Salvation traducir turco
1,752 traducción paralela
I gave my soul to the Ori who offered us all salvation.
Ben ruhumu, hepimize kurtuluş vaadeden Ori'a verdim. Buna karşı çıkan, ahmaktır!
In this vast expanse, that is sheltered by evil and led astray, she will be the beacon of light in the darkness to the warriors of the Ori, and to all who follow the true path to salvation.
Bu kötü ve yoldan çıkartanlar tarafından korunan geniş boşlukta, O Ori'ın savaşçılarına karanlıkta fener olacak ve kurtuluşun gerçek yolunu takip edenlere.
They are proud people... confused about the ways to salvation.
Gururlu insanlardır, kurtuluş yolları hakkında kafaları karışık.
That boy of yours will be our salvation. Salvation.
Ve böyle bir ilişkiyi sürdürmen uygun olmayacak.
I guess I'll have to give everything to the salvation army.
Sanırım herşeyi fakirlere yardım ordusuna vereceğim.
He is just and endowed with salvation... and his dominion will be from sea to sea... and from the river to the ends of the earth.
O âdil bir kurtarıcıdır, alçakgönüllüdür. Onun egemenliği bir denizden bir denize Fırat'tan yeryüzünün uçlarına dek uzanacak.
I am your salvation.
Kurtuluşunuzum.
"Salvation and damnation are the same thing."
"Kurtuluş ve lanetlenme aynı şeylerdir."
I'll like to say... Salvation was created for sinners.
Şöyle söylemek isterim ki, kurtuluş, günahkârlar için yaratıImıştır.
Salvation, Iowa.
Salvation, Iowa'da.
- We gotta go. - Why?
- Çünkü iblis Salvation'da olduğumuzu biliyor.
- The demon knows we're in Salvation.
... Colt'un bizde olduğunu biliyor.
- Sam tried to shoot the demon...
- Baba, Sam, Salvation'da onu vurmayı denedi.
Isaac Asimov one said indivudual science fiction stories may seem as trivial as ever to the blinder critics and philosophers of today but the core of science fiction, its essence has become crucial to our salvation if we are to be saved at all.
Isaac Asimov'un söylediği gibi,... her bir bilimkurgu hikayesi şimdiye kadar önemsiz görünmüş olabilir, at gözlüğü takmış eleştirmenlere ve bugünün filozoflarına, fakat bilimkurgunu esası, özü kurtuluşumuzda hayati önem taşır, eğer bir gün kurtulacaksak.
She got a letter for Ade from the Salvation Army.
Görünüşe göre Kurtuluş Ordusundan Ade için bir mektup almış.
"The Lord is my rock and my fortress, my deliverer, my God in whom I trust, my shield and the horn of my salvation, my stronghold."
"Tanrı benim kayam, kalem, kurtarıcımdır, güvendiğim Tanrı'm, benim kalkanım, kurtuluşum ve sığınağımdır."
We're salvation.
Kurtuluşuz
The thing that, for a lot of non-Catholics is hard to understand is, the Church teaches that the only way to salvation, if you're Catholic, is through the Church, and if you're not in communion with the Church,
Katolik olmayanların çoğu bunu kolay kolay anlayamaz. Kilise tek kurtuluş yolunun Katolik iseniz kiliseden geçtiğini söyler.
We're salvation.
4400'de daha önce...
But, of course, it was really harry who paved the road to my salvation.
Ama tabi ki benim için kurtuluşa giden yolu hazırlayan aslında Harry idi.
Once, there was a time when I believed without hesitation That the power of love and truth could conquer all In the name of salvation
Bir zamanlar, gözümü kırpmadan inandığım günler vardı gerçek ve sevginin gücünün insanlığı kurtaracağına.
We're not a threat. We're salvation.
Bizler tehlike değiliz.
My bad memory is my salvation.
Kulağa korkunç geliyor.
What do you think she wants? I don't know, money, salvation... money.
Bilmiyorum, para, mağfiret para.
In God is my salvation and my comfort.
