin.
No. To this day, I honor and revere her... and to this day, I am absolutely faithful to her. I
Ona karşı dürüstlüğümü ve saygımı korudum bugüne kadar da hep sadık kaldım.
You think people came when Paul Revere rode nude through the town yelling "The Beatles are coming"?
Paul Revere şehirde çıplak bir şekilde "The Beatles geliyor," diye bağırdığında insanların geldiğini mi sanıyorsun? Hayır.
They put together an impressive musical about Paul Revere... entitled Light Your Own Lamps.
Paul Revere hakkında inanılmaz bir müzikal sahneye konacak adı da "Kendi Işığınızı Yakın."
Let me take you on my Freedom Trail tour through historic Boston, past Paul Revere's house...
Sana Özgürlük Yolu'nu gezdireyim. Tarihi Boston, Bunker Hill. Paul Revere'in evi.
Paul Revere's house.
- Paul Revere'in evi.
He's Revere, and I'm a Redcoat and he's screaming, \ x22My brother's coming!
O Paul Revere olmuştu. Ben İngiliz askeriydim. "Kardeşim geliyor, kardeşim geliyor." diye bağırıyordu.
... for all those who revere him the most, who aren't afraid to say, "I walk with the Lord."
... "Tanrı ile yürürüm" demekten korkmayan o en büyüğe büyük saygı duyan herkes için.
Perhaps we have feared in doing so, we might acknowledge that our individuality, which we so, so revere, is not entirely our own.
Belki de bunu yaptığımız takdirde, her şeyden üstün tuttuğumuz bireyselliğimizin tamamen bize ait olmadığını doğrulamış olacaktık.
It makes good sense to revere the sun and the stars.
O zamanlardan beri yıldızlara ve güneşe duyulan hayranlık çok mantıklı.