Ship traducir turco
34,545 traducción paralela
The U-Foes may have this ship, but we're the ones who know Helicarriers inside and out.
U-Foes bu gemiyi ele geçirmiş olabilir fakat Helicarrier'ları içinden dışına kadar bilen biziz.
We can't lose the ship.
Gemiyi kaybedemeyiz.
VECTOR : This ship is set to crash right into a nuclear power plant.
Bu gemi bir nükleer reaktörle çarpışmaya ayarlandı.
Get off my ship now, or half this state will glow in the dark.
Hemen gemimi terk edin yoksa bu eyaletin yarısı gecenin karanlığında parlar.
Now nothing can change the ship's course.
Artık hiçbir şey geminin rotasını değiştiremez.
Like rats off a sinking ship.
Tıpkı batan bir gemiden kaçan sıçan gibiler.
Ship's not sunk yet.
Gemi daha batmadı.
Tony, fly the ship.
Tony, gemiyi uçur.
You arrange for a ship, for sailors.
Bir gemi ve denizciler ayarla.
I have a ship waiting to take your son, Ivar, back to your kingdom.
Oğlun Ivar'ı, krallığına götürmek için bir gemi bekliyor.
The main ship is...
Ana gemi... Sanıyordum ki...
Because of that, they ship huge quantities of grain in from North Africa and above all, from Egypt, and they give it to every Roman citizen.
Bu yüzden de Kuzey Afrika'dan ve Mısır civarından büyük miktarda tahıl ithal eder ve bu tahılları tüm Roma vatandaşlarına dağıtırlardı.
If it's at the bottom of the ocean, or in the hold of a renegade ship, then I would agree.
Okyanusun dibinde ya da hain bir geminin ambarındaysa haklısınız.
That ship has sailed.
Geçti Bor'un pazarı.
The fact that when you have a permission paper, you have forcefully bound our merchant's ship at the port, and raking on a huge amount of fare to stay at the inn ; That I can accept.
Elinde izin kağıdı olduğu için tüccarların gemilerini zorla limana bağlayıp handa kalınan süre boyunca yüksek meblağlar almanı anlarım da tamı tamına yirmi gün oldu!
Well, he along with 88 other poor souls went down aboard the doomed ship Tibbar, bound for New York, lost off the Atlantic Coast June 4th, 1886.
- Ona ne oldu? 88 zavallıyla birlikte Tibbar isimli bir gemide sulara gömüldü. New York'a doğru yola çıkmışlardı.
Right, so we take the tonnage of the ship, its average speed under normal conditions, and then we factor in currents and wind speeds of the three converging storms.
Ama fırtına onları New York'un güneyine doğru sürükledi. Doğru. Geminin ağırlığını ve normal koşullar altında rüzgârın ortalama hızını alalım.
When you write down all of the names of the missing ships and the dates when they disappeared in chronological order starting with Teddy Chislington's ship, the Tibbar, listen.
Kaybolan gemilerin adını ve kaybolukları tarihi kronolojik sırayla yazıp Teddy Chislington'ın gemisi Tibbar'la başlarsak
One for every ship.
Her gemi için bir mısra.
18 stanzas, one for every decade a ship went missing.
18 kıta. Her biri, geminin kaybolduğu on yıllık zaman dilimi için.
We stowed away on a ship called the Mayflower, just a handful of us and some gnomes we'd brought along for companionship and nourishment.
Alıç isimli gemimizle ilerledik. Yola birkaçımız çıktı, yanımızda arkadaş olarak Gnomeları getirdik. Biraz da yiyecek.
It looks like we found the owner of relics we excavated from a wrecked ship.
Görünen o ki batık gemide bulduğumuz eski eşyaların sahibini öğrendik.
It seems like on the way to exile, he died after the ship sunk.
Öyle görünüyor ki sürgüne giderken gemi batmış ve ölmüş.
Hotel, trading, ship-building, oil, construction, and furniture.
Otel, ticaret, gemi inşası, petrol, inşaat ve mobilya sektörü. Bilmiyor muydunuz?
They jumped ship further up the coast, and they are on their own little tour home.
Kıyının uzağında gemiden ayrılmışlar ve artık evlerine doğru kendi küçük gezilerini yapıyorlar.
Which is the long way of saying... you got a new ship.
Söylemenin uzun zamanı hangisi? Bu sana yeni bir gemi soktu.
Waitin'for your ship to come in Folks like me on the job from nine to five
# Geminizin gelmesini beklersin # # 9-5'lik işimdeki insanlar bana bayılır #
Don't you see, I'm cursed to this ship?
Bu gemiye lanetlendiğimi göremiyor musun?
You don't wanna get kicked off an another ship.
Bir gemiden daha atılmak istemezsin herhâlde.
Ship to starboard!
Sancak tarafında gemi var!
That's no ship, sir.
O gemi değil efendim.
Am I not the captain of this ship?
Bu geminin kaptanı değil miyim ben?
You call this a ship?
Buna gemi mi diyorsun?
We'll no longer follow a captain without a ship.
Artık gemisi olmayan bir kaptanın emirlerine itaat etmeyeceğiz.
I have a ship.
Gemim var.
- You've lost your ship.
- Gemini de.
Find us a ship. And the Trident will be ours.
Bize gemi bulursan mızrak da bizim olur.
Do you even have a ship? A crew?
Gemin ya da mürettebatın var mı bari?
Ship went down..
Gemisi batmıştı.
Like the time the ship was on fire.
Geminin yandığı zamanki gibi.
You said you needed a ship.
Gemiye ihtiyacım var demiştin.
- You call this a ship?
- Buna gemi mi diyorsun?
Ship dead ahead.
Önümüzde gemi var!
Capitan! A ship sails towards us.
Kaptan, bize doğru gelen bir gemi var.
Most of the men on this ship can't read.
Bu gemideki çoğu kişi okuma bilmiyor.
And he will be dragged under the ship.
Sonra geminin altında sürüklenecek.
One ship was trying to escape through the smoke.
Bir gemi dumanın arasından kaçmaya çalışıyordu.
- Ship to the f!
- Kıç tarafında gemi var!
Men on that ship are looking for Jack.
- Gemidekiler Jack'in peşinde.
As much as I love this plan. No vessel can outrun that wretched haul of the ship.
Bu planı sevsem de hiçbir gemi, o lanet gemi bozuntusunu geçemez.
But there be one, Jack. The fastest ship I know.
Bir tane var Jack, bildiğim en hızlı gemi.