She's a good girl traducir turco
289 traducción paralela
She's a good, gentle girl.
O iyi, kibar bir kızdır.
She's not for you She's a good girl
Sana göre değil. İyi bir kız o.
She's a good girl, and I don't want to lose her.
İyi bir kız, ve ben onu kaybetmek istemiyorum.
She's a fine girl and a hard worker and she's a good salesgirl, and you shut up!
O iyi bir kız, çok çalışkan biri ve iyi bir satıcı, sen de çeneni kapat!
She's such a good girl.
Çok iyi bir kız.
She's really turned into a good girl.
Gerçekten çok iyi bir kıza dönüştü.
- She's a good girl- -
- O iyi bir kız...
- If she's a good girl tonight.
- Eğer bu akşam uslu durursa.
She's a good girl.
O iyi bir kız.
But if it's Jane, if... if she'll just understand... how much a little girl needs love and understanding... then I won't mind dying... you know, if she'll just take good care of her for me.
Bunu biliyorum. Ama eğer Jane... Jane, küçük kızımızın sevgiye ve ilgiye ne çok gereksinimi olduğunu anlarsa ölmek umurumda olmaz.
- Good job. - It's because I promised her a photo but she's a nice girl.
Tebrikler, çok iyiydiniz!
She's a good girl.
O oldukça iyi bir kız.
She's a good girl, but in love affairs she reasons like an evening paper.
İyi bir kız, ama aşk ilişkilerinde akşam gazetesi mantığında.
Yes, OK, she's a good girl.
- Yok değil, iyi bir kız.
Hum, she's a good girl.
- Evet, iyiydi.
She may become one, but for now she's a girl like any other, prettier than others, who wants to make a good marriage.
Bir gün olabilir, ama şu anda tıpkı diğer kızlar gibi diğerlerinden daha güzel, ve iyi bir evlilik yapmak istiyor.
She's a good girl.
O iyi bir kızdır.
- She can't speak, shock, but she's a good strong girl, she cooks well and she sews too.
- O konuşamaz,! ... Şok geçirmiş, ama o iyi ve güçlü bir kız, çok iyi yemek pişirir ve dikiş de diker.
And I'll also help her get out ofthe mire. She's a good girl, isn't she?
Hatta onun da bu çamurdan kurtulmasına yardımcı olurum.
- She's a good girl.
- İyi kızdır.
But give her a good-for-nothing rat who pinches her money and every girl in town, and she'll turn into an angel of love.
Ama parasının ve şehirdeki her kızın üzerine yatan beş para etmez bir sıçanı ver, bir aşk meleğine dönüşür.
Yes, she's a good old girl.
Tatlı karım benim.
She's a good girl.
İyi bir kızdır.
She's a good girl.
O, iyi bir kız.
She's a good girl, hard-working...
İyi biri, Çok çalışıyor. - Sessizlik!
She's a good girl, she shouldn't be with you
O iyi bir kız, seninle olmamalı!
If the kid's a good ball player, what's the difference if she's a girl?
Çocuk iyi oynuyorsa, kız olmasından ne çıkar?
She's a good girl, very kind, but somehow, always unlucky.
İyi kızdır, kibardır, ama nedense, şans yüzüne bir türlü gülmedi.
She's a bright girl and her material is good.
... O zeki bir kız ve elindeki malzeme iyi.
She's good for a girl!
Bir kıza göre oldukça iyi!
That Adrian, she's a good girl.
Adrian... o iyi bir kız.
She's a good girl, and I love her, I can't complain,
Kimi zaman korkarsın kimi zaman mutlusundur.
- She's a good girl!
O iyi bir kız.
She's a good girl, and I love her.
İyi kızdır. Onu seviyorum.
- Don't worry, she's a good girl.
- Önemli değil, tatlı bir köpek.
Well, Nurse Mary nibbled a trotter or two, but oh, Cap, she's such wonderful girl. She helps me with all my letters. She can do all the German spelling, and she's terribly good at punctuation.
Ölünüzü çıkartın!
She's a good girl Cathy
Cathy iyi kızdır.
She's a good girl. "
O iyi bir kız "
Ophelia's a good girl, she's not for you.
Ophelia iyi bir kız. Sana göre değil.
Daddy, no matter what you heard on the streets, she's a good girl and she never- -
- Baba. sokakta ne duymuş... olursan ol annem iyi bir kız...
She's a good girl, that.
Çok iyi bir kız.
I changed her washer for her, so she didn't look stupid. - Oh, that's a good girl.
Musluğun contasını değiştirdim, böylece kendini kötü hissetmeyecek.
No, she's a good girl.
Hayır, iyi bir kızdır.
She sees everybody else's dad with a good education and says, "What did I do to deserve this?" You must be a bigger man. There's a wonderful girl's future at stake.
etrafındaki herkesin iyi eğitim almış babasını görüp, "bunu hakedecek ne yaptım?" diyordur olgun bir adam olmalısınız. söz konusu olan, harika bir kızın geleceği
If you wanna know if you can trust a girl and she is good enough to marry, she's got to pass the test.
- Bir kıza güvenebileceğini ve evlenilebilecek bir kız olup olmadığını anlamak istiyorsanız bir testi geçmesi gerekir.
She's a good girl, man, you know?
O iyi bir kız dostum.
Oh, she's a good girl.
O iyi bir kız.
And while I know she's generally a good girl...
Ve biliyorum ki, o genelde iyi bir kız...
I'm telling you, this is a good girl. She's wonderful.
İnan bana harika bir kız, eşsiz bir kız.
The girl's got it, she's good... expressive... she has a nice figure.
- Hanımefendi kızda iş var. Kızınız iyi, etkileyici ; iyi bir fiziği var.
- She's a very good sort of girl... and I'm sure there are men who would not object to...
- O çok iyi bir kız. Eminim ki erkekler onunla...
she's a teacher 19
she's an angel 39
she's a doctor 61
she's a student 17
she's a bitch 68
she's a nurse 43
she's awesome 57
she's a good person 54
she's an actress 46
she's angry 20
she's an angel 39
she's a doctor 61
she's a student 17
she's a bitch 68
she's a nurse 43
she's awesome 57
she's a good person 54
she's an actress 46
she's angry 20
she's a cop 45
she's all yours 169
she's a nice girl 69
she's an artist 28
she's amazing 159
she's a witch 45
she's a beauty 61
she's all right 262
she's alive 479
she's a liar 72
she's all yours 169
she's a nice girl 69
she's an artist 28
she's amazing 159
she's a witch 45
she's a beauty 61
she's all right 262
she's alive 479
she's a liar 72