Seal traducir turco
5,649 traducción paralela
Before Sadam fully breaks the seal by using his ghosts... we must remove the monster serpent.
Sadam hayaletlerini kullanarak mührü tamamen kırmadan önce canavar yılanı ortadan kaldırmalıyız.
The seal will be broken soon with the power of all these ghosts.
Tüm bu hayaletlerin gücüyle mühür yakında kırılacak.
There's a way to seal all these vengeful spirits.
Tüm bu kinci ruhları mühürlemenin bir yolu var.
How can you seal all these ghosts?
Tüm bu hayaletleri nasıl mühürleyebilirsin?
This will not only seal the ghosts, but also help demonstrate your majesty.
Sadece hayaletleri mühürlemekle kalmayacak, haşmetinizi göstermenizi sağlayacak.
Fifteen years in the Navy, nine of those as a seal.
Donanmada on beş yıl, dokuzu komando olarak.
How is it, Ms. Lange, that of all the specially trained forces that we have in our country, Agent Blye, an NCIS agent who lives in Los Angeles, is somehow a better choice than a Navy SEAL or an Army Ranger?
Nasıl oluyor da o kadar özel eğitim almış Donanma SEAL'inden veya Komandolar arasından Los Angeles'ta yaşayan bir NCIS ajanı olan Ajan Blye bizim adamlarımızdan daha iyi bir seçim oluyor?
Uh, Agent Blye has something that no Navy SEAL or, uh, Army Ranger does.
Ajan Blye'ın Donanma SEAL'inde ya da Komandolarda olmayan bir şeye sahip.
We must have blown a seal.
- Bir mührü kırdık galiba.
Well, seal's broken.
Pekâlâ, mühür bozulmuş.
And a tape is something you listen to, but tape is also a sticky thing you can use to seal boxes.
Bant dinlenilen bir şeydir ayrıca kutuları yapıştırmak için de kullanılır.
I can seal these deals with my paws in my pants.
Elimdeki piyonlarımla bu işi hemen bitirebilirim.
A sick, sick joke, indeed, and you'll forgive me if I chortle no longer, for, to me, there is nothing the least bit funny about stealing a meal from Neal McBeal, the Navy SEAL.
Hiç, hiç komik değildi gerçekten ve daha fazla gülmezsem beni bağışla. Komando * Neal McBeal'ın yemeğini çalmanın komik bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Dur bir dakika?
Wait, wait, you stole muffins from a Navy SEAL?
Bir komandodan muffin mi çaldın?
I didn't know he was a Navy SEAL.
Komando olduğunu bilmiyordum.
I just thought he was the regular kind of seal.
Sıradan biri olduğunu düşünmüştüm.
No, this is the Seal of Solomon.
Hayır, Süleyman Mührü.
We need a vacuum seal now!
- Hemen vakum mühürlemesi yapmalıyız!
Military, Special Ops, Navy Seal?
Ordu mu? Özel Kuvvetler mi? Donanma mı?
Seal off the gate.
Kapıyı mühürleyin.
Petty Officer First Class Blake, a Navy SEAL, stationed at the Stennis Riverine Facility.
Birinci sınıf Astsubay Blake, donanma özel harekattan, Stennis Riverine Tesisi'nde görevli. Bu kadar mı?
BENSON : He's none of them. Like I said : not a SEAL.
Dediğim gibi, özel harekatçı değil.
Things like... protecting corrupt governments moving weapons for terrorists or killing a Navy SEAL don't really turn me on.
Mesela... yozlaşmış hükümetleri koruyan, teröristlere silah taşıyan, ya da donanma harekatçısını öldüren.. Beni pek açmayan tipler. Kim, Blake mi?
The SEALs : brave, upstanding, courageous- - and their poster child, a model of what a SEAL should be... is dating a prostitute?
Onların meşhur örnek çocuğu, harekatçının nasıl olması gerektiğinin canlı kanıtı.. - Nasıl bir fahişe ile görüşür? - Pardon anlayamadım?
Think she killed a Navy SEAL.
Donanma mı?
Navy SEAL?
Ya demek o kötü küçük bir kız ha?
- Lord Voland's seal.
- Lord Voland'ın mührü.
That seal, this office...
Başkanlık forsunun, bu ofisin...
Yeah. Father's a navy seal, Stationed overseas.
Babası deniz aşırı görevde olan bir SAT Komandosu.
Well, Commander Ryan Barnes is a highly decorated Navy SEAL with over 30 missions under his belt.
Komutan Ryan Barnes, 30'dan fazla görev deneyimi olan bol madalyalı bir Donanma Askeri.
If the commander's in danger, isn't being surrounded by a SEAL team the safest place for him?
Komutan tehlikedeyse, onun için bir Donanma ekibi tarafından çevrilmiş çok güvenli bir yer olmaz mı?
Whose? Valerie Barnes, wife of a Navy SEAL listed on his Web site.
Valerie Barnes, onun internet sitesinde listelenmiş olan bir Donanma askerinin karısı.
That makes me a damn good SEAL but not the best husband.
Bu beni çok iyi bir Kara Kuvvetleri askeri yapar ama en iyi koca yapmaz.
Easy trek for a SEAL.
Kara Kuvvetleri askeri için kolay bir seyahat.
A cold, focused killing machine, headed straight for the seal.
Soğukkanlı, ciddi bir ölüm makinesi olup foklara saldırmam gerekiyor.
Gee, I'm sorry we're late, you know, but we saw Seal at the airport.
Geç kaldığımız için üzgünüm. Havalimanında Seal'ı gördük.
The judge said if I attended a community college, he'll seal my record.
Hakim eğer halk eğitim merkezindeki derslere katılırsam kaydımı mühürleyeceğini söyledi.
It's gonna seal his fate.
Onun kaderini tayin edecek.
We're gonna need to seal it so no air gets in.
Orayı kapatmak zorundayız ki içeri hiç hava girmesin.
I'm gonna seal it with a protection spell so no one can get to you.
Odayı koruma büyüsüyle mühürleyeceğim. - Böylece kimse sana ulaşamayacak.
I'm going to seal this place.
Burayı mühürleyeceğim.
I need to seal myself in that vault.
Kendimi o mahzene mühürlemem gerek.
You can't eat it--put it back,'cause it breaks the seal.
Yiyemezsin onları, koy yerine, mührü kırıyor.
- Seal the tunnel.
Tüneli mühürleyin.
He's a former Navy SEAL whose self-made mission is to track down and expose Navy SEAL imposters, and catch it all on camera.
Eski bir Donanma SEAL'i. Donanma SEAL'indeki sahtekârları bulup ifşa etmeyi kendine iş haline getirmiş. Ve onları kamerada yakalamayı.
I've got contacts throughout the Navy SEAL community.
Donanma SEAL toplumunda bağlantılarım var.
I told you to seal them.
Mühürleme olayını ben tavsiye etmiştim.
Seal the doors.
Kapıları kapat.
What's a Navy SEAL doing at a college party?
Donanma özel harekatçısının üniversite partisinde ne işi vardı?
Dead Navy SEAL.
Ölü bir özel harekatçı.
♪ ♪
Çeviri : GodLike Sezon 6, Bölüm 6 - SEAL Avcısı