Risky traducir turco
2,769 traducción paralela
The hunting camp is now just 30 miles away across a bay, but the crossing could be risky.
Av kampı artık körfezin sadece 45 kilometre ilerisinde. Ama geçiş riskli olabiliyor.
Even by their standards, this was fast becoming a risky journey.
Ama onların standartlarında bile bu gittikçe daha riskli bir yolculuk olmaya başlıyordu.
Today Erebus is belching out steam and gases, making flying extremely risky.
Erebus bugün buhar ve gaz püskürtüyor. Bu da uçmayı riskli yapıyor.
So you do a risky transplant on your patient.
Riskli bir nakil yapacaksın.
It's too risky.
Çok riskli.
You want to talk risky, why are you living in that house?
Madem riskten bahsediyorsun neden o evde yaşıyorsun ki?
Now relax and play some bass for old Alberto.
Hadi ordan! Bu Risky kaydı. Nereden buldun bunu?
I know it's risky, but I have no choice.
Tehlikenin farkındayım ama başka şansım yok.
Helping him start over is really risky
Onun sil baştan başlamasına yardım etmek gerçekten riskli
I know you trust him, and he's capable and talented. But your move this time is too risky.
Ona güvendiğinizi ve yetenekli olduğunu biliyorum ama bu hareket çok riskli.
That's a risky thought.
Bu çok riskli.
First, you will not go back there, is very risky.
Öncelikle, oraya gitmeyeceksin, bu çok riskli.
As it stands, Some believe that the invaders... - Are too risky.
Böyle olunca, bazı istilâcıların çok riskli olduklarını düşünüyorum.
We have completed the first step of this, the most difficult, the most audacious, the absolutely most risky business strategy in history.
Tarihteki en cüretkar ve riskli iş stratejisinin birinci ve en karmaşık aşamasını tamamlamış bulunuyoruz.
Any jailbreak's a risky proposition.
Konuştuklarımızın dışarı sızmaması önemli.
Instead, he conducts a very risky and complicated series of switches, gets his daughter into safekeeping, gets to New York by himself, alone, which changes everything, right?
Onun yerine karmaşık ve riskli bir sürü şey yaptı. Tek başına, kızının güvende olması için onu New York'a getirdi. Bu her şeyi değiştirmez mi?
I know it's risky, but what choice do we have, sir?
- Biliyorum, riskli ama ne seçeneğimiz var, efendim?
It wasn't the first time Giovanni asked me to do risky things.
Bu Giovanni'nin benden riskli şeyler yapmamı istediği ilk sefer değil.
What risky things?
Ne gibi riskli şeyler?
This industry is risky.
Bu endüstri risklidir.
We feel like one of the less risky procedures That we can do is to remove this device.
Cihazı çıkarabilme işleminin daha az riskli olduğunu düşünüyoruz.
Emily is right. 's too risky.
Emily haklı.Bu çok riskli.
- No, it's too risky.
- Hayır, çok riskli olur.
- Risky?
- Riskli mi?
- Still, it's risky.
- Yine de, Riskli.
Is risky but may work.
Biraz çılgınca ama olabilir.
Besides, a double's risky.
Ayrica, çife is riskli olur.
No. lt is too risky.
Olmaz kızım. Bu çok riskli olur.
Over land it would have been far too risky.
Karada bu çok riskli olurdu.
It's very risky.
Bu çok riskli.
It's a bit risky, isn't it?
Biraz tehlikeli değil mi?
It's too risky.
Acıyacak!
Risky move.
Riskli hareket.
They say it's too risky.
Riski olduğunu da söylüyorlar.
It's too risky!
Çok riskli!
- It's risky, Frank.
- Bu iş riskli Frank. - Evet.
We're investing 1.5 billion for this film. It's already a very risky project.
Bu filme 1, 5 milyar yatırıyoruz, zaten oldukça riskli bir proje.
Taking down Gossip Girl- - that's a pretty risky move.
Dedikoducu Kız'ı devirmek, oldukça riskli bir hareket.
- This is risky?
- Risk var mı?
It'd be too risky.
Bu, tehlikeli olabilir.
Yeah, that's the idea, but it's too risky.
Evet böyle düşünüyorlar ama çok riskli.
Look, it was a risky move.
Bak, bu tehlikeli bir hamleydi.
HEWES : It was a risky move.
Bu riskli bir hamleydi.
With no hope of defeating the beachmaster, some so-called "sneaky" males adopt a risky strategy... attempting to mate with one of his harem while he is asleep or distracted.
Sahilin erkeğinini yenme şansları olmadığından, ezik erkekler, sahilin erkeği uyuyorken veya başka bir şeyle ilgilenirken haremden dişi kaçırmaya çalışırlar.
I know it sounds risky, but it's all we've got.
Riskli gözüktüğünü biliyorum, ama elimizden gelen bu.
He does not suspect me at all... but to get him to you here is too risky.
O benden şüphelenmiyor. Ama burada olmaz çok riskli.
- It's risky.
- Bu riskli.
Taking time out from the primary for a parent-teacher conference... isn't that a little risky?
Aday yoklaması için çalışmak yerine veli-öğretmen konferansında zaman harcamak biraz riskli değil mi?
Primary got very risky.
Önseçimler bir riskti, olsun.
It's risky.
Çok riskli.
Sounds risky.
Kulağa riskli geliyor.