Rollie traducir turco
213 traducción paralela
- What do you say, Rollie?
- Ne haber Rollie?
But if things do get too bad, if you ever do need to get out of this crazy rollie-coaster business...
Fakat işler çok kötüye gidecek olursa, eğer bu çılgın inişli çıkışlı işi bırakmak isteyecek olursan...
Went into the washroom, took my Rollie off, set her on the basin stepped back to shake the dew off my lily turned around, and she was gone like that.
Tuvalete gittim, Rolex'imi çıkardım, musluğun yanına koydum... geri çekilip şeyimi kurusun diye biraz salladım... bir de döndüm ki, saat pır diye uçmuş.
- Rollie... Great work.
- Rollie, harika bir iş.
- Rollie Tyler?
- Rollie Tyler?
Rollie, that was sensational. As usual.
Rollie, her zamanki gibi heyecan vericiydi.
Rollie...
Rollie.
Andy? Rollie.
Andy, ben Rollie.
- Rollie, please don't.
- Rollie, lütfen açma.
Listen, Rollie... I know I don't have the right to ask this.
Dinle, Rollie bunu sana sormaya hakkım yok biliyorum.
Rollie... This is a case where we really need you.
Rollie bu gerçekten sana ihtiyaç duyduğumuz bir dava.
I'm sorry, Rollie.
Üzgünüm Rollie.
Do as I tell you, Rollie!
Sana dediğimi yap, Rollie.
Rollie, I can't tell you how sorry I am this happened.
Bak Rollie, olanlar için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.
"Rollie, you're the best"!
"Rollie, sen en iyisin", huh!
Well, maybe they knew that De Franco would refuse unless Rollie Tyler, the effects man, was there. To pull off this phoney murder.
Şey, belki De Franco'nun bunu reddeceğini biliyorlardı tabii Rollie Tyler, efekt uzmanı bu sahte cinayeti işlemek için orada olursa başka tabii.
Andy, listen. It's Rollie.
Andy, dinle, ben Rollie.
Rollie?
Rollie?
Rollie Tyler has a rifle pointed right at your head.
Rollie Tyler'ın elindeki tüfekle kafana nişan aldı.
Rollie!
Rollie!
Rollie, let's do something.
Rollie, hadi bir şeyler yapalım.
Rollie, what is it?
Rollie, ne oldu?
Rollie, you son of a bitch!
Rollie, seni orospu çocuğu!
- Rollie...
- Rollie- -
Rollie, will you get moving?
Rollie, gelecek misin?
- I'll take that key, Rollie.
- Anahtarı alayım Rollie.
Gimme the key, Rollie.
Anahtarı ver, Rollie.
Too bad, Rollie.
Çok yazık, Rollie.
Hiya, Rollie.
Selam, Rollie.
MY COUSIN'S HUSBAND, ROLLIE, HE'S GOT A JOB IN BILLINGS,
Kuzenimin kocası, Rollie, Billings'de bir iş buldu.
What do you do, for a living, Rolly?
Ne iş yapıyorsun Rollie?
Fix it, will you, Rollie?
Hallet yaparsın değil mi, Rollie?
Well, Rollie?
Evet, Rollie?
When Rollie's done, no one will know you were there.
Rollie işini bitirdiğinde, burada olduğunu kimse bilmeyecek.
I've got Rollie, the wife and 40 cans of film in the car.
Rollie'yi aldım, karın ve 40 kutu film arabada.
Look in 102, Rollie.
102'ye bak, Rollie.
Amazing stuff, Rolly.
İnanılmaz bir şey Rollie.
- Rollie, get in here now!
- Rollie, çabuk buraya gel!
Check it, Rollie.
Ara şunu Rollie.
Rollie Wedge.
Rulo... Vinç.
Some far-right crazy named Rollie Wedge.
Rollie Wedge adında aşırı sağcı biraz deli birisi.
Rollie Free, Marty Dickerson, we're a couple of bike fans.
Rollie Free, Marty Dickerson. Biz motosiklet hayranıyız.
Rollie Free said I could find you here.
Rollie Free seni burada bulabileceğimi söyledi.
Rollie Free, he's the best, he's a real gentleman.
Rollie Free, evet, müthiş biri. Tam bir beyefendi.
Do you remember little cousin Rollie?
Küçük kuzenin Rollie'yi hatırladın mı?
Rollie can scrap though, he's fast for a fat little fuck.
Rollie kapışabiliyor. Nasıl, kocaman olmuş değil mi?
Get the fucking idiot off the door and put Rollie out there.
O ahmağı oradan alıp oraya Rollie'yi gönderin.
What the fuck you getting at, Rollie?
Ne söylemek istiyorsun, Rollie?
Rollie Whynacht.
Rollie Whynacht.
Rollie Wedge.
Rollie Wedge.
Especially Rollie Wedge.
Özellikle Rollie Wedge.