Risa traducir turco
300 traducción paralela
Dr. Auster has been practicing medicine, Dr. Risa?
Tıp hekimi olduğunu biliyor musunuz?
A file scan reveals no Capt Picard currently visiting Risa.
Dosyalarımıza göre, şu anda Risa'da bir Kaptan Picard yok.
- What about Risa?
- Peki ya Risa?
Risa's reputation is of a peaceful planet.
Risa barışçıl bir gezegen olarak ün yapmıştır.
Welcome to Risa.
Risa'ya hoş geldiniz.
We came upon a brief account stating that you discovered an object of unknown origin, vacationing in Risa.
Risa'da tatil yaparken, kökeni bilinmeyen bir nesne keşfettiğinize dair... kısa bir nota rastladık.
Let's just say I've heard rumours... that the Uthat is located somewhere on Risa.
Uthat'ın Risa'da bir yerlerde olduğuna dair... bazı dedikodular duydum diyelim.
It was the only way to get to Risa.
Risa'ya gelebilmek için tek yol buydu.
That is why I came to Risa.
Risa'ya da öyle yapmaya gelmiştim.
We wanted to inform you we are orbiting Risa and are ready to beam you aboard.
Risa'nın yörüngesinde olduğumuzu ve istediğiniz zaman sizi ışınlamaya... hazır olduğumuzu bildirmek istedim.
Do I holiday on Corsica or Risa?
Corsica'da mı yoksa Risa'da mı tatil yapayım?
- On Risa, where we met.
- Tanıştığımız yer olan Risa'da.
They met on Risa.
Risa'da tanışmışlar.
On Risa?
Risa mı?
I have a terrible problem here on Risa!
Risa'da bir sorunum var.
Cmdr Riker has rejoined the Enterprise from Risa.
Komutan Riker Risa'dan Atılgan'a henüz geldi.
I brought something from Risa that you have got to try.
Geordi, Risa'dan bir şey getirdim, kesinlikle denemelisin.
I brought something back from Risa.
Risa'dan bir şey getirdim.
Riker brought it back from Risa. Everybody's playing it.
Riker Risa'dan getirdi, herkes bunu oynuyor.
A Risian gadget that fits over your ear.
Kulağa oturan bir tür Risa'lı alet.
It's something Cmdr Riker brought from Risa.
Komutan Riker'ın Risa'dan getirdiği.
I'm en route to Risa for an artificial-intelligence seminar.
Bir yapay zeka seminerine katılmak üzere Risa'ya gitmekteyim.
What's the weather like on Risa?
Risa'da hava nasıl?
Risa is climate-controlled for optimum tourist comfort.
Risa'nın iklimi optimum turist konforu için bilgisayarla kontrol edilmektedir.
Arrival at Risa is scheduled for 0932 hours.
Risa'ya varış zamanı 09 : 32.
Risa control!
Risa Merkez!
Do not enjoy yourself too much on Risa.
Risa'da çok fazla eğlenme.
Cmdr La Forge has rejoined the Enterprise from Risa.
Komutan La Forge Risa'dan geri döndü.
I thought I might be forced to endure a few more weeks on Risa.
Risa'da biraz daha kalmak zorunda olmanın zor geleceğini düşündüm.
"Forced to endure."
"Katlanmaya zorlanmak" Risa.
He's been attending a seminar on artificial intelligence on Risa.
Risa'da yapay zeka üzerine bir seminere katılmaya gitmişti.
The water is very calm on Risa.
Risa'da su çok sakindi.
If you keep up this efficiency, I'll go back to Risa.
Bu etkinlikle çalışmaya devam edecek olursanız, Risa'ya geri dönebilirim.
I have determined that La Forge was abducted by Romulans en route to Risa.
La Forge'un Risa'ya giderken... Romulanlılar tarafından kaçırıldığına eminim.
I remember being on Risa.
Risa'da olduğumu hatırlıyorum.
He enjoys exotic food, and takes his vacations on a planet called Risa.
Egzotik yiyeceklerden hoşlanıyor, ve izinlerini Risa adındaki bir gezegende geçiriyor.
He asked me to go to Risa.
Onunla Risa'ya gitmemi istedi.
Seems they met on Risa a few years back.
Bir kaç yıl önce Risa'da karşılaşmışlar gibi görünüyor.
Now, which would you choose - Risa or Balosnee VI?
Şimdi, hangisini seçerdin - Risa yada Balosnee VI?
- We were going to meet on Risa.
- Risa'da buluşacaktık. 6 Hafta sonra.
I even thought we'd meet on Risa like we'd planned.
Planladığımız gibi Risa'da buluşacağımızı bile düşündüm.
The other day, when I told you about how Cmdr Riker and I didn't meet on Risa, what I didn't say was how disappointed I was.
Geçen gün Kumandan Riker'la Risa'da nasıl buluşamadığımızı anlattığımda ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı söylememiştim.
Actually, I was just passing through on my way to Risa.
Aslında Risa'ya giderken şöyle bir uğradım.
Her flight plan said she was headed for Risa but I don't think we should put much faith in that.
Uçuş planına göre Risa'ya doğru gitmiş fakat bence buna çok güvenemeyiz.
The real Ambassador Krajensky was supposed to be on his way to Risa for an extended vacation, but he never arrived.
Gerçek Büyükelçi Krajensky uzun bir tatil için Risa yolunda olması gerekiyordu. Ancak oraya varmamış.
You didn't stop at Risa along the way, did you?
Risa'yı durdurmanın yolu bu değil, öyle değil mi?
I was just thinking- - why don't we drop everything and go to Risa?
Düşünüyordum da neden her şeyi bırakıp Risa'ya gitmiyoruz?
But if you want to take a runabout and wait for me on Risa, I'll meet you there.
Ama istersen bir mekik al ve Risa'da beni bekle. Seninle orada buluşuruz.
Maybe we'll have better luck on Risa.
Belki Risa da daha şanslı oluruz.
Risa?
Risa?
The place is called Risa.
Yerin adı Risa.