English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Sessions

Sessions traducir turco

1,474 traducción paralela
Doctor Kruger charges me for the sessions I miss.
Doctor Kruger seans için beni bekliyor onu kaçıracağım.
And in the next session, all we're gonna talk about, is how much I resent being charged for the last session will take me five sessions to recover.
Ve bir sonraki seansta, Bütün konuşmamız son seansa yetişmek için ne kadar çok sinirlendiğim olacak Bu benim beş seansımı alacak
Oh, Frank's a professor but he's often there in sessions.
Oh, Frank bir profesör ama nadiren seanslarda bulunur.
You've made excellent progress in the last few sessions.
Son bir kaç seansta harika bir ilerleme göstermişsin.
I bet you two free sessions that the master has access to at-risk children.
Bedava seansına bahse girerim ki, ustanın risk altındaki çocuklara erişimi var.
yes, yes, enjoy these final moments of mockery because in just ten surprisingly expensive sessions, stella is gonna zap that butterfly right off the face of my lower back.
Evet evet, alay konunuzun son dakikalarının keyfini çıkarın. Çünkü şaşırtıcı şekilde pahalı olan 10 seansla Stella o kelebeği kuyruk sokumumun yüzeyinden silecek.
- Court sessions.
- Mahkemeye.
I must have gone to the wrong sessions.
Yanlış bir celseye gitmiş olmalıyım.
I will be holding sessions in my office free of charge.
Yine de hâlâ ilgilenenler için ofisimde ücretsiz seanslar yapacağımı bilmenizi isterim.
We caught you in one of your training sessions.
Seni antremanlarından birini yaparken yakaladık.
He canceled our one-on-one training sessions.
Birebir çalışma oturumlarımızı iptal etti.
We had regular sessions. And extra-curricular sessions.
Normal ve program dışı seanslarımız oldu.
These sessions with N ietzsche have become the center of my day.
Bu aralar Nietzsche ile neredeyse gün ortasına kadar birlikteyim.
Just comes off after a few laser sessions.
Bir iki lazer seansından sonra çıkıyor.
One way to survive the endless time between therapy sessions was to distract myself with the longest running movies ever made.
Bitmek bilmez terapi seansları arasında dikkatimi dağıtmanın bir yolu da yapılmış en uzun film serilerini izlemekti.
After all, he was out with friends and that had nothing to do with his dedication to me within our sessions.
Ne de olsa dışarıya arkadaşları ile çıkmıştı ve terapilerimizde bana kendini adaması ile bir ilgisi yoktu bunun.
Because last night, I was in the bath, I figured out that I already spent $ 2650 on sessions and I still feel crazier than I ever did, so if you were snoring...
Çünkü dün gece küvetteydim ve seanslarımıza tam olarak 2650 dolar harcadığımı ve hala daha deli olduğumu keşfettim. Yani horluyorduysanız eğer...
As a way to recovery, Dr. Blain thought it a good idea to email me cognitive exercises so I could practice outside our sessions.
İyileşme sürecinde Dr. Blain terapi dışında da çalışabileceğim ve iyileşmeme yardımcı olacak idrak egzersizleri mailliyordu bana.
I want you to know that I have spoken to a colleague to find someone to take over your sessions.
Bir arkadaşımla konuştuğumu ve seanslarını almasını istediğimi bilmeni istiyorum.
We need to have a session to discuss you ending your sessions.
Seanslarını bitirmen için bir seans daha yapmalıyız.
Do you know how many sessions she's gonna have to have?
Bu tedavi daha ne kadar sürecek acaba?
Just a few more sessions.
Bir kaç seans daha.
No bar chat, bonhomie or late night laugh sessions.
Bar sohbetleri yok, kibarlık yok veya geceyarısı kahkaha seansları yok.
The sessions are too close together.
Seanslar arasında çok az zaman var.
All the more reason to do more sessions.
Hepsi daha çok seans için daha çok sebep.
Neurologists observed that even repeated sessions still leave an inner core of memories that cannot be erased.
