Rontgen traducir turco
1,262 traducción paralela
If you need stitches or x-rays, go to the lobby!
Eğer dikiş veya röntgen gerekiyorsa lobiye gidin!
I'm gonna get a chest x-ray, check out that cough.
Bir röntgen çekip öksürüğünüzü kontrol edeceğim.
- X-ray, Trauma 2.
- Röntgen, Travma 2.
The x-ray indicates you have what we call atypical pneumonia.
Röntgen sizde atipik zatürree olduğunu gösteriyor.
- We need X-ray in here now.
- Buraya derhal röntgen.
- You do a three-way?
- Üç açıdan röntgen çektirdin mi?
I'll call Ortho after we get an x-ray. We'll be right back.
Röntgen çektikten sonra ortopedi uzmanını çağıracağım.
- Prep an O.R., get an X-ray.
- Ameliyathaneyi hazırla, röntgen al.
- What'd you say? I don't need X-rays to know.
Bilmem için röntgen gerekmez.
I'm gonna call X-ray, get a portable chest.
Röntgen makinesini de getirmelerini isteyeceğim.
Well, we'll have to run some blood tests. - Take some x-rays.
Peki, bazı kan testleri yapacağız, röntgen çekeceğiz.
Once upon a time, there was a man named Thomas Edison... and he invented the dictating machine and the fluoroscope... and the repeating telegraph.
Bir zamanlar, Thomas Edison adında bir adam varmış ve bu adam dikte makinesini, röntgen perdesini mükerrer telgrafı icat etmiş.
Okay, let's try another X-ray series.
Tamam, başka bir röntgen dizisi deneyelim.
I ran more x-rays.
Daha fazla röntgen inceledim.
Homer, with all due respect, this X-ray reveals a textbook kidney blowout.
Homer, kusura bakma ama bu röntgen kitapçığı böbreklerin patlamış olduğunu söylüyor.
Check it out, Bart. X-ray specs!
Şuna bak Bart. Röntgen gözlükleri!
Did i have the x-ray?
Röntgen çektirdim mi?
No tests and no X-rays.
Test ve röntgen istemiyorum.
Oh, bless you. ( sighs ) - Where did you get this?
Röntgen çekmelerine rağmen ne olduğunu bulamadılar.
- This is from Rochelle, who likes you, by the way. - [Jesse] Um, I like her too. Tell her thank you very much.
Baş ağrısı geçti ama bu arada söylediğine göre röntgen yüzünden psişik güçlerini kaybetti.
They take X-rays but it's pointless.
Röntgen çekerler ama anlamsızdır.
they're X-ray glasses.
bu bir röntgen gözlüğü.
How much is this x-ray?
Röntgen ne kadara mâl olacak?
I'll order a portable x-ray.
Taşınabilir röntgen makinesi isteyeceğim.
- This is the x-ray, Ms. Boulet?
- Röntgen bu mu Bayan Boulet?
We're gonna need some x-rays.
Röntgen gerekecek.
Her x-rays are my criteria.
- Röntgen filmleri...
- Take her to X-ray.
- Röntgen çekilsin.
We're taking x-rays.
Röntgen çekiyoruz.
Get X-ray.
Röntgen alın.
Films are back on the girl with the broken arm.
Kırık kollu kızın röntgen filmleri geldi.
- X-ray confirms pneumonia.
- Röntgen filmi zatürreeyi onaylıyor.
I thought you said the x-ray was fuzzy.
Röntgen net değil dediğinizi sanıyordum.
I saw an X-ray tech.
Röntgen teknisyeni gördüm.
An X-ray tech or someone from Transpo?
Röntgen teknisyeni mi, Ulaştırma'dan biri mi?
I thought you might want to x-ray her.
Önce röntgen istersin dedim.
He took an x-ray while I was in the room.
Ben odadayken röntgen çekti.
- Where's X-ray?
- Röntgen nerede?
Let's get X-ray down here.
Bir röntgen filmi alalım.
- Good. Nurse, call X-ray.
Hemşire, röntgen çekilecek.
And let's get X-ray in here for a post reduction film.
Bir de röntgen çekilsin.
- X-ray!
- Röntgen.
- Portable x-ray?
- Röntgen nerede?
- His x-ray?
- Röntgen filmi?
We also need a portable chest X ray.
Ve ayrıca portatif göğüs röntgen cihazına ihtiyacımız var.
MRl, CAT scan, X-rays, full blood work-up.
MRl, CAT taraması, röntgen, tam kan tahlili.
Mr. McGarry, have they done an x-ray?
Bay McGarry, röntgen çekmişler mi?
Our atmosphere lets heat and light through, but shields us from X-rays, gamma rays and ultra-violet light from the sun.
Atmosferimiz, ışığın ve ısının geçmesine izin veriyor. Ama bizi Güneş'ten gelen röntgen, gamma ve morötesi ışınlarından koruyor.
The solar observatory SOHO can view the sun in X-rays, ultra-violet and visible light.
Güneş rasathanesi Soho, Güneş'ten yayılan röntgen, morötesi ve ışık ışınlarını görüntüleyebilir.
- That X ray is useless.
- Bu röntgen bir işe yaramaz.
Now, should we go and look at your x-rays?
.. sanırım ne demek istediğimi anladın. Şimdi.. .. gidip röntgen sonuçlarına bakalım mı?