Sailing traducir turco
1,850 traducción paralela
I take it slow, I go with the flow... I ride with the tide, I've got glide in my stride... Drivin'and movin', sailing'and spinning', jivin'and groovin, wailing'and winning'...
yavaşdan alırım ve herşeye uyum sağlarım... durumuna göre şerbet veririm, süzülerek adım atarım... sürer ve hareket eder, yelkenle açılır, spin atarım', jive dansı yapar ve oluk açar, ağlar ve kazanırım... şekerleme yapmam böylece kaybetmem!
This reminds me of sailing Blood Blister Bay back in Niltor.
Bu bana Niltor'da Kan Gölü'nde yelken yaptığım günleri hatırlattı.
Sailing on the Nile Ascending the steps of * * * * * * * * * * *
Nil'de gemi yolculuğu... * * * * *'nin basamaklarının çıkmak...
According to harbor-master records, the Argento is sailing in the Black Sea in protected waters off Turkey, which means we have no choice but to go in stealth, without the cover of night.
Liman kayıtlarına göre Argento Karadeniz'de, Türkiye'nin korumalı sularında. Yani gizli gitmekten başka seçeneğimiz yok. Üstelik gece de olmayacak.
A sailing accident.
Deniz kazası.
Could it be that you've been sailing?
Tekneyle mi açıldınız yoksa?
Tell me, Jennifer, did he ever take you sailing'?
Söyle bana Jennifer. Seni tekneye attı mı hiç?
He took most of his girlfriends sailing'. Most?
Manitalarının çoğuyla denize açılırmış.
We were sailing.
Seyir yapıyorduk.
And Sir, if I could... beg your indulgence for one moment. I would... I'd actually like to do what i was about to do the day we went sailing.
Ve efendim, eğer... bir dakikalığına müsamahanızı istirham edeceğim.
British workmanship, sailing up there among the stars.
İngiliz işçiliği, yıldızların arasında süzülecek.
You're cleared for departure. Smooth sailing, Columbia.
Ayrılmanız onaylandı Yolunuz açık olsun Kolombiya.
From here on out, it's gonna be nothing but smooth sailing.
Şu andan itibaren, hayatımız rahat ve sorunsuz olacak.
"Logan, you're not living up to your potential." And "Logan, when you're sailing close-hauled, wait until you gain... " that last bit of boat speed before you pull in the jib sheet. "
"Logan, kapasiteni kullanmıyorsun" ve "Logan orsa seyrindeyken tekne son hızına ulaşmadan flok yelkeni halatını çekme."
Lou and Andy are sailing down the River Thames.
Lou ve Andy Thames Nehrinde tekne turundalar.
They were sailing away!
Uzaklaşıyorlardı!
We're sailing out on the ocean right?
Okyanusa doğru gideceğiz değil mi?
Sailing?
Dümen tutmak?
I'm gonna be on my feet soon and we'll be sailing home before you can even...
Yakında ayağa kalkacağım, Ve eve doğru yolculuğa çıkaca -
I went sailing once with my Dad and Commander Wilder.
Bir keresinde Binbaşı Wilder ve babamla denize açılmıştık.
- Go sailing.
- Denize açıl.
You're sailing... and we're coming with you.
Denize açılacaksın... ve biz de seninle geliyoruz.
- Yeah, smooth sailing.
- Evet, hiç sorun yok.
I mean, you have your business in Hawaii and we'll be sailing into town on a 100-foot yacht.
Hawaii'de bir işin var, ve yakında 30 metrelik bir yatla oraya doğru yola çıkmış olacağız.
You were sailing and you said you named your boat after her.
Yelkenlinin adını, Summer'dan aldığını söylemiştin.
I shall take her on a sailing adventure aboard the Summer Breeze.
Onu Summer Breeze'le bir gezintiyle çıkaracağım.
YOUR GRAIN SHIPS MUST KEEP SAILING.
Tahıl gemileriniz seferlerine devam etmeli.
But it was mostly smooth sailing.
Ama genel anlamda gayet iyilermiş.
Better Off Sailing. Races 5, 6, and 7.
Better Off Sailing. 5, 6 ve 7. yarışlar.
And Better Off Sailing and Happy Clam are neck and neck.
Ve Better Off Sailing ve Happy Clam kafa kafaya.
Lost Cause is closing in on them, but it looks like Better Off Sailing... may pull this off, people!
Lost Cause onlara yaklaşıyor ama görünüşe göre Better Off Sailing zoru başaracak, millet!
Better Off Sailing in first, followed by Lost Cause, and Happy Clam in third.
Sonuçta Better Off Sailing birinci, ikinci Lost Cause ve üçüncü Happy Clam.
Well, the truth is, my sister's sailing into town tonight and when we get together, a boat race is inevitable.
Aslında, kız kardeşim bu gece şehre yelkenle geliyor ve biz beraberken, bot yarışı kaçınılmaz oluyor.
My sister's sailing into town tonight, and we have a lot of catching up to do.
Kız kardeşim. Bu gece gelecek ve konuşacak çok şeyimiz var.
No, that's the ship my sister's sailing in on tonight.
Bu gece, kız kardeşimin geleceği gemi.
Sailing into Fire Nation waters... of all the foolish things you have done in your 16 years, Prince Zuko... this is the most foolish.
Ateş Ulusu sınırları içine girmek... onaltı yıllık yaşamınızda yaptığınız o kadar aptalca şeyin yanında, Prens Zuko, bu en aptalca olanı.
This is my first time sailing...
Bu benim ilk yolculuğum.
Tomas de Berlanga, the Bishop of Panama, was sailing from Panama to Peru.
Thomas de Berlanga, Panama piskoposu Panama'dan Peru'ya gidiyordu.
I can't go sailing all alone in my position, Lord Marke.
Benim durumumda biri tek başına yelken açamaz, Lord Marke.
It's a great day for sailing.
Denize açılmak için harika bir gün.
Looks like smooth sailing this morning heading into downtown Seattle.
Bu sabah Seattle şehir merkezine doğru düz bir gemi yolculuğuna benziyor.
May you all have clear sailing in the new year and all the years to come.
Belki de hepiniz yeni yılda ve gelecek yıllarda çok güzel seyahatler geçirirsiniz.
You're sailing!
Sen kullanıyorsun!
Wow. I'm sailing.
Ben kullanıyorum.
I got shoes for the next time Tripp and I go sailing.
Diğer sefere Tripp'le yolculuğa çıkarken giymek için aldım.
We were migrating through the bay just like we always do this time of year... and I saw this couple out sailing on their little blue boat.
Koya doğru göç ediyorduk, yılın o vaktinde hep yaptığımız gibi ve bir çift gördüm, küçük mavi yelkenlileriyle denize açılmışlardı.
"That's too big, I have to go around that." Or, maybe it'll see smooth sailing and just move on.
"Bu çok büyük bunun çevresinden dolaşmalıyım", diyebilir. Ya da önünün açık olduğunu görüp hareket etmeye devam edebilir.
It's the same with sailing.
Yelken yaparken de aynı şekilde olur.
You see, sometimes my stomach gets bored of being a stomach and decides it's a sailing ship.
İşte, bazen midemin mide olmaktan canı sıkılıyor ve denizde yol alan bir gemi oluyor.
My dad used to take me sailing when I was a kid.
Ben küçükken babam bana denizcilik öğretirdi.
Sailing?
Tekne mi?