Riff traducir turco
357 traducción paralela
Does your aunt allow you to associate with such riff-raff?
Teyzen, o sokak çocuğuyla arkadaşlık etmene izin veriyor mu?
The first time when you leaned over my shoulder to explain the meaning of the word riff.
İlkinde, "riff" in anlamını açıklamak için omzuma yaslanmıştınız.
It's a disgrace! The Meiji Restoration let riff-raff govern us, and look at the result!
Meiji Restorasyonu bize ayaktakımı bir hükümet bıraktı ve şu sonuca bak.
Beat it! - Riff, Iet me in the gang!
- Riff, beni çeteye sokmalısın.
- What do you say, Riff?
Ne dersin, Riff?
- Tony, you're not listening.
- Tony, dinlemiyorsun bile. - Duydum, Riff.
- Tony, this is important! - Everything's important, Riff.
- Her şey önemli Riff.
You won't dig it, Riff.
Bunu anlamazsın, Riff.
Riff, I've had it!
Riff, yeter.
We got time, A-rab.
Riff ve Ice daha gelmediler.
Come on, Anybodys, knock it off.
Kimse, kes şunu. - Riff geldi.
- Riff's here. - Cats, all present and accounted for?
- Herkes burada ve hazır mı?
Cracko jacko! In a tight spot, you'll need every man you can get.
Riff, başın sıkışınca sana adam lazım olacak.
Here we go, Riff.
Haydi bakalım Riff.
- Riff, don't!
- Riff, dur.
Riff, don't!
Riff, dur.
But Riff was like my brother.
Ama Riff benim kardeşim gibiydi.
Riff and Bernardo.
Riff ve Bernardo.
- Just like Riff said he- -
Aynen Riff'in söylediği...
Riff! I want Riff!
Riff'i istiyorum.
And my brother and Riff.
Ve ağabeyimi ve Riff'i.
It would be a shame to waste the genius of yours on the riff-raff.
Yoksa senin gibi bir dahinin uğraşı boşa gidecekti.
We are going to catch all Jew-Bolshevists, Freemasons, plutocrats and other riff-raff and have no mercy on them.
Tüm Yahudi Bolşevikleri, masonları, para babası ağaları ve diğer ayak takımını yakalayacağız ve hiçbirine acımayacağız.
They're a load of riff-raff down there!
They're a load of riff-raff down there!
The girls in the shortest pants I bumped into them once There was a girl whose mid-riff totally showed
Kızlar ise mini etek bir kere yolda gördüm onları bir kızın neredeyse donu gözüküyordu
Speed owes a ton to a local riff-raff.
Speed'in bir tefeciye bir ton borcu var.
Go and assist Riff Raff.
Gidip, Riff Raff'e yardım edin.
Magenta I am indeed grateful to both you and your brother, Riff Raff.
Magenta hem sana hem kardeşin, Riff Raff'a gerçekten müteşekkirim.
You know who I am, you riff-raff, and what I'll do.
Benim kim olduğumu ve ne yapabileceğimi gayet iyi biliyorsun.
You must clean up our town and throw out all this riff-raff!
Şehri temizlemeli ve bu ayaktakımını def etmelisin.
Miss Corre... in the president's speech, replace "riff-raff" with "derelicts."
Bayan Corre, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında "ayak takımı" "sorumsuzlar" olarak değiştirildi.
-'Morning, Mr. Riff.
- Günaydin Bay R ¡ ff.
I'm Riff.
- Merhaba.
Hey, Riff, show us your mother!
Hey Riff, bize anneni göster!
Because sentimentality plays on the riff-raff's feelings.
Çünkü ayak takımının duygularıyla oynamak kolay.
That was a good riff you guys were working on, man.
Üzerinde çalıştığınız iyi bir parçaydı.
That scene back there was a riff.
Deminki sahnesi çok berbattı.
All right, guys, listen, this is a blues riff in B.
Tamam, bakın, bir blues rifi istiyorum.
All this riff-raff.
Koca bir ayaktakımı.
YOU REMEMBER THAT RIFF?
O ritmi hatırlıyor musun?
Riff?
Riff?
That's the same riff I used... when I was drumming for Cab Calloway.
Cab Calloway için bateri çaldığım zamanlarda kullandığım ritmin aynısı bu.
All the riff-raff and the spongers dealt with and gargantuan quantities of tuck to be gobbled.
Uğraşıp durduğumuz bütün o ayaktakımı ve asalaklar hızla götürülecek obur kişilikler.
[PLAYS GUITAR RIFF]
şimdi kamyon şoförlüğü yapıyor.
All right, guys, listen, this is a blues riff in B.
Tamam, si notasından bir blues rifi.
# Why do you riff with me, the maniac psycho
# Why do you riff with me, the maniac psycho
# Don't riff
# Don't riff
For me, Tony, for Riff!
Riff için.
- Riff and Ice ain't even here yet.
- Haydi.
- Riff! What are you doing?
- Riff, ne yapıyorsun?
- Sing the riff.
- Dinleyelim seni.