She's not my type traducir turco
127 traducción paralela
Well, she's not exactly my type, but for you, I'd make love to a crocodile.
Pek benim tipim degil ama, sizin icin bir timsahla bile sevisirim.
- Well, she's not my type.
Benim tipim değil.
No, she's not my type.
Hayır, benim tipim değil.
She's not my type.
Benim tipim değil..
- No, she's not my type.
- Yok canım, kız tipim değil.
She's not my type. I don't mean to offend you, but...
Alınma ama benim tipim değil, bunu söylemem gerek...
She's not my type.
O tipim değil.
She's not my type.
Tipim değil.
To see my mother. She's not the type to draw flowers.
Anneninkine, biliyorsun, o çiçekler çizecek bir tip değil...
She was not the type to let herself be picked up. And it was hardly my style to try.
Sokakta tanışıp ilişki kurulacak türden bir kız değildi ayrıca bunu denemek de benim şıklığı yerlere serebilirdi.
She's not even my type.
Benim tipim bile değil.
But she's not my type.
Ama tipim değil.
She's not my type!
Tipim değil!
But she's not exactly my type.
Ama, o tam da tipim değil.
She's not my type.
Benim tipim değil.
No, you see, I'm... She's, um, she's not my type.
- Çünkü o benim tipim degil.
She's not my type.
Neden? Benim tipim değilmiş.
She's not really my type.
Benim tipim değil.
So I let her go. She's not my type.
Ben de, gitmesine izin verdim.
She's not my type.
O benim tipim değil.
I'm not saying that Aihara-san is not my type, but she's a little aloof, isn't she?
Aihara'yı beğenmediğimi söylemiyorum. Ama biraz soğuk bir kız, öyle değil mi?
Maybe, but she's not my type.
Belki ama benim tipim değil.
She's not my type.
Ama benim tipim değildi.
She's not really my type.
- Gerçekten benim tipim değil.
- l'm not sure she's my type.
- O benim tipim mi pek emin değilim.
Why not. She's not my type but I can't refuse.
Neden olmasın.Kız tipim değil fakat geri çeviremedim.
She's not my type of girl.
benim tipim değil.
... You know. No... She's not my type.
... bilirsin.hayır... benim tipim değil.
No, she's not my type.
hayır benim tipim değil.
She's not my type at all. I prefer the other one.
O benim tipim değil, ben öbürünü seçerim.
She's not my type!
O benim tipim değil!
When she's not drunk, she's just my type.
Sarhoş değilken, tam benim tipim.
She's not my type.
Sorun ne? Sen sürtünmeyi seversin. Tipim değil.
- She's not my type.
- Benim tipim değil.
She's not my type.
- Benim tipim değil.
- I'm not sure she's my type.
Benim tipim olduğunu sanmam.
She's not even my type.
Kız benim tipim bile değil.
- lt was, but she's not really my type.
Öyleydi. Ama benim tipim değildi.
- She's definitely not my type.
- Kesinlikle tipim değil.
Even if there was something, which I'm not saying there was, she's a suit. Not my type.
- Öyle olsa bile, ki olduğunu söylemiyorum, tipim değil.
Besides, she's not even my type.
Ayrıca benim tipim bile değil.
No, she's not my type, OK?
Hayır, o benim tipim değil, tamam mı?
Plus. she's not my type.
Ayrıca benim tipim değil.
She's not my type, I guess.
Benim pek tarzım değil, sanırım.
Plus, she's not really my type.
- Ayrıca hiç tipim değil.
She's just not my type.
Kız benim tipim değil.
She's not exactly my type.
Benim tipim bile değildi.
She's not really my type.
Gerçekten benim tipim değil.
She's not really my type, boss.
- Pek tipim değil patron.
She's not exactly my type.
Benim tipim olmadığı kesin.
But she's not really my type.
Ama tipim değil.
she's not here 659
she's not worth it 28
she's not there 101
she's not 836
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not my girlfriend 129
she's not feeling well 28
she's not here yet 28
she's not wrong 44
she's not worth it 28
she's not there 101
she's not 836
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not my girlfriend 129
she's not feeling well 28
she's not here yet 28
she's not wrong 44