Sabbath traducir turco
464 traducción paralela
It was a general belief that the witch was naked when, at night, during the so-called Witch Sabbath, she danced with the devils.
Cadıların geceleri, cadı ayini olarak anılan şeytanlarla dans etmeleri sırasında çıplak oldukları genel bir inançtı.
Women who wanted to participate in the "Sabbath" sneaked away to the sorcerer where they could have their backs smeared with "witch ointment".
"Ayin" de yer almak isteyen kadınlar sırtlarına "Cadı merhemi" sürebilecek olan büyücüye giderlerdi.
The French doctors Bourneville and Teinturier gave me the following pictures of the Witch Sabbath a secret satanic rite to which thousands of women asserted their participation.
Fransız doktorlar Bourneville ve Teinturier bana cadı ayiniyle ilgili resimleri verdiler. Bunlar binlerce kadının katılımlarını açıkladıkları gizli şeytani bir törenin resimleriydi.
At the Sabbath witches and sorcerers first desecrate the Church's holy cross.
Ayin sırasında büyücüler ve cadılar öncelikle kutsal kilise haçının kutsallığını bozarlardı.
The Sabbath food was often prepared from corpses from the gallows.
Şeytan'ın yemeği genellikle darağacındaki cesetlerden hazırlanırdı.
These scenes are often found on famous Witch Sabbath pictures from the Middle Ages and the Renaissance.
Bu görüntüler çoğunlukla Orta Çağ ve Rönesans'ın ünlü cadı ayinleri resimlerinde bulunur.
In the Middle Ages it was believed that during the Sabbath the Devil put some invisible marks on the witch's body, where all sensitivity vanished.
Orta Çağ'da pazar günü boyunca Şeytan'ın cadıların vücutlarına görünmez bir işaret koyduğuna ve işaretin konulduğu yerin tüm hissini kaybettiğine inanılırdı.
We Can`t Transact Business on The Sabbath. *
Kutsal Pazar gününde iş görmek iyi olmaz.
It's a lesson to us all : not to mix with doubtful company on the Sabbath.
Hepimize bir ders oldu : Tatil günü şüpheli arkadaşlarla kaynaşma.
" the only town tolerating drinking, swearing, Sabbath-breaking,
"ve öfkelenmenin de özgür olduğu"
O God of battles, to aid thy people against the Tories, for I have disturbing news for you that will sorrow this Sabbath.
Savaşların tanrısı, Torilere karşı mücadele eden insanlarımızı koru, çünkü bu Sabbath gününü üzüntüye boğacak haberlerim var.
So it is, on this glorious Sabbath morning in this momentous year of 1887 we naturally turn our thoughts towards that way of life as exemplified by Victoria, our beloved queen.
Bugün de öyle, çok önemli 1887 yılının bu güzel şabat sabahında tabiatıyla düşüncelerimizi, sevgili kraliçemiz Victoria'nın tasvir ettiği hayata yoğunlaştırıyoruz.
Can't a man smoke and read a paper on the Sabbath?
Tatil günü insan piposunu içip...
Do you remember the sabbath, the day the war started?
Savaşın başladığı sebt gününü hatırlıyor musunuz?
It is the Sabbath tomorrow.
Yarın sebt günü.
It's the morning of the sabbath
Sebt gününün sabahı.
The sabbath!
Sebt günü!
It is the sabbath.
Bugün sebt günü.
We could not be breaking the sabbath.
Sebt günü çalışamayız.
No-one in Todday would break the sabbath
Todday'de hiç kimse sebt gününü bozmaz.
Yes darling, but the sabbath ends at midnight.
Öyle hayatım ama sebt günü gece yarısı bitiyor.
The telephone was not given to Man for him to mock the sabbath with it.
Sebt gününü bozacağı için telefonu vermiyorum.
Well, Joseph, the sabbath is a long long day right enough.
Ya sebt günü ne de uzun bir günmüş.
- These men don't respect the Sabbath.
- Bu adamlar ayine saygı duymuyor.
- Playing on the Sabbath.
- Dini tatil günü oynamak.
I now respect the Sabbath and so, I mark this day differently from all others.
Pazar gününe saygımdan dolayı bu günleri diğer günlerden daha farklı şekilde geçiriyordim.
Come the next Sabbath, and I will content you.
Önümüzdeki Pazar gelirseniz, sizi hoşnut ederim.
We don't travel on the Sabbath.
Sabbath gününde yolculuk yapmayız.
Remember the Sabbath day, to keep it holy.
Sebt gününü takdis etmek için onu hatırında tut.
However, on the Sabbath at midnight... for your amusement... there will be a masquerade.
Ancak, Şabat'ta gece yarısı, eğlenceniz için maskeli balo düzenlenecek.
Your disciples are doing what is not lawful on the Sabbath.
Öğrencilerin, Şabat günü yapılması yasak olanı yapıyor.
Have you not read in the law that priests violate the Sabbath rest in the temple ; none blames them?
Ya da kahinlerin tapınakta Şabat günü emri bozdukları halde suçlanmadıklarını Yasa'da okumadınız mı?
The Son of Man has even the Sabbath at his disposal.
Çünkü İnsanoğlu Şabat gününün de Rabbi'dir.
If one of your sheep fell into a pit would you not pull it out on a Sabbath?
Hanginizin bir koyunu olur da Şabat günü çukura düşse onu tutup çıkarmaz?
Mercy is not unlawful on the Sabbath.
Demek ki Şabat günü iyilik yapılabilir.
On Sabbath, a fish is the best thing.
Cumartesileri, en iyisi balık yemektir.
I've brought you a fish for Sabbath.
Cumartesi için sana balık getirdim.
I said to myself : "it's Sabbath today, there's plenty of time."
Kendi kendime dedim ki : "Bugün cumartesi, çok vaktim var."
No, my boy - it's Sabbath today. I never open on Sabbath.
Hayır, evladım. Bugün cumartesi. Cumartesileri asla açmam.
Sabbath or not - business is business!
Cumartesi veya değil. İş iştir!
No one told me about Sabbath.
Kimse bana cumartesilerden bahsetmemişti.
She says it's Sabbath.
Bugün cumartesi diyor.
Oh, Sabbath! Sabbath!
Oh, cumartesi, cumartesi!
Sabbath... sa... I'll fix this.
Cumartesi...
She helps me on Sabbath-days.
Bana cumartesileri yardım eder.
It's for Sabbath... and the rest of the week.
Cumartesi ve haftanın geri kalanı için.
My assistant will love his Sabbath dinner... and the Prophet took off his robe.
Yardımcım cumartesi yemeğine bayılacak. ... ve Peygamber cüppesini çıkardı.
Good Sabbath...
Güzel bir cumartesi...
Good morning and good Sabbath!
Günaydın ve hayırlı cumartesiler!
It shall be settled before Sabbath...
Cumartesiden önce halledilmelidir...
Is it lawful to heal on the Sabbath?
Şabat günü iyileştirmek Yasa'ya uygun mudur?