See how it goes traducir turco
311 traducción paralela
Well, let me first see how it goes
Şey, önce uzaktan göslerim
I'll see how it goes.
Bakalım olaylar nasıl gelişecek.
See how it goes from there.
Oradan nasıl ilerlediğini görürsün.
I'll see how it goes.
İşlerin nasıl gideceğine bağlı.
Just have these notarized... -... and we'll see how it goes.
Noterden tasdik ettirin sonrasına bakarız.
Let's take it a step at a time and see how it goes
Önce uykumuzu bir alalım, sonrasına bakarız!
We could see how it goes.
Nasıl gittiğine bakarız.
- We'll just see how it goes.
- Sadece gidişata bakacağız.
You burn somebody else before him, so that I can see how it goes, and then you can also burn him.
Ondan önce başka birini yakın, böylece nasıl olduğunu görebileyim, ve sonra onu da yakabilirsiniz.
Well, I think I'll just try the one and see how it goes from there.
Bir tane deneyip nasıl gittiğini göreyim. - Evet.
Now, we're gonna start you off small, see how it goes.
Önce seni küçüklerden başlatacağız. Nasıl gittiğini görelim.
For a while and see how it goes.
Bir süre için ve sonra bakarız.
Just stick me out there, see how it goes. Doesn't work out, flush Barry down the toilet, right?
Beni oraya atacaksınız, nasıl gidiyor diye bir ay bakacaksınız, eğer olmazsa üzerime sifonu çekeceksiniz.
- We'll see how it goes.
- Bakalım, duruma göre.
Why don't you just start talking and let's see how it goes?
Niçin konuşmaya başlayıp neler olacağına bakmıyoruz?
We'll cook up some of that old baloney of yours... and see how it goes down.
Şu senin eski fasa fisolarından pişirelim... ve bakalım nasıl gidecek.
We'll see how it goes.
Nasıl olacağını göreceğiz.
I figure Gillon will see how it goes before he picks the rest. This looks great for us.
Gillion herhâlde diğer beşi sıralamak için duruma bakacak.
They want to see how it goes with Lorenzo on the second.
İkincisinin Lorenzo üzerindeki etkisini görmek istediler.
She'll come out, she'll talk to you, and she'll see how it goes.
Dışarı gelecek, sizinle konuşacak ve karar verecek.
See how it goes there?
Böyle çevirmen lazım.
We'll see how it goes.
Bakalım neler olacak.
We'II just see how it goes.
Bakalım hak edicekmisiniz..
Mr. Tuvix... I'm not ready to assign you to the Bridge just yet, but why don't you join the senior staff for our noon briefing, and we'll see how it goes from there.
Bay Tuvix... size Köprü'de görev vermeye henüz hazır değilim, ama bugün öğleden sonra kıdemli subaylarla yapılacak olan toplantıya katılıp, nasıl olduğunuzu orada görürüz.
We'll meet once a week, and see how it goes.
Haftada bir kez getirin bana, durumu anlayalım.
We'll do it for a while, see how it goes.
Bir süre böyle devam edelim, sonra nasıl gittiğine bakarız.
We'll see how it goes.
Sonra ne olacağına bakarız.
Let's see how it goes.
Az sonra anlarız.
One hour, and see how it goes.
Bugün bir saat, sonra nasıl devam edeceğine karar veririz.
Here's the deal... Let's see how it goes as far as the hideout, and if she gives you any more guff I will straighten her out.
İşte anlaşma... saklanma yerine kadar nasıl gideceğine bir bakalım... ve eğer sana daha fazla rahatsızlık verirse, onu yola koyacağım.
Let's see how it goes.
Bakalım nasıl gidecek.
So, let's just take it slow and see how it goes.
Yavaş başlayalım bakalım nereye gidecek.
See how it goes.
Bakalım nasıI olacak.
Well, let's start with this room, see how it goes.
Pekala, bu odayla başlayalım bakalım ne olacak.
Maybe we could try it ; see how it goes.
Belki nasıl gittiğini görmek için deneyebiliriz.
See how it goes.
Nasıl gittiğini görün.
All the qualifying and practicing is done... it's time to play the cards and see how it goes down.
Bütün sıralama ve antrenman etapları bitti şimdi kartları oynama ve nasıl gittiğini görme zamanı.
Let " s see how it goes.
Sonrasını düşünürüz.
- Just see how it goes.
- Bakalım nasıl gidiyor.
Or the next day... we'll see how it goes.
Veya sonraki gün... Biz nasıI gittiğini göreceğiz.
- I'll see how it goes.
- Denerim.
We'll see how it goes.
Bakalım nasıl gidecek.
See how it goes?
Nasıl olur gördün mü?
And then we'll see how it goes from there.
Sonra da, bakarız.
You see, ma'am, how it comes and goes?
Görüyor musunuz, bayan, nasïl da gidip geliyor?
You see how fast it goes.
Ne kadar çabuk olduğunu görüyorsunuz.
To see just how important streamlining is, and how much energy it can save, just watch this osprey as it goes fishing.
aerodinamiğin ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar enerji tasarruf sağladığını görmek için balık yakalamaya giden şu balıkkartalını izleyin hele.
See how quick it goes away?
Gördün mü, ne kadar çabuk temizleniyor?
I know it's past 4 : 00 but can I hang around and see how this goes?
Saat 4 : 00'ü geçti... ... ama kalıp bunu izleyebilir miyim?
See how it all goes?
Nasıl gittiğine bakamaz mıyız?
We'll first see how that works. And how it goes.
Nasıl gidecek, ne yapacağız bir görmemiz lazım.