Sacrifices traducir turco
1,597 traducción paralela
But these, my brother, Are the sacrifices we gotta make for the bottom line.
Ama bunlar, para kazanmak için yapmamız gereken fedakarlıklar.
My mom's been working really hard, but... we still had to make some sacrifices.
Annem çok çalışıyor ama yine de bazı fedakarlıklar yapmamız gerek.
Meanwhile, we'll make some sacrifices around here.
Bu arada biraz tutumlu olmamız gerekiyor.
I guess I could... make some sacrifices.
Keşke biraz... Fedakarlıkta bulunabilseydim.
See, they used meadowsweet for human sacrifices.
Bu "Erkeç Sakalı" nı insan kurban etmek için kullanırlarmış.
But you've gotta make sacrifices for success.
Ama başarı için fedakarlıkta bulunmalısınız.
I knew there would be sacrifices, but I never thought my bosses would tell me that if I want to keep my job, I have to let my father die.
Fedakârlıklar olabileceğini biliyordum, ama asla patronlarımın benden işimi kaybetmek istemiyorsam, babamın ölmesine izin vermemi isteyeceklerini düşünmemiştim.
There have been sacrifices along the way.
Yol boyunca fedakarlıklar oldu.
There are always sacrifices.
Her zaman fedekarlıklar olur.
They were sacrifices.
Onlar kurbandı.
I never intended... promicin to spread this way, but the sacrifices of the past few days have not been in vain!
Promisin'in bu şekilde yayılmasını hiç istemedim, ama bu son birkaç günkü kurbanlar boşuna değildi!
In this chamber, we offer sacrifices to the yeti.
Bu odada Yeti'ye kurban adarız.
Prepare the sacrifices.
Kurbanları hazırlayın..
The whole contry is making sacrifices, we have to play our part.
Bütün ülke, fedakarlık yapıyor. Üzerimize düşeni yapmak zorundayız.
But she was happy to make the sacrifices she thought were right.
Ama doğru olduğunu düşündüğü fedakarlıkları yapmaktan mutluydu.
Yeah, we all gotta makesome sacrifices, buddy.
Ee hepimizin yapması gereken fedakarlıklar var dostum.
Jack has made a lot of sacrifices for the company.
Jack şirket için bir çok fedakarlıklarda bulundu.
In order to make sure the Officers and the soldiers'sacrifices are not in vain, Goguryeo and BuYeo will share the benefits of the victory.
askerlerimizin boşuna ölmediğine artık eminiz... elde ettiğimiz başarıyı bugün paylaştık.
But she was happy to make the sacrifices she thought were right. We should all love someone that much.
Biliyorsun, ufaklık, hayatımızdaki bazı şeyler, tamamen kontrolümüz dışındadır.
Hey. Hey, we said we would have to make sacrifices, right?
Hey, fedakârlıkta bulunacağımızı söylemiştik, değil mi?
After all the sacrifices you have made I insist you take immediate possession.
Benim için yaptığın onca fedakarlıktan sonra bunu alman için sana ısrar ediyorum.
Humankind strove to evoke pity through animal sacrifices.
İnsanoğlu, hayvan kurban ederek, kendilerine acıma istiyorlardı.
Did it ever occur to you that I made sacrifices for us that you never did?
Sen hiç, senin yapmadığın fedakârlıkları benim yaptığımı düşündün mü?
You make such sacrifices for him and he feels embarrassed about you?
Sen onun için bu kadar fedakârlık yapıyorsun ve o senden utanıyor mu?
I mean, yeah, we're gonna have to make some sacrifices.
Tabi ki bir takım fedakarlıklar yapmak zorunda kalacağız.
But think about all the sacrifices that Dad made for us.
Ama babamızın bizler için yapmış olduğu fedakarlıkları bir düşünsene.
You have taken so many sacrifices from this house.
Bu evden o kadar çok kurban verilmiş ki.
Only a few remain that observe the old rituals, so I give them back the priestess and they give me sacrifices of blood.
Kalanlardan bazıları eski adetlere uyuyor, ben onları rahibeye veriyorum, onlar da bana kan için kurban veriyor.
The day when every Muslim family sacrifices an animal to God.
Her müslüman ailenin Allah için bir hayvan kurban ettikleri gün.
It's time the youngsters learned a thing or two about their elders'sacrifices.
Şimdi gençlerin, büyüklerinin fedakarlıklarından bir iki şey öğrenme zamanı.
Sarah, we fast and make other important sacrifices today to show god we're sorry for our sins.
Sarah, bugün Tanrıya günahlarımızdan dolayı üzgün olduğumuzu göstermek için oruç tutar ve önemli fedakarlıklar yaparız.
All great men have had to make great sacrifices at some point in their lives.
Büyük adamlar hayatlarının bazı noktalarında hep büyük fedakarlıklar yaparak büyük oldular
Does this happen much in sacrifices?
Bu kurban verme törenlerinde hep olur mu?
You made all the sacrifices with that. I know.
Biliyorum, her türlü fedakârlığı yaptın.
Suzy Chang says, if not they we will give sacrifices they eat us.
Suzy Chang dedi ki, eğer onlara birşey sunmazsak bizi yerlermiş.
- Her grandmother did not give them sacrifices, and they found it without half of the face.
- Büyükannesi onlara kurban vermemiş, ve bulunduğunda yüzünün yarısı yokmuş.
- Father, are sacrifices for the dead men?
- Baba, adak yapacak mısın?
This is about making sacrifices for our daughter.
Esas konu kızımız için yaptığımız fedakarlıklar.
There's other sacrifices we can make.
Yapabileceğimiz başka fedakarlıklar da var.
We all have to make sacrifices.
- Seninle bu konuyu tartışmayacağım. Hepimizin fedâkârlıkta bulunması gerek.
But a hero sacrifices for others
"Ama biz, başkaları için tehlikeye atılıyorduk!"
The sacrifices you made were huge.
Çok büyük bir fedakarlık yaptın.
You stand next to someone and watch them floss for 30 years, like my parents have, then ask for sacrifices.
Birinin yanında durup, 30 yıl boyunca onun kırışmasını izlemek, tıpkı annemle babamın yaptıkları gibi işte gerçek fedekarlık budur.
I know the sacrifices you've made.
Yaptığın fedâkarlıkları biliyorum.
Haven't you made enough sacrifices for this man?
Bu adam için yeteri kadar özveride bulunmadınız mı?
Every mission has its sacrifices.
Her görevin, kendine özgü fedakarlıkları vardır.
We all made sacrifices.
Hepimiz fedakarlıklar yaptık.
Of course as you work in Thaumaturgy, trafficking with the dark powers, making blood sacrifices, that kind of stuff, you don't know how to hide it. It's the magical equivalent of lighting a bonfire, for someone like me.
Elbette Thaumaturgy ile uğraşıyorsanız kara büyü yoğunluğu kanlı kurbanlar ve bu tarz şeyleri nasıl saklayacağınızı bilmezseniz benim gibi insanlara işaret fişeği gibi gözükür.
- But there have been a few sacrifices.
Birkaç kurban verdik.
Malone's gunning for Harry and he doesn't care who he sacrifices.
Malone Harry'i istiyor ve bunun için kimi feda edeceği umurunda değil.
The focus, the risks, the sacrifices.
İşe odaklanmak, riskler, fedakarlıklar.