English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / She's my best friend

She's my best friend traducir turco

369 traducción paralela
After all, she's my best friend.
Nihayetinde, en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
En iyi arkadaşımdır.
She was my mother's best friend.
Annemin en yakın arkadaşıydı.
She's my best friend.
Judith en yakın arkadaşım.
She's my best friend.
Jowita benim en yakın arkadaşım.
She's my best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
She's my very best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
She's my best friend, and she's gonna be my maid of honour.
O benim en iyi arkadaşım, ve baş nedimem olacak.
- Jesus, she's my best friend.
- Tanrım, o en iyi arkadaşım.
Then this happens to Nancy and she's my best friend since boarding school.
Sonra yatılı okuldan beri en yakın arkadaşım olan Nancy'nin başına bunlar geliyor.
- She's my goddamned best friend.
- O kahrolası benim en iyi arkadaşım.
But, Mother, she's my best friend.
Ama anne, o benim en yakın arkadaşım.
She's my best friend, but John...
En iyi arkadaşım oldu, ama John...
Now she's left me for my best friend, Thomas.
Şimdi, beni, en iyi arkadaşım Thomas yüzünden terk etti.
But she's my best friend, Wayne! She was.
Ama o benim en iyi arkadaşım, Wayne!
She was my daughter's best friend.
Kızımın en yakın arkadaşıydı.
She's my best friend.
En iyi arkadaşımdı.
She's my best friend.
O, en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
O benim en yakın arkadaşım.
She's my best friend.
Benim de en iyi arkadaşım.
She's my best friend from home.
Bizim oradan en yakın arkadaşım.
She's still my best friend, I guess.
Galiba o hala benim en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
O en yakın arkadaşım baba.
She's My Best Friend.
En iyi arkadaşıyım.
She's in love with my best friend.
Benim bir arkadaşıma aşık oldu.
She's my best friend.
Timon, bu Nala.
- She's my best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
O, benim en iyi arkadaşım.
She's probably my best friend.
Sanırım o benim en yakın arkadaşım.
She was my best friend... or at least that's what I thought.
Benim en iyi arkadaşımdı- - ya da ben öyle düşünüyordum.
She's my best friend!
Benim en iyi dostumdur!
She's my best friend.
Onu seviyorum.
Buffy, I love Willow and she's my best friend,..... which makes her not the kind of girl who I think about her lips that much.
Buffy, Willow'u severim. O benim en iyi arkadaşım. Bu da onu..... dudaklarını pek düşünmediğim türde bir kız yapıyor.
She's my best friend, you know?
O sadece bir arkadaş değil, benim en iyi arkadaşım. En iyi arkadaşın.
My mother was the kind of mother who always said... she was her daughter's best friend.
Annem her zaman kızının en iyi dostu olduğunu iddia etmiştir.
Whenever she did, I thought, great, not only do I have a shitty mother... but my best friend's a loser bitch.
Yani, hem berbat bir annem var, hem de en iyi dostum bir fahişe.
My best friend's on trial. If she loses her career due to your clicking and calling witnesses you don't question I won't just not forgive you, I will hate you.
Ve eğer senin kliklerin, gıcırdamaların ve soru sormayacağın tanıkları çağırman yüzünden kariyerinden olursa, seni sadece affetmemekle kalmam, senden nefret ederim!
My best friend is not a drug smuggler. She is innocent.
En iyi arkadaşım bir uyuşturucu kaçakçısı değil.
My best friend slipped down stairs, cracked her back... and she's in a wheelchair for the rest of her life.
En iyi arkadaşım merdivenlerden düştü, sırtını incitti ve şimdi tekerlekli sandalyeye mahkûm, hayatının sonuna dek.
Next thing, she's off with my best friend.
Altı kişiydik. En iyi arkadaşımla ilişkiye girdi.
She's my best friend.
O en iyi arkadaşım.
Maria's my best friend in the whole world... and she is gonna be fine tomorrow.
Maria dünyadaki en iyi arkadaşım... ve yarın gayet iyi olacak.
She's my best friend's wife.
O benim en iyi arkadaşımın karısı.
She's my very best friend, and that's why I mind vexing her.
Oh, o benim en yakın arkadaşım. Bu yüzden onu kızdırmak istemiyorum.
She's my best friend.
En iyi arkadaşım.
I can tell. She's my best friend. I love her.
Ben anlarım çünkü o benim en iyi arkadaşım ve onu çok severim.
She's my best friend, but she has one major fault.
O benim en iyi arkadaşım fakat çok büyük bir hatası var.
Well, Buffy's, like, my best friend and she's really special.
Well, Buffy's, like, my best friend and she's really special.
- Come on, she's my best friend's wife. - Mm-hm.
- Hadi ama, en iyi arkadaşımın karısı o.
she's my best friend in the whole world.
Dünyadaki en iyi arkadaşım.
Jerk, she's my best friend.
Aptal, o en iyi arkadaşım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]