Ribbit traducir turco
93 traducción paralela
Ribbit.
Vrak.
Ribbit!
Vrak!
Do you hear the frog? [Frog croaking] Ribbit!
Kurbağanın sesini duyuyor musun?
Sweet ribbit!
"Vırak, vırak."
sing its lovely little song "Croak, Croak, Croak, Croak" Whenever we come here, we'd hear someone playing this song on their harmonica. "Ribbit, Ribbit, Ribbit, Ribbit, Croak, Croak, Croak" Whenever we come here, we'd hear someone playing this song on their harmonica.
Buraya her geldiğimizde harmonikada çalınan "Kurbağanın Şarkısını" söyleriz.
That's how Momoko learned how to sing it. "Ribbit, Ribbit, Ribbit, Ribbit, Croak, Croak, Croak"
Momoko, bu şarkıyı ezberledi.
Ribbit! Ribbit!
Vırak vırak vırak!
I can hear Momoko "Ribbit, Ribbit, Ribbit, Ribbit, Croak, Croak, Croak"
... duyuyorum!
sing her lovely little song "Ribbit, Ribbit, Ribbit, Ribbit, Croak, Croak, Croak"
Vırak vırak vırak...
Ribbit.
Om Kuvak.
We can't stop this fellow chanting. Om. Ribbit.
Şarkı söylemesine engel olamıyoruz.
Here's your frog. Ribbit.
Kurbağa buradaymış.
He's a frog not a toad because toads don't ribbit.
O bir kurbağa fakat kara kurbağası değil Çünkü kara kurbağaları vraklamaz.
So they would wait for her with rubber snakes and croaking frogs... ( ribbit ) and plastic spiders, hoping to make edie scream.
Onu, oyuncak yılanla.. vıraklayan kurbağayla.. ve plastik örümcekle beklerlerdi..
Ribbit!
Vırak!
Ribbit, ribbit!
Vırak, vırak!
Ribbit?
Vraaaakkk.
Ribbit, ribbit! Give up?
Nasıl, daha ister misin?
Ribbit, ribbit...
Vırak vırak.
Ribbit. Oh, all right, I can tell this is gonna be a fun process.
Sanırım burada çok eğleneceğiz.
Ribbit!
Ribbit!
Say, "it's buddy." Ribbit. I felt like he was up there, waiting for me to take the pain away. Chris :
Benim. "Buddy" de.
Ribbit, ribbit.
Vrak, vrak!
"Hey, birds, can I catch a ride, ribbit?"
"Kuşlar, bizi de alsanıza be, vırak?"
Hey, Ribbit, go for it!
Hey, Ribbit, hadi yallah!
Come on, Ribbit!
Hadisene, Ribbit!
Go for it, Ribbit.
Göster kendini, Ribbit.
Ribbit doesn't like to swim.
Ribbit yüzmeyi sevmez.
Hey, Ribbit, doesn't Cecile look sharp?
Baksana, Ribbit, Cecile jilet gibi gözüküyor değil mi?
Ribbit?
Ribbit?
Hey, Ribbit, wait up!
Ribbit, beklesene!
Hey, Ribbit, where are you going?
Ribbit, nereye böyle?
Ribbit, will you stop already?
Ribbit, neden vazgeçtin?
Ribbit, so what?
Ribbit, öyleyse ne olmuş?
Come on, Ribbit.
Yapma ama, Ribbit.
Labels, Ribbit...
Başlık : Ribbit...
Ribbit... who names their kid Ribbit?
Ribbit... kim çocuğuna Ribbit ismini takar ki?
Ribbit...
Ribbit...
Oh, no... Ribbit!
Olamaz, Ribbit!
Ribbit, where are you?
Ribbit, neredesin?
Who cares, Ribbit?
Kimin umurunda, Ribbit?
Ribbit, you don't need a bunch of pictures to tell you what you should be or do.
Ribbit, sana kim ve ne olduğunu söyleyen birkaç fotoğrafa ihtiyacın yok ki.
Ribbit.
Ribbit.
Ribbit, can we please stop?
Ribbit, biraz durabilir misin?
You know, Ribbit, you don't have to be anything other than just yourself.
Biliyorsun, Ribbit, kendinden başka biri olmak zorunda değilsin.
Ribbit, stop asking me that.
Ribbit, sürekli sormasana.
You know I didn't mean it like that, Ribbit.
Dalga geçmediğimi biliyorsun, Ribbit.
It's okay, Ribbit.
Boş ver, Ribbit.
I can hear Momoko "Ribbit, Ribbit, Ribbit, Ribbit, Croak, Croak, Croak"
Vırak vırak vıraklıyor.
Ribbit.
Fransız.
Croak Ribbit
- Evet.