Ruh traducir turco
12,358 traducción paralela
Full of spirit.
Ruh doluydu.
Through this holy anointing may the Lord in his love and his mercy help you with the grace of the Holy Spirit.
Bu kutsal yağla Tanrı kendi sevgisi, şefkati ve Kutsal Ruh'un lütfuyla sana yardımcı olsun.
Soul food to save fools'souls.
Aptalların ruhlarını kurtarmak için ruh yiyecekleri.
It all depends on the day, it depends on my mood.
Geçirdiğim güne ve ruh halime bağlı.
One day he was in a foul mood.
Bir gün kötü bir ruh hali içindeydi.
- That depends on my mood.
- Ve sonra? Benim ruh halime bağlı.
What that might do a young soul, I don't like to think.
Bu genç ruh ne yapar, düşünmek istemiyorum.
Heart and soul.
Kalp ve ruh.
It's an anti-psychotic prescribed to treat mood and thought disorders.
Bu antipsikotik bir ilaç. Ruh halini düzenler ve hastalığı hafifletir.
First, presentation of schizophrenia plus a postictal psychosis.
İlki şizofreni yansıması. İkincisi nöbet sonrası ruh hastalığı.
The photo of a little girl as psychopath, next to her father, the psychopath.
Ruh hastası babası ile birlikte ruh hastası kızı.
Look... I understand your state of mind...
Bak... ruh halini anlıyorum.
Yes, I'm in a great mood.
- Evet, harika bir ruh hali içerisindeyim.
If you're back for round two, I'm not in the mood.
İkinci tura geri döndüyseniz, ruh halimde değilim.
Is it a ghost, a spirit that is stuck? - Or a boy?
Bu bir cin mi, ya da beden ele geçiren bir ruh, ya da çocuk?
What I am saying is that if you're right and this is a spirit or a ghost or...
Yani diyorum ki eğer sen haklıysan, bu şey ruh ya da hayalet neyse...
Spirit photography was very popular in the 1800s.
Ruh fotoğrafçılığı 1800'lerde çok popüler oldu.
- Spirit Photography?
Ruh fotoğrafçılığı?
- Yes. During the Spiritualist movement, people had seances and such.
Evet, ruhçuluk hareketi sırasında insanlar bu gibi ruh çağırma seansları yapardı.
Madame Addison's House of Spiritualism... was a well known place for social seances.
Bayan Addison'un Ruhçuluk Evi toplumsal ruh çağırma seanslarıyla ünlüdür.
During the mid 1800's, she held countless numbers of seances and rituals for those who sought to contact the dead.
1800'lerin ortaları boyunca ölüyle iletişime geçmek isteyenler için sayısız ruh çağırma seansları ve ayinler düzenledi.
I adjure you not by my weakness, but by the Holy Spirit, to depart from this servant of God.
Sana tövbe ettiriyorum, kendi zayıflığımdan değil ama Kutsal Ruh'un gücüyle, bu Tanrı'nın kulunu terk etmeni istiyorum.
God the Holy Spirit commands you!
Kutsal ruh sana emrediyor!
- I thought that he was the one.
- Ruh ikizimi bulduğumu sanmıştım.
Then there are the white witches or Wiccans who commune in nature in the healing spirit and who have a strict law that forbids harming others.
Beyaz cadılar, diğer adıyla Wiccan'lar, doğayla iç içe olup ruh tazelerler ve başkalarına asla zarar vermezler.
Local free spirit Dave Drisko or fierce new competitor Dennis Reynolds?
Buralı özgür ruh Dave Drisko mu yoksa azılı yeni rakip Dennis Reynolds mı?
Do you think that the brain is the same as the soul?
Beynin de ruh gibi olduğunu mu düşünüyorsun?
Yeah, but is she, like, breakdown material?
- Evet, ama ruh sağlığı ne durumda?
And the soul, you may ask.
Ve ruh, sorabilirisin.
What about the soul?
Ruh hakkında ne dersin?
Well, maybe the soul is the bit that gets lost when you freeze the meat and then thawed out again.
Şey, belki de ruh eti dondurup tekrar erittiğinde kaybolan bir parçadır.
In the name of the Father, the Son, and the Holy Spirit.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
Father, Son, Holy Spirit. - Thank you.
Baba, Oğul Kutsal Ruh.
There you go, that's the spirit.
Gittiğiniz var, o ruh.
It's like a magic key to the soul for whoever- -
It en whoever - için ruh sihirli bir anahtar gibi
What, the spirits or the dancing?
Ruh kısmı mı, süzülme kısmı mı?
He's entitled to a mood.
Böyle bir ruh hâlinde olmaya hakkı var.
- Freya's in a mood, as usual.
- Freya her zamanki gibi ruh halinde.
In the name of the Father, the Son, and the Holy Ghost, amen.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına, amin.
It put Madam Florence into one of her excited moods.
Bu Madam Florence'i en heyecanlı ruh hallerinden birine soktu.
What is the dirtiest, most fucked-up thing you've ever done?
Şu ana kadar yaptığın en pis, en ruh hastası şey ne?
Most fucked-up?
En ruh hastası mı?
Well, I'm in a bad mood nowadays so only play football.
Bugünlerde ruh halim kötü, sadece futbol oynuyorum.
You are not a simple soul and have no business being here.
Sen basit bir ruh değilsin, buraya ait olamazsın.
The Menninger Sanitarium and Psychopathic Hospital.
Menninger Şifa Merkezi ve Ruh Hastalıkları Hastanesi.
I, who have eight thousand moods a minute... whose every emotion is a tornado, who can be thrown by a word... by a syllable, am'under control'?
Dakikada sekiz bin değişik ruh hali olan tüm duygularını kasırgalarla yaşayan, tek bir kelimeyle, hatta tek bir heceyle her şeyden cayabilen, ben mi durumlara hakimim?
"Take heed therefore unto yourselves,"
"Kendinize ve Kutsal Ruh'un sizi..."
"He that shall blaspheme against the holy ghost"
"Kutsal Ruh'a küfreden asla bağışlanmayacak."
He harnessed the holy spirit that day.
O gün Kutsal Ruh ne yaptığının farkında değildi.
I believe in Jesus Christ, His son, conceived by the holy Spirit.
O, Kutsal Ruh'tan vücut buldu ve bakire Meryem'den doğdu.
That's the spirit.
İşte ruh budur!