Rise traducir turco
8,131 traducción paralela
Rise.
Kalk.
Rise.
Kalk!
I rise to the challenge.
- Görevi yapmaya hazırım.
Well, the buoyancy of the running shoe caused the detachable foot to rise to the surface.
Koşu ayakkabısının yüzeyde kalabilen yapısı sayesinde kopmuş ayak yüzeyde kalabilmiş.
Rise and shine, Father!
Yükselin ve parlayın, Peder!
Star on the rise.
Yükselen yıldız.
If you hear your name called... please rise in an orderly fashion, join my colleagues behind me... where they will escort you to the eastern wing.
İsminiz okunursa... lütfen yerinizden kalkın ve arkamdaki arkadaşlarımın yanına geçin. Onlar sizi doğu bloğuna götürecek.
# That I should rise and you should not
# Artık gitmem gerek ama sen gelemezsin
# I gently rise and I softly call
# Usulca kalkıp kulağına fısıldıyorum
The north will rise against us - what does the honourable member have to say about this?
Kuzey bize karşı ayaklanacak. Saygıdeğer mensubumuz bu meseleye ne diyecekler acaba?
And if you do not do as I say, all the magicians in England will rise up and destroy you.
Ve dediklerimi yapmazsanız İngiltere'deki bütün büyücüler bir olup sizi perişan eder.
Rise and shine.
Uyanýn artýk.
Dick Nixon is the only hope this country has to rise up out of the political, moral, hippie-coddling, war-torn quagmire it's in.
Dick Nixon bu ülkenin yükselmek için tek şansı. İçinde bulunduğu politik, etik, hippileri şımartan savaşla yaralanmış çıkmazdan.
You know, for you to rise above the circumstances of your childhood and become a police officer, I mean, that's... That's a real achievement.
Çocukluğunuzdaki o durumların arasından yükselip de polis memuru olmanız, bu gerçekten de büyük bir başarı.
The betting is on the rise.
Bahisler artıyor.
When surface temperatures in the Atlantic rise above 80 degrees, conditions are ideal for a hurricane.
Atlantik yüzeyinde ısı 26,5 derecenin üzerine çıktığında kasırga için ideal koşullar oluşur.
All rise.
Herkes ayağa kalksın.
- All rise. - Keep your seats.
- Herkes ayağa kalksın.
This longing I had put to sleep, Once again, is aching to rise
Hasret uykusuna dalmışken kalbim... tekrar uyanmaya başladı...
Taking matters into their own hands, The rise of cartel violence and homicides. Have sparked an emergence.
Sorunlarını kendi elleriyle çözüyorlar artan Kartel şiddeti ve cinayetler tepeden tırnağa silahlı intikamcı grupların uyanışını ateşledi.
But with all the new penis drugs out there, old people are doing it like rabbits and the STDs are on the rise.
Ama tüm o penis ilaçları nedeniyle yaşlılar da tavşanlar gibi seks yapıyor. Cinsel hastalıklar artışta.
"For we shall rise, phoenix-like, from these ashes of death and decay."
" Hepimiz anka kuşu gibi dirileceğiz. Ölüm ve çürümenin küllerinden.
I worry, if his temperature continues to rise it'll set off a chain reaction.
Sıcaklığın artmasından ve zincirleme bir reaksiyonu başlatmasından endişeleniyorum.
Bradford Tower High-Rise.
- Bradford Kulesi'nin üst katında.
Rise and shine!
Günaydın!
We have to rise above, no matter how hard that may seem.
Ne kadar zor görünürse görünsün, üstesinden gelmeliyiz.
~ All rise!
- Herkes ayağa.
You have to rise above it, Dad.
Bunları aşmalısın, baba.
The market will rise and when it does that will be way more than 64 in the black.
Bu market yükselir ve biz dediğini yapmış olursak bundan dolayı 64 milyondan daha fazla para kaybedebiliriz.
Brooke, it's obvious he has nothing for her except the rise it gets out of you.
Brooke, açıkça belli ki kıza karşı bir şeyi yok. Seni ayaklandırmaya çalışmaktan başka.
Yeah, well, I've been known to make things rise myself.
Ben bir şeyler kendim için ayaklandırmakla bilinirim.
All rise for the honorable Judge Culland.
Herkes ayağa kalksın Yargıç Culland.
Hey, vacation awaits. Rise and shine.
Tatil bizi bekler, kalk bakalım.
Evil will rise from the depths of the Earth.
Kötülük, dünyanın derinliklerinden yükselecek.
Adolf Eichmann, rise.
Adolf Eichmann kalkın.
But alas, they cannot rise to level the finger of accusation in the direction of the glass dock and cry out I accuse,'against the man who sits there.
Ama ne yazık ki onlar parmaklarını kaldırarak camdan sanık locasını gösterip içinde oturan adamı haykırarak suçlayamayacaklar.
Then I fell. I tried to move and felt that I was alive and that I could rise.
Yere düştüm. Hareket etmeyi denedim. Yaşadığımı ve kalkabileceğimi hissediyordum.
It's exactly the kind of thing that makes the Freedom League rise up.
Bu tür şeyler Özgürlük Cemiyeti'ni yükseltiyor.
All rise.
Herkes ayağa.
Our enemies burned his flesh, but soon he will select another vessel and rise again.
Düşmanlarımız derisini yaktı ama yakında yeni bir aracı seçecek ve yeniden yükselecek.
Usually it's postmortem gas production that brings a body to the surface, but if you freeze it, it'll rise to the top like ice cubes in a drink.
Normalde ölüm sonrası gazlar yüzünden ceset yüzeye çıkar, ama dondurursan içkideki buz gibi direk yukarı çıkar.
For a new day will dawn, and humankind will rise anew because of what we're doing today.
Yeni bir gün bizleri bekliyor ve bugün yaptıklarımız sayesinde insanlık tekrar yükselecek.
These, in turn, give rise to the Ass Blaster, a winged, predatory carnivore which uses a mixture of volatile chemicals in its... nether regions to blast into the air and swoop down upon its victims.
Bu hayvanlardan da Ass Blaster adında, arka tarafında bir yanıcı kimyasal karışımı kullanarak havaya fırlayan ve kurbanının üstüne saldıran kanatlı, yırtıcı etoburlar doğar.
Because it's time to rise up!
Çünkü artık yükselme zamanı!
Rise up!
Yükselin!
Somebody's gotta rise up this morning!
Birilerinin bu sabah yükselmesi gerek!
Rise up.
Yükselin.
You were one of the earliest members of the Pied Piper team, were you not? - And since your departure, your rise has been meteoric. - Uh...
Pied Piper ekibinin ilk çalışanlarından biriydiniz değil mi?
No matter the unforeseeable consequences of our actions, when all seems lost and the future remains uncertain, we take solace in the knowledge that the sun will rise again... And what is destined will remain.
Yaptıklarımız hiç beklenmedik sonuçlar doğursa da her şey bitmiş ve gelecek belirsiz göründüğünde güneşin yeniden doğacağını ve kaderin bir gün tecelli edeceğini bilir bununla avunuruz.
♪ Blood on the rise ♪
- Daha fazla kan dökülüyor! ~
All rise.
- Hiçbir şey.