Tek Selametim ve... Tek Tesellim Tanrıdır.
These people believe that out of chaos comes order, catastrophe is salvation and only through annihilation can there be rebirth.
Bütün bu insanlar, kaostan düzenin çıktığına, afetin kurtuluş olduğuna, sadece ve sadece imha yoluyla yeniden doğuşun gerçekleşebileceğine inanıyorlar.
The Salvation Army?
Kurtuluş Ordusu'ndan mı?
The salvation of all oppressed women depends on revolution.
Bütün ezilen kadınların kurtuluşu devrime bağlıdır.
You're a healthy white dude, who's industrious enough to appropriate a Salvation Army bucket during peak season, so you know what I think?
Sen sağlıklı ve böyle bir zamanda kurtuluşu bir kovadan bekleyecek kadar akıllı, beyaz bir adamsın. Ne düşündüğümü biliyor musun?
For the creatures of India's teak forests, these are desperate times but salvation is at hand.
Çünkü Hindistan'ın teak ormanları için, bu çok sıkıntılı bir dönem. Ama kurtuluş çok yakın.
For a long time, art never came first, what mattered most was the search for salvation.
Uzun zaman sanatı açığa çıkarmadı, önemli olan : hakikât idi.
It would bring salvation and comfort.
Kurtuluşu ve rahatlığı getirdi.
Now, according to you, this crusty old chest is our salvation from oppression at the hands of the Ori army.
Şimdi sana göre bu teneke kutu Ori ordusu karşısında baskıdan kurtulmamızın tek yolu.
Allow me to deliver the message to your world that Origin is the way to salvation and you will be all be spared.
Köken'in kurtuluş yolu olduğu mesajını dünyanıza iletmeme izin ver, hepinizin yaşamı bağışlansın.
- You led us to salvation.
- Kurtuluş için bize yol gösterdin.
That boy of yours will be our salvation.
Bu çocuk kurtuluşumuz olacak.
Salvation.
Kurtuluş.
These people, just to help people in their sorrows and pains.. .. had given up salvation and nirvana.
Buradakiler, sirf insanlara elem ve istiraplarinda yardim edebilmek icin saf ve temiz mutluluktan vazgecmisler.
Choose some clothes other than the ones from the salvation army, E.
Kurtuluş ordusu gardarobu haricinde kendine kıyafetler al E.
- The Gorgons need us to survive. Opening the portal to their world isn't opening the door to invasion, but salvation.
Onların dünyasının kapısını açmak,... saldırıya kapı açmak değildir, ama kurtuluştur.
Zor-El told me that Krypton's salvation was on Earth... and that you and I were the key.
Zor-El, Kripton'un kurtuluşunun Dünya'da olduğunu söylemişti. Sen ve ben, bunun anahtarıydık.
They believed that a messiah would return from the dead and lead the world to salvation.
Bir mesihin dirileceğine ve insanlığı kurtuluşa götüreceğine inanıyorlardı.
Collier will lead the human race to salvation.
Collier insan ırkını kurtuluşa götürecek.
Collier will lead the human race to salvation.
Collier insanlığı kurtuluşa götürecek.
Well, actually, the one you gave me, I forgot about and left it in a pair of pants that went to the cleaners, and somebody there must have need some kind of salvation, because, uh,
Aslında, sizin bana verdiğinizi kuru temizlemeye giden pantolonlardan birinin cebinde unuttum. Oradaki biri de kurtarılmaya ihtiyaç duymuş olmalı ki geri gelmedi.
Its sacrifice to the flames begins our salvation.
Kendini alevlere kurban edişi, bizim kurtuluşumuzu başlatır.
Find your salvation.
At kendini, Suat.
I am your salvation.
Ben sizin kurtuluşunuzum.
We're salvation.
Kurtuluşuz.
We're not a threat, We're salvation,
-... adapte olmaya çalışıyorlardı... - Biz tehdit değiliz. Kurtuluşuz.
"MEASURE OF SALVATION"
Kurtuluş Yolu.