Serial killer traducir turco
2,398 traducción paralela
It's one thing to be in love with your brother but it is a whole other level to be in love with your brother who's a goddamn fucking serial killer.
Âğabeyine âşık olmak ayrı bir olayken bir seri katil olan ağabeyine âşık olmak bambaşka bir olay.
You're a serial killer and I'm more fucked up than you are.
Seri katil olan sensin ama ben senden daha boktan durumdayım!
You found a serial killer? With a taste for victims who work for a certain black ops group.
Kurbanların çalıştığı yerlerin hepsi harekat birlikleri.
Your first case was a serial killer?
İlk vakan bir seri katil miydi?
Well, thanks for owning up, uh, Jack. Uh, so a serial killer is your inspiration.
İtirafın için teşekkürler, Jack demek ki bir seri katil senin ilhamınmış.
If that holds up, we could be dealing with a serial killer.
Bu teori tutarsa bir seri katille uğraşıyor olabiliriz.
Well, her serial killer mother would be very proud.
Seri katil annesi onunla çok gurur duyuyordur.
We're looking for a serial killer.
Bir seri katil arıyoruz.
I think the guy that shovels your driveway is a serial killer.
Bence araba yolunu temizleyen adam bir seri katil.
We need to determine if this guy is our serial killer.
Bu adamın seri katilimiz olup olmadığını kararlaştırmamız gerek.
We got a serial killer on the loose.
Serbest olan bir seri katilimiz var.
Kinda looks like a serial killer.
Seri katile benziyor.
You made KIM into a famous call girl and serial killer?
Kim'i ünlü bir telekız ve seri katil mi yaptın?
I helped you guys catch a serial killer so that you would find my mom... not just dump me into the system.
Bir seri katili yakalamanıza yardım ettim. Siz de annemi bulacaktınız. Beni sisteme bırakmayacaktınız.
Our fugitive is a known associate of the serial killer Red John.
Kaçağımızın ortağı olduğu bilinmekte seri katil Red John.
One... you don't know who lives here, two... you're dressed like a serial killer, and three... you have a serial killer nickname.
Birincisi... burda kimin yaşadığını bilmiyorsun, ikincisi... seri katil gibi giyinmişsin, ve üçüncüsü... bir seri katil rumuzun varın.
Maybe this is just a serial killer who crosses city lines.
Belki de sadece şehir sınırlarını geçen bir seri katildir.
He turned one man into a serial killer, yes, I know what he did.
Bir adamı seri katile çevirdi. - Evet, ne yaptığını biliyorum.
Yeah, he's a serial killer.
Evet, seri katil.
What's the Trashman? The M.O. is the exact same as a serial killer dubbed the Trashman.
Yöntem Çöpçü Adam lakabıyla bilinen seri katille aynı.
Jimmy, we captured a serial killer.
Jimmy, biz bir seri katili yakaladık.
At first, Jimmy didn't handle the news of getting a serial killer pregnant very well.
Jimmy bir seri katili hamile bıraktığı haberini önce pek iyi karşılamadı.
Anyone in their right mind would have run away from a proposal from a convicted serial killer.
Aklı başında olan herhangi biri, hüküm giymiş bir seri katilden evlilik teklifi alınca kaçardı.
Tonight, we showed you the story of the Chance family, the serial killer who changed their lives, and the jailhouse wedding that ended in a brief hostage situation.
Bu akşam size Chance ailesinin hikayesini anlattık. Bir seri katil hayatlarını değiştirdi ve cezaevindeki düğün kısa bir rehine durumuyla sona erdi.
There's nothing like a serial killer on the loose to cut down on traffic.
Trafiği bir anda durdurmak için salınmış bir seri katil gibisi yoktur.
Removing from the calculations serial killer groupies- -
Seri katil gruplarından yola çıkacak olursak
And from the clothes you dug up with her, your serial killer's fourth victim seems to be Anna Sills from Santa Monica.
Kızla beraber çıkardığınız giysilerden öğrendiğimiz seri katilinizin dördüncü kurbanı Santa Monica'dan Anna Sills'miş.
These stills were taken from security cameras across from the Greek Theatre after a scary, face-to-face nighttime encounter with a serial killer.
Bu resimler geceleyin bir seri katille yüz yüze gelmesinin ardından Yunan Tiyatrosu'nun güvenlik kamerası görüntülerinden alındı.
You live with your mother like a serial killer?
Ama... Bir saniye. Seri katil gibi bir anneyle mi yaşıyorsun?
Well, that doesn't sound like the kind of thing a serial killer would be partaking of after five homicides.
Eh, bu bir seri katilin 5 cinayet işleyip hemen ardından yapacağı birşey gibi durmuyor.
We have reason to believe that we have a serial killer at large in our community.
Kasabamızda, bir seri katilin olduğunu düşünüyoruz.
But the girl could be a serial killer, And we're breaking the law for her.
Ama kız bir seri katil olabilir ve biz onun için yasaları çiğniyoruz.
All right, everything is significant to a serial killer.
Tamam, her şeyin seri katil için bir anlamı var.
We looked at a small town in the grips of a serial killer named Lucy Carlyle.
Lucy Carlyle adlı bir seri katilin pençesindeki küçük bir kasabaya gittik.
Back from the dead and brutalized by prison guards, the scumbag serial killer lawyered up.
Ölümden dönen ve gardiyanlar tarafından vahşice dövülen seri katil avukat tuttu.
I wanted to do is stick around town where everyone would look at me like I was a serial killer.
Yapmak istediğim son şey insanların bana seri katilmişim gibi baktıkları bir kasabada kalmaktı.
A serial killer suing for custody?
Bir seri katil velayet davası açıyor.
Wally, she's a serial killer. This is a slam dunk.
Wally, kadın bir seri katil bu dava çocuk oyuncağı.
My daughter and I, we're not moving halfway across the country, to Tibet, to live with a serial killer.
Kızım ve ben bir seri katille yaşamak için ülkenin yarısını geçip Tibet'e gitmeyeceğiz.
I was in a marching band that went all the way to the state championships, but all you can see is a serial killer.
Ben eyalet şampiyonu olmuş bir bandonun üyesiydim ama sizin tek görebildiğiniz bir seri katil.
Motion to suppress evidence of my client as a serial killer.
Müvekkilimin seri katil olduğuna ilişkin delillerin gizlenmesini istiyorum.
We can't bring up that she's a serial killer?
Şimdi onun seri katil olduğunu söyleyemeyecek miyiz?
Does anybody here know exactly what a serial killer is?
Seri katilin tanımını bileniniz var mı?
But the one thing that they had in common is they both crossed paths with the most prolific serial killer the BAU has ever seen.
Tek ortak noktaları DAB nin görmüş olduğu en üretken seri katille yollarının kesişmiş olması.
Russian serial killer Andrei Chikatilo actually ate the uterus of one of his victims.
Rus seri katil Andrei Chikatilo kurbanlarından birinin rahmini yemişti.
Well, what's this girl got to do with a serial killer?
Bu kızın bir seri katille ne ilgisi olabilir?
I say we're dealing with a serial killer.
Bir seri katille uğraştığımızı söylüyorum.
Not like a serial killer.
Ağlamıyor ama Bir seri katil gibi de değil.
Looks like we got ourselves a serial killer.
Kendimize bir seri katil edinmişe benziyoruz.
I ain't a serial killer.
- Seri katil değilim.
I'm not a "serial" killer.
Ben... seri katil değilim.