Seat belts traducir turco
469 traducción paralela
Fasten your seat belts.
Emniyet kemerinizi bağlayın.
Fasten your seat belts.
Kemerlerinizi bağlayın.
Fasten your seat belts, gentlemen.
Kemerlerinizi bağlayın baylar.
Fasten your seat belts, please.
Kemerlerinizi bağlayın lütfen.
Fasten your seat belts.
Emniyet kemerlerinizi bağlayın.
Tighten your seat belts.
Kemerini bağla.
ROBOT : Passengers will please fasten their seat belts.
Yolcular lütfen emniyet kemerlerini bağlasın.
ROBOT : Fasten your seat belts, gentlemen.
Kemerlerinizi bağlayın beyler.
Everybody fasten your seat belts.
Tutunun, millet. Kemerlerinizi sıkıca bağlayın.
Fasten your seat belts, please.
Lütfen kemerlerinizi bağlayın.
- Fasten your seat belts, please.
- Kemerlerinizi bağlayın, lütfen.
Will you please fasten your seat belts?
Kemerlerinizi bağlayınız lütfen.
Buckle the seat belts.
Kemerleri de bağlayın.
Please fasten your seat belts, and no smoking.
Lütfen kemerlerinizi bağlayınız, ve sigaralarını söndürünüz.
Would you please ensure that your seat belts are fastened securely... and that all cigarettes are extinguished.
Lütfen kemerlerinizi güvenli bir şekilde bağlayınız ve sigaralarınız söndürünüz.
Fasten your seat belts.
Maskelerinizi çıkarın.
- Can we get a blanket? - Fasten your seat belts.
- Battaniye alabilir miyiz?
Kindly fasten your seat belts now, and we wish you a pleasant flight.
Lütfen kemerlerinizi bağlayın, güzel bir uçuş dileriz.
- Fasten your seat belts, please.
- Lütfen kemerlerinizi bağlayın.
Would you all please fasten your seat belts?
Lütfen kemerlerinizi bağlar mısınız?
Please take your seats and fasten seat belts.
Lütfen yerlerinizi alarak kemerlerinizi bağlayın.
Please fasten your seat belts, and no smoking until airborne.
Kemerlerinizi bağlayınız, uçuş sırasında sigara içmeyiniz.
Please fasten your cigarettes and extinguish your seat belts.
Lütfen sigaralarınızı bağlayıp kemerlerinizi söndürün.
Loosen your seat belts!
Kemerlerinizi çözün!
Why don't we go back there and you can fasten your seat belts?
Niçin yerimize dönüp koltuk kemerlerinizi bağlamıyorsunuz?
- Oh. - And fasten your seat belts.
Kemerlerinizi de bağlayın.
Please make sure your seat belts are fastened and put out your cigarettes.
Lütfen kemerlerinizin bağlı olduğundan emin olun ve sigaralarınızı söndürün.
Go have the passengers fasten their seat belts.
Gidip yolculara kemerlerini bağlamalarını iste, tatlım.
Unfasten seat belts. Let's go.
Koltuk kemerlerinizi çıkarabilirsiniz.
Please fasten your seat belts and extinguish all smoking materials.
Lütfen kemerlerinizi hızlıca takın ve bütün tüten şeyleri söndürün.
Fasten your seat belts and extinguish all cigarettes.
Emniyet kemerlerini bağlayın ve sigaralarınızı söndürün.
Please sit down and fasten your seat belts.
Lütfen oturun ve hızlıca kemerlerinizi bağlayın.
You'll be more comfortable if you please stay seated with your seat belts fastened.
Lütfen, güvenliğiniz için bir süre kemerlerinizi bağlayarak oturun.
We request that you stay seated with your seat belts fastened.
Sizlerden isteğimiz yerlerinize geçip kemerlerinizi bağlamanız.
Please return to your seats and fasten your seat belts.
Lütfen yerlerinize dönüp, koltuk kemerlerinizi bağlayın.
I never use seat belts. I don't believe in gravity.
Ben hiç emniyet kemeri takmam yerçekimine inanmıyorum.
- "Fasten seat belts."
- "Kemerlerinizi bağlayın."
- Fasten your seat belts.
- Kemerlerinizi bağlayın.
Tighten your seat belts!
Koltuklarınızı dik hale getirin.
Give me the seat belts.
Emniyet kemerlerini ver bana.
There's still a chance that we might hit some uh-ohs and whoopsy-daisies, so I'm asking you to return to your seats and fasten your seat belts.
Yine de, "ah" "oh" lar, "öldüm" "bittim" ler olma ihtimali hala var, bu yüzden, yerlerinize dönmenizi... ve kemerlerinizi bağlamanızı rica ediyorum.
Please fasten your seat belts, extinguish all smoking materials...
Lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın, tüm yanan malzemeleri söndürünüz.
WEAR YOUR SEAT BELTS.
Her zaman emniyet kemerini takmalısın.
Make sure your seat belts are fastened and extinguish all cigarettes.
Kemerlerinizi takın, ve sigaralarınızı söndürün, lütfen.
- All got your seat belts on?
- Emniyet kemeri takıldı mı?
I told you not to use the seat belts.
Emniyet kemeri kullanmayalım demiştim.
Please fasten your seat belts.
Kemerlerinizi bağlayın.
Please fasten your seat belts.
Lütfen emniyet kemerinizi takın.
- Please fasten your seat belts. - I'm doing it.
- Lütfen emniyet kemerinizi takın
Fasten your seat belts!
Kemerlerinizi bağlayın!
Are these the seat-belts for the two backseats?
Bu emniyet kemerleri arka koltuğa mı ait?