Nörolojisler tekrarlanan seansların bile hafızalar üzerinde silinemeyen bir... iç çekirdek yarttığını farkettiler.
Oh, yeah. With the four-day weekends and the 30-minute study sessions. Yeah, no.
4 gün tatil, 30 dakika ders çalışma...
I mean, two sessions. Is that...? Is there a set number of times?
Yani iki seans mı, yoksa belli bir seans sayısı mı var?
She was probably in the middle of one of her cutting sessions, and you interrupted her.
Muhtemelen kesme seanslarından birinin ortasında geldin ve onu rahatsız ettin.
It was two years ago, and maybe starting these sessions now is a waste of time.
iki yıl önceydi, ve belki bu oturumlara şimdi başlamak zaman kaybıdır.
Look, I don't think that I can continue with these sessions.
Bak, bu oturumlara devam edebileceğimi düşünmüyorum.
You should be having make-out sessions and long talks about when you first knew you wanted to be with each other.
Birlikte olmayı istediğinizi farkettiğiniz anda, öpüşme seansları ve uzun sohbetler yapmalısınız.
I think we should have weekly report-back sessions. How about Friday afternoons at 5 : 00?
Bence haftalık bilgilendirme toplantısı yapalım.
WELL, I KEEP VOLUNTEERING MY HOUSE FOR ALL HIS SESSIONS, SO I CAN BASICALLY SIT IN THE MIDDLE OF THE FLOOR AND STARE AT THEM.
Bütün dönem için evimi onlara kiralamaya gönüllüyüm böylece ortalarında oturup onlar göz kulak olabilirim
Daniel, no, you love casting sessions.
Daniel, hayır, seçimleri seversin.
Why? I just think it's wild how you went from failing to fine with just a few tutoring sessions.
Sınıfta kalmak üzereyken, birkaç özel dersle durumunu düzeltmen bana epey ilginç geldi de.
Two more sessions.
İki seansım kaldı.
But the school's paying for five sessions and there's a Chinese restaurant next door where I can get drunk.
Okul beş seansın parasını ödüyor ve gittiğimiz yerin yanında sarhoş olabileceğim bir Çin lokantası var.
Oh, Bart, I truly enjoyed our time together, but the school only paid for five sessions.
Bart, seninle vakit geçirmekten ben de çok hoşlanıyordum ama okul sadece beş seans parası ödedi.
As soon as you resume your sessions, you can reapply.
Terapi oturumlarına yeniden başladığınız zaman tekrar başvurabilirsiniz.
I often bring groups up here for sessions.
Terapi gruplarımı, zaman zaman buraya getiririm.
They came to the sessions together, they hung out afterwards together.
Seanslara birlikte gelir, sonra da kucaklaşırlar.
Whenever you fail the test... they make you take extra review sessions...
Testten kaldığın zaman... Daha çalışacak çok konu var o zaman.
And missing sessions, unfortunately, is part of my condition.
Seanslara da elimde olmayan sebeplerden ötürü gelemedim.
And what of your secret sessions?
Gizli toplantından ne haber?
That's what we talked about in all those sessions with the doctor.
Doktorla yaptığımız görüşmelerde hep bundan bahsetmiştik.
I'm just gonna say this because your insurance only covers 20 sessions. And I feel we should get right to the point.
Bak, bunu söylüyorum çünkü sigortanız sadece 20 seansı kapsıyor, ve doğruca konuya girmemiz gerekiyor.
You only have to attend two sessions.
Sadece iki seans katılmanız gerekiyor.
He tell us all about your... sessions. Is Steve.
Steve dedi.
Supernatural Season 2 Episode 12 Warning : Please verify that the current setting of session.save _ path is correct ( / mnt / 136 / sdb / 1 / b / gerdiffuse / sessions ) in Unknown on line 0
paradise
Colleen has been getting worse the last few weeks, more delusional more violent during our sessions. WOMAN :
Colleen kötüleşiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]