Riots traducir turco
700 traducción paralela
- Ladies, no riots, please.
- Bayanlar, şamatayı kesin, lütfen.
We want no rallying, no riots.
İsyan ve başkaldırı istemiyoruz.
A while ago, it was small riots.
Öncekiler küçük başkaldırılardı.
"to give such evidence as to apprehend all persons " concerned in the leading of these riots
" bu kanıtlar açıkça bu şahısların
I've covered beer mob killings and race riots... without even carrying a rabbit's foot.
Bira çetesi cinayetlerini ve yarış isyanlarını yanımda tavşan ayağı bile taşımadan haber yaptım.
Already there have been serious riots in your key industries and they didn't tell you that, did they?
Önemli işkollarınızda ciddi grevler yapıldı size söylemediler, değil mi?
At school you had a tendency toward riots.
Okulda isyana meyilliydin.
But, Jean, don't you see that the same people who can pay for riots and killing can hire courts, judges and juries?
Anlamıyor musun Jean, baskınlar ve cinayetler için ödeme yapan kişiler mahkemeyi, hâkimleri ve jürileri de satın alabilir.
" Scores counted dead in New York draft riots.
" New York'ta zorunlu askerlik yüzünden ayaklanmada birçok insan öldü.
The one who was deposed in the riots two years ago?
2 yıl önce tahttan indirilen?
Riots?
İsyan mı?
The riots are still continuing.
İsyanlar sürüyor.
During the first riots, the generous citizens had opened the prison doors.
İlk nümayişler esnasında cömert hemşerilerimiz Bastil'in kapılarını açmışlardı.
On June 6th, the day of the riots, I, for personal reasons, unconnected with politics, was hiding in the sewer.
6 Haziran'daki nümayiş esnasında siyasetle ilgili olmayan nedenlerle ben, kanalizasyonda saklanıyordum.
If you allow this gentleman to hold the services, I'm obliged to warn you... there will be riots, the other prisoners will not stand for it, and the generals who are coming will not like what they see.
Eğer bu beyefendinin isteğini kabul ederseniz sizi uyarmak zorundayım ki Orada çıkacak kargaşada, diğer mahkumlarda bu fikri desteklemiyeceklerdir.
Magnozzi Silvio, for having taken part in riots, for having attempted to occupy a radio station, is sentenced to 1 year and 3 months in prison.
Magnozzi Silvio, ayaklanmalara iştirakten, ve bir radyo istasyonunu işgal etmekten, 1 yıl 3 ay hapse mahkum edildi.
In China and India conditions are chaotic as riots and pestilence sweep the land.
Çin ve Hindistan bir kaos içinde, her tarafta isyan ve salgın hastalık var.
On a lovely spring day in May 1946, two convicts named Logue and Burns started one of the most terrifying riots in prison history.
"1946 mayısının güzel bir bahar gününde..." "... isimleri Logue ve Burns olan iki mahkûm... " "... cezaevi tarihinin en korkunç ayaklanmalarından birini başlattılar. "
- There have been tax riots in Rome.
- Roma'da vergi ayaklanmaları var.
No more race riots in the corridor, huh?
Bundan sonra koridorda ırkçı ayaklanma olmayacak, değil mi?
What are these nocturnal riots?
Gece gece nedir bu patırtı?
Because of all these riots he is going to employ more guards
Tüm bu isyanlardan dolayı daha fazla koruma işe alacak.
Because of this, the riots came to an end
Bundan dolayı isyanlar son buldu.
Riots and unemployment notwithstanding, you're an exceptionally fine president.
Her ne kadar ayaklanmalar ve işsizlik olsada, sen iyi bir başkansın.
In the face of growing hunger riots, it is very possible that dwindling supplies of food would finally be kept as a form of bonus, for those who perform the precarious maintenance of law and order.
Açlık nedeniyle artan isyanlar karşısında... azalan gıda stoklarının, kanun ve nizamı koruma görevini üstlenenleri... teşvik amacıyla kullanılması kesindir.
Five years ago, during farmers riots, he slaughtered my whole village, supported by the administrator.
Beş yıl önce, çiftçi isyanında, yöneticinin desteğinde, bütün köyümü doğradı.
