Rice traducir turco
5,610 traducción paralela
Then a huge bunch of rice straw was put down by the river
Nehirde büyük bir pirinç sapı grubu geldi.
These bags full of rice were not for us
İçi dolu bu çuvallar bizim için değil.
Now there are large and small basins canals which intersect lush rice fields and orchards
Artık büyük ve küçük havzalar kanallarla bölünmüştü geniş pirinç tarlaları ve bahçeler vardı.
The ideology was in the fields and rice paddies...
İdeoloji tarlalarda ve pirinç üretim alanlarındaydı.
Two rice cakes.
İki tane pirinçli kek.
I had seen rice-lentil.
Pirinçli mercimek görmüştüm.
But for the first time, I'm seeing rice-beer.
Ama ilk defa pirinçli bira görüyorum.
There's rice, beans.
Pilav var, bezelye var...
Kind of like that fried rice, although I noticed you didn't touch your half despite the fact you had to order it though the white rice was free and the coupon specifically said "no substitutions."
Aynı tabağındaki şu kızarmış pilav gibi gerçi fark ettiğim üzere kendi yarına dokunmamışsın her ne kadar bunu sipariş etmek zorunda kalmış hem de normal pilav ücretsizken ve kuponun üzerinde değişim yapılamaz yazdığı halde. "
I come in, there's noodles, There's rice, there's little chopped up fish.
Geldiğimde erişte, pirinç ve doğranmış balıklar vardı.
Would you prefer rice or potatoes?
Pirinç mi istersiniz, patates mi?
Mom, why does Pablo always come back from the hairdresser with rice pudding?
Anne, ¿ neden berber Pablo geldiginde pirinc corbasi yapiyorsun?
Don't you love rice pudding?
¿ Pirinc corbasini begeniyoruz?
Have it with the fried rice.
Kızarmış pilavla birlikte ye.
Rice, I need to find some rice, I need to throw some rice.
Pirinç, biraz pirinç bulmam lazım, pirinç atmam lazım.
Why is there no rice in this municipal government building?
Neden bu belediye binasında hiç pirinç yok?
Pretend this is rice!
Bunu pirinç olarak varsayın!
- I didn't say you were. This is a dossier for Rice Hawthorne, where a primo V.P. position awaits.
Bu bir RiceHawthorne dosyası içinde Başkan Yardımcılığı pozisyonu hakkında bilgiler var.
Oh, that'd be my chief of staff, who worked at Rice Hawthorne, by the way.
Bu benim personel şefim olmalı bu arada o da RiceHawthorne'da çalışıyor.
Yesterday night, some rice, just before all this started.
Dün gece biraz pilav yemiştim. Bu olaylar başlamadan önce.
( soju = rice wine ) Sure.
Tamam.
Two fools, still can eat rice.
Arkadaşları okuldan gönderildi ama boğazlarından hâlâ lokma geçiyor.
No meat, how do you eat rice?
İçinde et olmayan yemeği nasıl yersin?
It's a big, steaming pile of gooey rice!
Risotto dediğin kocaman, buharı üstünde akışkan bir pirinç yığını!
Earl Rice from Kodak.
Kodak'tan Earl Rice.
Sometimes I think... not until we run out of rice in supermarkets do we know how important farmers are
Bazen düşünüyorum da süpermarketlerdeki pirinçlerimiz tükenmeden çiftçilerin ne kadar önemli olduğunu öğrenecek miyiz acaba?
You ate rice at South Korea for 2 years, how can they trust you?
2 yıldır buranın ekmeğini yiyorsun, sana nasıl güvensinler?
I've never eat rice.
Yerimi hakkımla aldım.
- Want some rice?
- Biraz pilav ister misin?
This... it's rice.
Bu pirinç.
It's rice. Okay.
Pirinç, tamam.
It's this rice-and-beans Latin thing.
- Pirinç ve fasulyeden yapılan bir Latin yemeği.
When I showed Neeko and Carolina there's still some, you know, really sad-looking food here... there was the rice that maybe could still be eaten.
Neeko ve Carolina'ya hâlâ biraz kötü gözüken yiyecekler olduğunu gösterdiğimde belki yenebilecek pirinç vardı.
We'll eat meat and rice.
Bir günde üç öğün yemek yiyebilir.
Why does it say "sack of rice"?
Niye orada "Fedarlık" yazıyor?
- You're pointing at rice.
- Pirinci gösteriyorsun.
It's made with rice and shrimp and sausage...
Pirinç, sosis ve karidesten yapıyorlar...
A friend advised me to add olive oil to the rice to make it more loose.
Bir arkadaşım pilavı tane tane yapmak istiyorsam zeytin yağı ilave etmemi önerdi.
The rice didn't come out well.
Pilav güzel olmadı.
Is it long-grained or pudding rice?
Tatlılık pirinç mi yoksa uzun taneli pirinç mi kullanıyorsunuz?
- Pudding rice is for puddings.
- Tatlı yapmak için tatlılık pirinç kullanılır.
- I think you used pudding rice.
- Bence tatlılık pirinç kullanmışsınız.
Pudding rice then.
- O zaman o pirinçten.
They're good. They're made out of rice, they're kind of salty.
Baharatsız yapmışlar, biraz tuzlu.
Fantastic with, um, kimchi and rice wine.
Kimchi ve pirinç şarabıyla harika oluyor.
Yeah, I do. Just rice, though.
Sadece pirinç var.
I only get rice at home and here, too.
Evde de burada da yanlızca pirinç yiyiyorum.
Rice.
Pirinç.
This rice isn't heavy at all.
Pirinç de hiç ağır değil.
I have to eat rice.
Yemek yemeyi de unutma.
I went up to the trees, and I did some rice harvesting with my friends!
Hepsi çok güzeldi.