Yes, but when there are anti-foreign riots, how often have you fled to the gunboat for protection?
Ama yabancı karşıtı ayaklanmalarda korunmak için, kaç kez gambotlara tüydün?
Forget about the riots.
Geri kalanları boşver.
But not the riots.
Fakat isyan çıkmadı.
Riots in Ådalen, workers shot!
Ådalen'de ayaklanmalar, işçiler vurulmuş!
Commissioner, during the Harlem riots, I was called an Uncle Tom for using whatever influence I had to bring about peace and understanding.
Komiser, Harlem ayaklanmasında bana Tom Amca derlerdi. Anlayışlı davranıp huzuru sağlamaya çabaladığım için hem de.
Today it means a population explosion... and food riots.
Buda, Bugün bir nüfus patlaması demektir..... yiyecek isyanları.
the riots, the student unrest... as not really the death throes of an old Order... But the birth pains of a new one?
Ayaklanmalar, öğrenci isyanları eski bir düzenin ölüm acılarındansa yeni bir düzenin doğum sancıları olmasın?
That's what starts maggots and riots.
Kurtlanma ve azmaya neden olur.
We went through the Columbia riots together.
Kolombiya üniversitesindeki öğrenci ayaklanmasına birlikte katılmıştık.
Talking at a businessmen's association lunch, the governor of California said that the time to put an end to student riots has come
İş Adamları Cemiyeti ile öğle yemeğinde buluşan California Eyalet Valisi öğrencilerin ayaklanmalarına son vermenin zamanı geldiğini söyledi.
by bourgeois justice against radicals arrested for so-called riots and conspiracy.
Bu film sözde ve komplo yüzünden tutuklanan burjuva adaleti tarafından radikallere isnat edilen suçların arkasındaki anlamın politik bir analizini amaçlamaktadır.
Riots and conspiracy.
İsyanlar ve komplo.
The weather this afternoon is perfect and, if you've just joined us, we've seen a series of colourful riots that started with the bombing of the American Embassy, a ritual as old as the city itself.
Televizyonunu yeni açanlar varsa, bugün hava mükemmel. Bir dizi renkli isyan izledik. Bunlar, Amerikan Elçiliği'nin bombalanmasıyla başladı.
Only strikes and riots.
Sadece grevler ve isyanlar.
Don't you know about the riots and scandals and starvation?
İsyanlar, skandallar ve açlıkla ilgili yaşananları bilmiyor musun?
All riots are to be stopped at once.
Önce bütün ayaklanmalar bastırılacaktır.
pilfering, burglary and assorted crimes, knifings, alcoholism, political riots with flags flying, battling the police like prewar communists!
Çalmak, soygunculuk ve karışık suçlar bıçaklamalar, alkolizm, sallanan bayraklarla siyasi isyanlar savaş öncesi komünistleri gibi polisle mücadeleler.
The hunger marches, the east end riots
Açlık yürüyüşleri, isyanlar işçi hükümetinin devrilmesi...
That was before all those peace marches... sit-ins, riots, and'dos.
Hepsi o barış marşlarından önceydi... ve ayaklanmalardan
Are you familiar with the Ketsuzei Riots that occured in the 6th year of Meiji?
Meiji'nin 6. yılındaki,'Ketsuzei İsyanı'nı hatırlıyor musunuz?
The Ketsuzei Riots?
Ketsuzei İsyanı mı?
However... the peasants did not consider it to be a reasonable measure and soon their discontent exploded in riots.
... aynı seviyede olması gerektiğine inanıyorlardı. Ama... Halk bu karardan hiç de hoşnut değildi aradan çok geçmeden, bu hoşnutsuzluklar, isyanlara dönüştü.
Periodically, and indeed sadly, major newspapers write about our prisons with their ever more frequent suicides, their riots born from despair yet nurtured by a decaying penal system.
Günlük gazeteler sık sık bize hapishanelerle ilgili haberler verir. Ne yazık ki bunlar acı haberlerdir. Giderek sıklaşan intihar haberlerini aktarırlar.
No riots, no army no fighting, no slogans
Ayaklanma yok, ordu yok, döğüş yok, slogan yok
durings the farmers riots?
çiftçi isyanlarında?